Kocaeli Sanayi Odası Başkanı sözlerine açıklık getirdi: "Amacımız bölgenin çalışması ve üretime devam etmesidir"
“Deprem bölgesinden gelenleri işe almayın, bölgenin demografik yapısının değişmesine sebep olur” diyen Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, gelen tepkiler üzerine "Anladığım kadarıyla kendimi doğru bir şekilde ifade edememişim, özür dilerim” dedi.
Kocaeli Sanayi Odası’nın (KSO) Şubat ayı Meclis toplantısında konuşan KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, depremin etkileri ve bundan sonra yapılması gerekenler konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
"ÖNEMLİ OLAN O BÖLGEDE YAŞAMLARINA DEVAM ETMESİNİ SAĞLAMAK"
“Bölgedeki işyerlerini yaşatmak ve sosyal ve ekonomik hayatı devam ettirebilmek için bölgede kalıcı konaklama imkanlarının arttırılması gerekiyor. Bölgenin kısa sürede normalleşeceği inancıyla vatandaşlarımızın burada geçici süreli barındırılması için destekleyebilirsiniz. Ama önemli olan bu vatandaşlarımızın o bölgede güvenli bir şekilde yaşamlarına devam etmesi için imkanları sağlamak” diyen Zeytinoğlu, şu sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etti:
“Çalışan nüfusu buraya getirmememiz lazım. Sizlerden ricam deprem bölgesinden gelenleri işe almayın. Yardım yapmayın demiyoruz ama işe almayın. Demografik yapıyı bozabilecek bir duruma çanak tutmayalım.”
"ÇALIŞAN NÜFUSUN BÖLGEDE KALMASI EKONOMİK OLARAK BÖLGENİN AYAĞA KALKMASI AÇISINDAN ÖNEMLİDİR"
Gelen tepkiler üzerine KSO Başkanı Zeytinoğlu, afet bölgesindeki sosyal ve ekonomik yaşamın devamının sağlanmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şunları dile getirdi:
“Türkiye olarak büyük bir afet yaşadık. Bu afetin yaralarını hep birlikte sarmak için bir haftayı aşkın süredir devletimiz ve milletimiz ile el ele vererek çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından depremzedelerimize kucak açtık, açacağız. Daha yapacak çok işimiz var, afetin neden olduğu yıkımdan elbette hep birlikte ayağa kalkacağız. Nitekim Odamızın Meclis Toplantısında bölgedeki ekonomik ve sosyal hayatın devamı ve demografik yapının bozulmaması adına çalışan nüfusun o bölgede güvenli bir şekilde yaşamını sürdürmesinin sağlanmasının, bölgede kalıcı konaklama imkanlarının arttırılmasının önemini vurguladım.
Biliyoruz ki bölgedeki işyerlerimizin ve fabrikalarımızın çok büyük kısmı hasar görmedi. İşyerleri bir süre sonra tekrar kapılarını açacak, üretime başlayacak. Bu nedenle çalışan nüfusun bölgede kalması hem ekonomik olarak bölgenin ayağa kalkması, hem sosyal hayatın yeniden başlaması, hem de milli güvenlik açısından önemlidir. Nitekim depremin vurduğu 10 ilin ülke ekonomisine verdiği katkı yaklaşık yüzde 20’dir.
İş dünyası olarak da bölgenin ayağa kalkması için üzerimize düşeni yapıyor, güvenli konaklama için yaşam konteynerleri göndermeye devam ediyoruz. Depremzedelerimize şahsi olarak da destek veriyor, bölgedeki ekonomik ve sosyal hayatın başlaması için çaba sarf ediyorum.”
"KENDİMİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE İFADE EDEMEMİŞİM"
Zeytinoğlu, KSO Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul ile düzenlediği basın toplantısında, yanlış anlaşıldığını belirterek özür diledi.
İşte Zeytinoğlu’nun sözleri:
“15 Şubat tarihinde Oda Meclis Toplantımızda deprem bölgesi ile ilgili bir takım görüşleri aktarmaya çalıştım ama anladığım kadarıyla kendimi doğru bir şekilde ifade edememişim, özür dilerim. Bu nedenle bir kez daha kendimi ifade etmek istiyorum.
Öncelikle afet bölgesinin ekonomisi ile ilgili rakamları paylaşmak istiyorum. Şu da var, ilk olarak afetten 10 ilin etkilendiği açıklandı. Sonrasında Elazığ ile birlikte 11 il olarak güncellendi.
Bölgenin nüfusu ortalama 14 milyon. Ülke ekonomisi içindeki payı yüzde 16 mertebesinde. GSMH içerisindeki payı yüzde 9.3. İhracatı 20 milyar dolar mertebesinde. Ancak buna sadece 20 milyar dolar olarak bakmamak lazım. Zira Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinden yapılan tekstil ihracatı için ara malı buradan temin edilmektedir. Dolayısıyla bölgenin ihracatının 20 milyarın üzerinde olduğunu biliyoruz.
Bölgede TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye sayısı 200 bin civarında. Aktif gelir ve kurumlar vergisi mükellef sayısı ise 350 bindir. Bölgenin tarımsal üretimde rolü yüzde 14,5 seviyesinde. Ciddi bir tarımsal üretim potansiyeli var. Türkiye’deki çalışan nüfusun yüzde 11.7’si de bölgede bulunmakta. Bu da 3,1 milyon kişidir. Bölgenin bütçe gelirlerine katkısı yüzde 4,7 seviyesindedir. Tekstil ve metal sektöründe önemli yatırımlar bölgede bulunmaktadır. Bölgenin toplam kredi kullanımdaki payı da yüzde 9 seviyesindedir. Türkiye’de kayıtlı otomobillerin yüzde 10,2, motorlu kara taşıtlarının da yüzde 11,9’u bölgeye kayıtlıdır.
“AMACIMIZ, BÖLGENİN ÇALIŞMASI VE ÜRETMEYE DEVAM ETMESİDİR”
İş dünyası olarak bizlerin amacı bu değerli bölgenin çalışması ve üretime devam etmesidir. Deprem felaketinin konutlarda yarattığı hasar kadar fabrikalarda hasar olmadığını biliyoruz. Bölgenin yaşadığı travmadan ötürü ise vatandaşlarımızın bölgeyi terk etmesi söz konusu oldu.
Yüzde 16 mertebesinde üretim kapasitesine sahip olan bölgenin çalışma hayatına devam etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Benim vurgum o bölgedeki çalışabilir nüfusun mümkünse en kısa sürede çalıştıkları işyerlerine dönemleri, yaşamlarına o bölgede devam etmeleri yönündedir. Bu nedenle bölgede kalıcı konaklama imkanlarının artırılmasına ilişkin çalışmalar yapıyoruz. Bölgeye ağırlıklı olarak konteyner gönderiyoruz.”
“O İNSANLARI, O TOPRAKLARDAN KOPARTMAYALIM”
“Ciddi bir imalatın söz konusu olduğu bölgenin, eski kapasitesine kavuşmasına destek olmak için hem Sanayi Odası olarak hem de bu ülkenin fertleri olarak elimizden geleni yapmalıyız. O bölgenin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ve o bölgenin üretime bir an önce dönmesi konusunda da batıdaki şehirler olarak destek vermeliyiz.
Afet bölgesinin demografik yapısını korumak adına da ilimize gelen vatandaşlarımıza yardımlar yapalım, aileleri için destek olalım ama bunu bir fırsat zannedip o insanları o topraklardan kopartmayalım.
O bölgedeki vatandaşlarımızın gelip illerimize yerleşmelerini avantaj olarak görmemeliyiz. O bölgenin kalifiye elemanlarının o bölgede hayatlarına devam etmesi için neler yapabiliriz diye düşünmeliyiz. Dolayısıyla hassasiyetimiz bölgenin bir an önce normale dönmesi içindir.”
“KOLAYA KAÇMAYACAĞIZ”
KSO Meclis Başkanı Tuğrul da, şunları söyledi:
“Kocaelili sanayiciler olarak kolaya kaçmayacağız. Kocaeli başta olmak üzere tüm illerimizde ara eleman sıkıntısı var. Bunu sıklıkla da dile getiriyoruz, ara elemanı bırakın eleman bulmakta zorlanıyoruz. Bu işin kolay yolu deprem bölgesinden gelenleri işe almak olacaktır. Biz kolaya kaçmak istemiyoruz, oradaki sanayiciye destek olmak istiyoruz.
Bölgedeki sanayicilerimizin rekabet gücünü kaybetmemeleri, pazardaki yerlerini muhafaza etmeleri lazım. Bu da çalışabilir nüfusun bölgede yaşamasıyla olacaktır. El birliğiyle bunu başaracağımıza inanıyorum.”