Kobani davasında son sözler alınacak
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada bugün tutuklu sanıkların tutukluluk incelemesi yapılacak. 19 Mart'ta ise sanıkların son sözleri alınacak
Kobani olaylarına ilişkin görülen davada mahkemenin daha sonra kararı açıklamak için bir duruşma tarihi belirlemesi bekleniyor. HDP'nin yaptığı çağrılar sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılandığı davada sona gelindi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada son olarak sanıklardan Sebahat Tuncel birleşen dosya kapsamında ek savunmasını yapmıştı. Tuncel’in savunmasından sonra mahkeme duruşmayı ertelemişti. Buna göre 19 Mart'ta görülecek olan duruşmada sanıkların son sözleri alınacak. Son sözlerin bitmesinin ardından da mahkemenin, kararı açıklamak üzere bir duruşma günü belirlemesi bekleniyor. Davada bugün ise tutuklu sanıkların tutukluluk incelemesi yapılacak.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Davada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını dosyaya sunmuştu. 5 bin 268 sayfalık mütalaada sanıklar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 36 sanığın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenilmişti. Ayrıca Demirtaş ile birlikte toplam 26 sanığın, aralarında Yasin Börü'nün de bulunduğu 6 kişinin öldürülmesine ilişkin "nitelikli insan öldürme" suçundan 6'şar kez daha ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edilmişti.
'KANDİL'DEN EMİR ALDILAR'
Cumhuriyet savcısı tarafından dosyaya sunulan 5 bin 268 sayfalık mütalaada şöyle denilmişti: "Sanıkların yaptıkları miting, gösteri vb. örgütsel faaliyetlerdeki konuşmalarında; ırk ayrımcılığı ve nefret söylemlerinde bulunmak, direniş ve isyandan bahsetmek sureti ile sürekli şiddeti ayakta tutmak, hemen hemen her konuşmada Kürdistan'tan (Kuracakları hayali ülke) bahsederek bir ulus ve millet algısını meşrulaştırmak, PKK-KCK silahlı terör örgütü yetkilileri ile görüşmek amacı ile Kandil'e giderek burada emir ve talimat almak... şeklindeki eylemleri örgütsel faaliyet olarak gerçekleştirdikleri görülmektedir. Sanıklar bu eylemleri gerçekleştirirken legal bir parti oldukları ve demokrasinin tanıdığı hakları kullandıklarını ileri sürmektedirler. Ancak yukarıya alınan eylemlerin tamamı PKK-KCK silahlı terör örgütü yöneticileri ile birlikte karar verilen ve uygulamaya konulan faaliyetlerdir."