22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Komutanlar Aydınlık’a anlattı: Yemen'i caydırmak kolay değil

Emekli Tümamiral Deniz Kutluk, Yemen'in bütün askeri altyapısının vurulması için Kızıldeniz ve çevresindeki mevcut gücün yeterli olmadığını söyledi, olası bir kara harekâtında ise ABD'nin amacına erişemeden büyük zayiatlar vereceğini söyledi

Komutanlar Aydınlık’a anlattı: Yemen'i caydırmak kolay değil
A+ A-
HABER MERKEZİ

Emekli Tümamiral Deniz Kutluk, ABD ve İngiltere öncülüğünde önceki gece Yemen'e düzenlenen saldırıyı Aydınlık'a değerlendirdi. Bunun seçilmiş hedeflere yönelik bir uyarı harekâtı olduğunu belirten Kutluk, Yemen'in yanıtına göre daha kapsamlı bir hava harekâtının da gelebileceğini söyledi. Bir kara harekâtı ihtimalinin ise bu aşamada görünmediğini belirten Kutluk, “Yemen büyük bir coğrafya. Orada Amerikan kuvvetlerini yutarlar.” dedi. İran ve ABD'nin savaşın yayılmasını istemediğini bildiren Amiral Kutluk, şu değerlendirmelerde bulundu:

Komutanlar Aydınlık’a anlattı: Yemen'i caydırmak kolay değil - Resim : 1

HUSİLER DURDURULABİLİR Mİ?

“Amerikalılar bunu bir yerde yapmak zorunda kalacaklardı. Çünkü sahilden atılan ve nereden, ne zaman atılacağı belli olmayan füze bataryalarının denizde varlık göstermekle ya da onların attıklarının havada vurulmasıyla engellenmesi, bir ölçüye kadar başarılı olabilirdi. Bunun kaynaklarına inmek, askeri bakımdan gereken bir hareket tarzıydı. Bu hareket tarzı, Amerika'nın eski NATO Komutanı Oramiral James Stavridis tarafından geçen hafta açıklanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki bu safhaya geçmiş vaziyetteler. Husilerin bütün askeri altyapısının vurulması için orada mevcut gücün biraz daha büyük olması icap eder. Yani saldırıların tamamen sönümlendirilecek dereceye kadar vurulması için, büyük bir hava harekatının günlerce yapılması gerekir. Belli ki bu, caydırmak amacıyla seçilmiş hedeflere yapılan bir taarruz. Dolayısıyla bundan sonra herhalde Husilerin tepkisi beklenecek. Bu tepki devam ederse, daha yüksek kapasitede bir karşı taarruz yapılacağını düşünmek lazım.

SUUDİ ARABİSTAN KATILIR MI?

“ABD'nin Bahreyn'de büyük askeri altyapısı var. Burada 5. Filo konuşlu ve 75 civarında uçakları var. Bu uçaklar, yüksek sayıda sorti yapabiliyorlar. Yani ABD'nin günde 1000 civarında taarruz yapacak bir altyapısı var. Ancak Bahreyn'den kalkan uçakların açık denizlerden uçarak çok daha uzun bir menzille geçmesi lazım. Havada yakıt ikmali ihtiyaçları var. Dolayısıyla Suudiler hava sahasını açabilir ama ABD, sormadan da bu işi yapabilir. BAE ve Suudi Arabistan, daha önce Çin aracılığıyla İran'la bir mutabakat ve diplomatik ilişkiler süreci yaşadığı için, onların katılmaması ümit ediliyor. Bu bir deneme taarruzu. Husilerin ve İran'ın birlikte caydırılması sağlanabilirse orada kalır, sağlanamazsa devamı artan şekilde gelecektir.”

KARA HAREKATI BAŞLAR MI?

Amiral Kutluk, “Bu süreçte bir kara harekatı beklemeli miyiz?” sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Bu aşamada kara harekatı gözükmüyor. Zaten kara harekatı yapacak birlik de bölgede yok. Amerika'nın elindeki birlikler, 1000-1500 kişilik birlikler. Bunlarla genel bir kara taaruzu mümkün değil. Belki seçilmiş hedeflere timlerin saldırıp geri çekilmesi olabilir ama onun için de Yemen büyük bir coğrafya. Orada Amerikan kuvvetlerini yutarlar. Amaca erişemeden zayiat verirler diye düşünmek lazım.”

İRAN SAVAŞA NE KADAR GİRER?

Amiral Kutluk, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarına karşı İran'ın nasıl tepki vereceğine yönelik olarak da şunları söyledi:

“İran dikkatli politika yürütür. Daha önce bu konuda uyarılmışlardı. Gerçi Husiler, bunu Gazze saldırganlığına tepki olarak yapıyorlar ama İran tedbiri elden bırakmayacaktır. Genel bir çatışmaya büyümesini İsrail istiyor ama Amerika ve İran istemiyor.”

'KIZILDENİZ ARTIK DAHA TEHLİKELİ'

ABD'li denizcilik uzmanları, sosyal medyada Yemen saldırısının hedeflerini sorguladı. Bu saldırının Kızıldeniz'i daha güvenli bir hale getirmeyeceğini belirten uzmanlar, “Bu durum ordunun düşmanı vurma arzusunu tatmin etse de, bölgeyi daha tehlikeli hale getirmiş olabilir.” diye yazdı.

Campbell Üniversitesi Tarih ve Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı, ünlü denizcilik araştırmacısı Salvatore Mercogliano de şu soruları yöneltti:
1) Bu harekat denizciliğe yönelik saldırıları caydıracak mı yoksa cesaretlendirecek mi?
2) Sigortacılar ve ticari gemicilik firmaları, Kızıldeniz'in artık daha güvenli olduğunu düşünecekler mi?

'KARA HAREKÂTI VİETNAM OLUR'

Komutanlar Aydınlık’a anlattı: Yemen'i caydırmak kolay değil - Resim : 2

Emekli Tuğgeneral, Prof. Dr. Fahri Erenel, ABD'nin hava harekâtı ile Yemen'de sonuç almasının mümkün olmadığını söyledi. “Amerika buraya asla kara harekâtı yapamaz.” diyen Erenel, “Yemen'in elindeki teknolojik imkanlar Afganlara göre daha fazla. Yıllardır bu savaşın içindeler ve Afganlar gibi çok bölünmüş, parçalanmış bir yapıları yok. Kara harekâtı Amerika'nın Vietnam, Irak ve Afganistan'dan sonra yeni bir yenilgisi daha olur.” dedi. Erenel, son ABD saldırısına ilişkin şunları söyledi:

KAYBOLAN İTİBARINI TOPARLAMA ÇABASI

“Bu saldırı, hem dünya ticaretinin aksamaya başladığı hem de ABD'nin hegomonik bir güç olduğuna ilişkin ciddi itibar kaybına uğradığı bir süreçte yaşandı. Birincisi, dünya ticaretinde tedarik ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Ulaşım süreleri 10 günden uzadı. En çok zarar gören ülkeler ise ABD ve Çin. Çünkü onlara ait ürünler gidiyor. Bu yüzden Kızıldeniz'in mutlaka açık bulundurulması gerekiyordu. İkincisi, bu süre artıkça ABD'nin bütün gövde gösterisine rağmen, uçak gemisi göndermesi, koalisyon kurmasına rağmen, Husiler gibi bir yapıya söz dinletememesiydi. Bu söz dinletememe aynı zamanda İran'ın tehditlerine boyun eğme anlamı taşıyordu. Dolayısıyla bu müdahale sadece dünya deniz ticaretini sağlayabilmek amacıyla değil, aynı zamanda İran'a da verilmiş bir mesaj. Yani ABD, 'Bak, ahtopotun kollarından birini vurdum.' dedi. Çünkü İran, ahtapot doktrini uygular. Ahtapotun kafası İran'dır, kolları Hizbullah'tır, İslami Cihat'tır, Husilerdir. İran'ın özellikle Babül Mendep bölgesindeki ülkelerde artan bir etkisi var. Biz hep Yemen'e odaklanıyoruz ama Cibuti'de, Somali'de, Etiyopya'da da ciddi bir şekilde yer alıyor ve giderek gücünü artırıyor.”

'HUSİLER SADECE YEMEN'DE DEĞİL'

Prof. Dr. Erenel, ABD'nin bu tür müdahaleler ile Yemen'e geri adım attırma ihtimali olup olmadığına ilişkin sorumuza ise şu yanıtı verdi:

“Mümkün değil. Husi yöneticileri, Amerika'nın böyle bir saldırıda bulunacağını bilmiyorlar mıydı? Elbette biliyorlardı. Ona göre tedbirlerini de almışlardır. Bu saldırılar, zaten dünya sıralamasında son sırada yer alan Yemen'i daha da fakirleştirmekten, insani yardımların ulaşmasını engellemekten başka hiçbir işe yaramıyor. Bunun, ilk zamanlarda Afganistan'a yapılan hava harekatından farkı yok. Nasıl Afganistan'da hiçbir sonuç elde edemedilerse, hava harekatı ile dünyada elde edilen hiçbir sonuç bugüne kadar olmamıştır. O yüzden hava harekatıyla sonuç alınamaz. Fakir olan bir ülkeyi, daha da fakir hale getirmekten ve radikalleşmenin önünü açmaktan başka bir işe yaramaz. Ancak Husiler sadece Yemen'de değiller. Yani Husiler Cibuti de, Etiyopya'da da, Somali'de de olabilirler. Bu ülkeler arasında yakın işbirliği var. Yani Husilerin merkezi sadece Yemen diye dikkate almak yanlış olur. İran'ın işbirliği yaptığı her yerde farklı bir ahtapot kolunu bulmak mümkün. O yüzden bu saldırının bir faydası olacağını asla ve asla değerlendirmiyorum. Tam tersine radikalleşmeyi ve Ortadoğu'daki istikrarsızlığı artıracaktır.”

'ABD YEMEN'E ASLA GİREMEZ'

Olası bir kara harekâtı ihtimalini de değerlendiren Erenel, şöyle devam etti: “Amerika Yemen'e asla giremez. Yemen'in Afganistan gibi dağlık bir yapısı var. Husilerin elindeki teknolojik imkanlar Afganlara göre daha fazla. Yıllardır bu savaşın içindeler ve Afganlar gibi çok bölünmüş, parçalanmış bir yapıları yok. Kara harekâtı olduğu takdirde Amerika işin içinden çıkamaz. Belki özel askeri şirket gibi yapılanmalarla nokta operasyonu yapabilir ama asla bu riski göze alamaz. Bu, Amerika'nın Vietnam, Irak ve Afganistan'dan sonra bir yenilgisi daha olur.”

Deniz Kutluk ABD Yemen