Komşumuz Rusya yine hedefte: Kazakistan yalanları Karabağ yalanlarının aynısı
Kazakistan’da başlayan olaylarda ortaya atılan yalanlar Karabağ Savaşı’ndaki yalanlara benziyor. Yalanlar gerçeğin üzerine örtme ve hedef saptırma amaçlı… Özellikle hükümete yakın bazı yazarların yorumları ikinci kez ofsayta düşmelerine neden oldu.
Kazakistan olaylarında bazılarının Amerikancılıkları tezahür etti. İki olayda da ortak yalan Rusya üzerinden üretildi. İşte o yalanlar ve gerçekler:
KARABAĞ SAVAŞI
27 Eylül 2020 günü Ermenistan’ın Azerbaycan üzerinden geçen boru hatlarının olduğu bölgeleri bombalamasıyla başlayan ve kısa süre içinde açık savaşa dönüşen tertip, 44 gün sonra Azerbaycan’ın kesin zaferiyle sonuçlandı. Batı’nın kışkırtmasıyla gerçekleşen operasyonda Ermenistan ağır yenilgi aldı ve 10 Kasım günü teslim olmak zorunda kaldı. İşte bu savaşta baştan sona Rusya devleti, Türkiye ve Azerbaycan ile ortak hareket etti ve Ermenistan’ı desteklemedi. Ermenistan’ın 1991 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılmasıyla birlikte Azerbaycan topraklarını haksız şekilde işgal etmesi Kafkasya’da barışı da bozmuştu. Bu durum sürdürülemezdi. Hele ki Türkiye’nin başta Rusya olmak üzere bölge ülkeleriyle işbirliğini geliştirdiği bir dönemde… Bu sorunun da ortadan kaldırılmasını gerektiriyordu. Ermenistan’ın Batı’nın desteğine güvenerek giriştiği tertip elinde patladı ve çok iyi bir hazırlığa sahip Azerbaycan ordusu kahramanca savaşarak beklediği tarihi anı yakaladı ve topraklarını özgürleştirdi.
44 günlük savaş sırasında en çok üretilen yalan “Rusya Ermenistan’a destek veriyor. Silah gönderiyor. Hatta silahıyla müdahale edecek” şeklindeydi. Liberal yazarlar Amerika’nın çizgisinde olayları değerlendirirken, Hükümete yakın bazı yazarlar da içlerindeki Rusya karşıtlığını gün yüzüne çıkararak aynı yalanın korosuna katıldılar. İşi Rusya düşmanlığına kadar vardırdılar. Oysa Rusya baştan itibaren tarafsız kalacağını açıkladı. Aynı çizgiye İran da uydu. Her iki ülke de “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını” sık sık ilan etti. İran üzerinden de çok yalan üretildi. “İran da Ermenistan’ı destekliyor. Sınırda silahlı tırlar görüntülendi” şeklinde haberler yaydılar. En ilginç çıkışı ise CHP yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı eski diplomat Ünal Çeviköz ilk gün bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor.” dedi.
KAZAKİSTAN YALANLARI
Kazakistan’daki olaylar 2 Ocak 2022 günü gaz ve petrole yapılan zamları protesto amacıyla başladı. Kazakistan’da bir litre benzin 60 tengeden 160 tengeye çıkarılmıştı. Özel sektörün elinde olan gaz ve benzin dağıtımına Hükümet müdahale ederek fiyatları 50 tengeye düşürdü. Buna rağmen olaylar durmadı ve hızla önemli şehirlere yayıldı. Eski başkent Alma Ata’da yoğunlaşan olaylarda kamyonlarla taşınan eli silahlı ve sopalı militanlar askere ve polise saldırdı, kamu binalarını ateşe verdi. Yardıma gelen ambulans ve itfaiye araçlarını da ateşe verdi. Hükümet silahlı militanlara “uyarı yapılmadan ateş edilmesi” emrini verdi. Olaylar duruldu. Ancak geride ağır bir fatura bıraktı. Soros destekli eylemlerde 18 güvenlik kuvveti 26 da eylemci hayatını kaybetti. En önemlisi de Asya’nın en önemli ülkesi Kazakistan’ın imajı yara aldı. Hükümetin kararlı tutumu olayların bastırılmasında önemli etmen oldu.
Kazakistan olayları sırasında da ilk günden yalanlar devreye girmeye başladı. Kazakistan kendisinin de kurucu ortağı olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nden askeri yardım istedi. Rusya anında yardıma koştu. Çünkü 19 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 30’u Rus vatandaşıydı. Sovyetler Birliği döneminden kalan ortak yaşam mirası…
Rusya’nın bu yardımı, “Rusya Kazakistan’a geri döndü. Ülkeyi işgal ediyor. Afganistan’a dönmesin” şeklinde suçlamalara dönüştü. Hükümete yakın yazarlar ise “Rusya yeni kurulan Türk Devletleri Teşkilatı’ndan duyduğu rahatsızlığı bu şekilde ortaya koydu. Olaylar Rusya’nın tertibiyle çıktı ve bu iş Rusya’ya yarayacak” şeklinde yorumlandı. Televizyon programlarındaki tartışmalarda ABD’nin Soros eliyle yaptığı müdahale bir kenara bırakıldı; Rusya tartışılmaya başlandı. “Olayları kim çıkardı. Bu işin arkasında kim var” sorusu unutuldu. “Bu iş Rusya’ya mı yarar” sorusuna dönüştü. Tam manasıyla iş hedef şaşırtmaya döndü. Oysa Aydınlık 2019 yılı sonunda yaptığı bir haber analizde “ABD merkezli Soros’un Kazakistan’a bugüne kadar 2.7 milyon dolar akıttığını ve darbe planladığını” yazmıştı. Aydınlıkçılar da katıldıkları televizyon programlarında ABD parmağına dikkat çektiler.
NAZARBAYEV KAÇTI YALANI
Önemli bir Kazakistan yalanı ise kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in ülkesini terk ettiği şeklindeydi. Bu yalan da ilk günden servis edildi. Sözcü Aydos Ukibay, Nazarbayev'in başkent Nur Sultan'da bulunduğunu ve Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile doğrudan temas halinde olduğunu açıkladı.
Bu yöntem CIA’nın hedef ülkelere yaptığı darbeler sırasında devlet başkanını hedef almasına benzedi. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında da Erdoğan’ın yurt dışına kaçtığı yalanı servis edilmişti. Yalan kardeşliği burada da kendisini gösterdi.
Nazarbayev’e ilişkin son yalanı bir İngiliz gazetesi yayımladı. Gazetenin haberine göre Nazarbayev’in küçük kızı Aliya, ülkesinden kaçırdığı 312 milyon dolarlık servetiyle İngiltere’de lüks içinde yaşıyor…