Koleksiyoncular Derneği Onursal Başkanı Erkan: ‘Her şeyin başkenti İstanbul’ söylemiyle Ankara boşaltılıyor

Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 104. yıl dönümünde, Ankara Barosu 100. Yıl Cumhuriyet Komisyonu tarafından “Cumhuriyet Devriminin Yolu – Atatürk Bulvarı” adlı konferans gerçekleştirildi.

Koleksiyoncular Derneği Kurucu Başkanı Korkut Erkan’ın sunum yaptığı konferansı Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Baro Genel Sekreteri Ersin Soybaş, baro üyesi avukatlar ve çok sayıda Ankaralı izledi. Etkinliğin izleyicileri arasında Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Av. Nusret Senem ve partinin Çankaya Belediye Başkan Adayı Tahsin Murat Demirbaş da yer aldı.

Ankara Barosu 100. Yıl Cumhuriyet Komisyonu üyesi Avukat Fırat Kayaönü'nün yönettiği oturumda, 100’ü aşkın özgün görselle bugüne kadar gelişmeleri ele aldığı sunumunda Korkut Erkan; Cumhuriyet kurumlarının kuruluş sürecini, onların tarihimizdeki önemini, toplumun kazanımlarını ve yok ediliş amaç ve uygulamalarını, kaynakçaları esas alarak destansı bir öyküyle anlattı.

‘ANKARA SIRADAN KASABA DEĞİLDİ’

“Ankara empoze edildiği gibi bir bozkır kasabası değildir.” diyen Erkan, Ankara’nın tarihi özellikleriyle ilgili şunları aktardı:

“Ankara, 1. Ulusal Mimarlık Akımı, Uluslararası Mimarlık Akımı, 2. Uluslararası Mimarlık Akımı, Liberal

Mimari Akımı, Yeni Alman Mimari Akımı, 1960-1980 arası kütle binalar ve biçim kargaşası içeren yapılarla altı büyük mimari akımı bulvarlarında barındıran çok özel ve nadir müze şehirdir. Friglerin ana kenti, Galatların başkenti, Roma’nın “metropolis” ünvanlı üç büyük şehrinden biri, Doğu Roma’nın büyük garnizon merkezi ve Osmanlı İmparatorluğunun en büyük sınai üretim merkezlerinden biridir. Tarih boyunca ticaret yolları, askeri sefer yolu ve hac yolu üzerinde canlı bir konaklama merkezidir. İmparatorluklara mekan olmuş, büyük saldırı ve yıkımlara uğramış, kardeş kavgaları, büyük isyanlar ve tarihin en büyük meydan muharebelerinden birine tanıklık etmiştir. Güngörmüş ve geçirmiş kendine yeterli bilge şehirdir.”

Daha sonra Ankara keçisi gibi bir kültürel mirasın bile yurt dışına kaçırıldığını bildiren Erkan, Ankara’nın yıldızının zamanla söndürüldüğünü kaydetti.

ATATÜRK’Ü İLK DAVET EDEN ŞEHİR ANKARA

Ankara’nın Osmanlı’nın son döneminde unutulmuşken, Mithat Paşa ile başlayan ve 1908 Meşrutiyet Devrimi ile yeniden hak ettiği değeri görmeye başladığını ifade eden Erkan, “Ankara bu zenginlik içinde 1919’a gelmiştir.” dedi. Atatürk’ün Samsun ve Amasya’ya kendisi gittiğini söyleyen Erkan, “Fakat Mustafa Kemal’i ilk davet eden şehir Ankara’dır.” ifadelerini kullandı. Atatürk’ün demiryolu geçtiği için Ankara’ya geldiği bilgisinin yanlış ve Ankara’nın birikimini görmeyen bir iddia olduğunun da altını çizdi.

ATATÜRK BULVARI BÜYÜK TÜRK DEVRİMİNİN YOLU

“Büyük Millet Meclisi önünden geçen yola Cumhuriyet Caddesi, onu kesen yola İstiklal Caddesi ismi verilmiştir. İkisini birden kesen yol ise Atatürk Bulvarı adıyla Büyük Türk Devriminin yolu olarak anılmıştır.” sözlerini kullanan Erkan, Ankara’nın bir müze şehir olduğunu, Sümerbank, İller Bankası, Devlet Su İşleri, Neriman Birce İstatistik Enstitüsü gibi çok özel binaların ve bu müze şehrin parça parça yıkıldığını, bunun çok üzücü bir hadise olduğunu anlattı. Tarihin en çok yükseldiği Cumhuriyete ve eserlerine saygılı olunmak zorunda olduğunu vurgulayan Erkan, “Osmanlıdan günümüze gelen bir gelenek vardır; Devlet Demiryollarının bir yerini yine aynı kurumun başka kullanımına verebilirsin, Genelkurmay’ın bir yerini Genelkurmay’ın başka bir hizmetine kullanılmak üzere verebilirsin, bu bir usuldür. Bu geleneği yıktılar. Kurumların mülklerini parça parça kopardılar.” bilgisini paylaştı.

19 Mayıs stadyumunun yıkılarak, yerine yenisinin yapılmadığını, Ankara’da devlet töreni yapılacak bir alan kalmadığını yansıttığı görsellerle gösteren Erkan, Ankara’nın köklerine ve Cumhuriyete bağlı kuvvetlerinin yıkmadan, dökmeden burada sağlam bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.

2002’DEN SONRA ANKARA’NIN YAPI ÖZÜ YIKIMA UĞRATILDI

“Ankara, kurumlarıyla, yapısal mekanlarıyla emperyalizme karşı ayağa kalkan bir milletin hafızasıdır.” diyen Erkan, 2002’ye kadar Ankara’da Cumhuriyetin yapısının özünün korunduğunu söyleyerek, 2002’den sonra bu yapının bozulduğunu, Osmanlı’dan günümüze gelen 300-500 yıllık konut mimarisinin en güzel örneklerinin tarumar edildiğini belirterek şu uyarılarda bulundu:

“Ankara’da tasfiye edilen Cumhuriyet Devrimi ve onun kazanımlarıdır. Bu programlı olarak yürütülmekte ve zamana yayılarak adım adım gerçekleştirilmektedir.

Ankara’nın başkent olması tartışılmaktadır. ‘Her şeyin başkenti İstanbul’ kavramı sistemli olarak kullanılmaktadır.

· Cumhuriyet kamu iktisadi kuruluşları başta olmak üzere tasfiye edilmektedir.

· Cumhuriyet Devriminin görsel hafızasını teşkil eden mekanlar yıkılmakta, el değiştirmekte ve başka kurumlara devredilerek silinmek istenmektedir.

· Cumhuriyetin temel kurumları değişik bahanelerle İstanbul’a taşınmakta, Ankara’nın içi boşaltılmaktadır.

· Bu nakillerle yüzyılın insan birikimi de adım adım taşınmaktadır.

· Ankara’nın müzeleri, özel ve devlet kurumlarının kültürel sanat koleksiyonları İstanbul’a taşınmaktadır.”

“Ankara bir saldırı altındadır bir kanat tarafından.” diyen Erkan, “Aydınlarımız tarafından bu gelişmeler umutsuzlukla seyredilmekte, alkışlanmakta ya da programsız dar bir perspektif içinde kapılar ardında yetersiz bir mücadele verilmektedir. Bizim bir dernek olarak bunu durdurmaya tek başımıza gücümüz yetmez. Burada kişi, kurum ve siyasi partilerin el birliğiyle bunun karşısına dikilerek, yapıcı bir şekilde tersine çevirmesi lazım.” ifadeleriyle sunumunu tamamladı.

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, sunumu sonrası Korkut Erkan'a teşekkür belgesi takdim etti. Ankara Barosu 100. Yıl Cumhuriyet Komisyonu ve sonrasında katılımcılarla birlikte toplu fotoğraf çekimiyle etkinlik sona erdi.