Kobani davasına devam edildi
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada savunma yapan eski HDP Milletvekili Altan Tan, "Beni tanıyan herkes bilir ki yasa dışı hiçbir örgütle direk bağlantım hatta sempatizanlığım yoktur. Legal siyaset yürüttüm" dedi.
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eski bazı HDP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu 108 sanıklı davaya devam edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi yerleşkesi içerisinde bulunan salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Bazı tutuklu sanıklar da duruşmaya SEGBİS sistemiyle bağlandı. Dün görülen duruşmada savunma yapan sanıklardan eski HDP Milletvekili Altan Tan, "Yaklaşık 50 yılla yakın bir siyasi bilinç sahibiyim. Beni tanıyan herkes bilir ki yasa dışı hiçbir örgütle direk bağlantım hatta sempatizanlığım yoktur. Legal siyaset yürüttüm. Kürt halkının kimlik hak ve hukukunu savundum. Hiçbir örgüte bağlılığım olmadı. Bütün çalışmalarımı açık şekilde yaptım. Arka planda gizli kapaklı hiçbir işim yoktur" ifadelerini kullandı.
'6 EKİM'DEKİ MKYK TOPLANTISINA KATILMADIM'
"AİHM'nin Demirtaş kararında iddianamedeki tivitlerin şiddet çağrısı içermediği hükme bağlanmıştır" diyen Tan, şöyle devam etti: “Ben atılan tivitlerin, halkı şiddete sevk eden bir anlayışta olmadığını düşünüyorum. 6 Ekim 2014'teki MKYK toplantısına katılamadım. O toplantının genel muhtevası ile ilgili bilgi sahibi değilim çünkü toplantıda değildim. Kandil'de Murat Karayılan'ın da olduğu bir grup milletvekili ile birlikte çekilen fotoğraf var. Bu fotoğraf 23 Şubat 2013'te Öcalan'ın yazdığı mektubun devletin bilgisi dahilinde 1 Mart 2013'te Karayılan'a teslim edildiği sırada çekilmiştir. Evde Fetullah Gülen'in kitaplarının bulunduğu suçlaması var. 5 bin civarında kitap var evimde. O tarih itibariyle de bu kitaplar yasak değildi. Benim Kobani olaylarına ilişkin bir sorumluluğum yoktur.”