19 Kasım 2024 Salı
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Depremden kurtulduk pislikten öleceğiz’

İskenderun’da AFAD-İGSAŞ Konaklama Merkezi ve çevresindeki alt yapı sorunları, sağlığı tehdit ediyor. Kanalizasyon sürekli taşıyor, tabanı delinen konteynerleri vatandaş kontrplakla kapatmaya çalışıyor. Depremzedeler, 'İçeriye lağım taşıyor, fareler böcekler cirit atıyor.' dedi

Konteyner kentlerde çile bir türlü bitmiyor... Depremden kurtulduk pislikten öleceğiz!

AFAD-İGSAŞ Konaklama Merkezi ve çevredeki konteyner kentlerdeki altyapı sorunları, burada yaşayan vatandaşların sağlığını ve yaşam kalitesini tehdit ediyor. Sürekli yaşanan kanalizasyon patlamaları ve tıkanıklıklar nedeniyle insan dışkıları konteynerlerin yanlarında birikiyor.

Çatılardan akan sular ve tıkanan kanallar, konteynerlerin içine su sızmasına neden oluyor. Ayrıca altyapıdaki eksiklikler, özellikle çocuklar için tehlikeli durumlar yaratıyor.

Konteynerlerin altyapısında ciddi sorunlar bulunuyor; zamanla çürüyen konteyner tabanları deliniyor ve içeriye su doluyor. Vatandaşlar, çatlakları kapatmak için kontrplak gibi malzemelerle geçici çözümler üretmeye çalışıyor. Ancak bu çabalar kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte yetersiz kalıyor. Üstelik konteynerlerin önündeki kanal ızgaralarına çocuklar ve araçlar takılarak kazalara sebep oluyor.

‘Depremden kurtulduk pislikten öleceğiz’ - Resim : 1

‘KOKUDAN DURAMIYORUZ’

Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi, Konteyner kentlerde kalan ve sorun yaşayan vatandaşlarla görüştü...

Aslı Aydın: Biz ve çocuklarımız, rögarların taşması ve pisliklerin çıkması sonucunda kokudan duramıyoruz. Çocuklar yara bere içinde, hiç kimse de ilgilenmiyor. Siz ilgilenirseniz çok seviniriz.

Ayşe Ergün: Ben 98 numarada oturuyorum ve bir yıldan beri evimin tabanı patlak, içinden her türlü böcek çıkmaktadır, tabana kontraplak yapıştırıyoruz ama yeniden patlamaktadır. Ben yönetime söyledim ve ‘beş kişi ile burada yaşıyorum’ dedim.

Bana ‘Sen kiracısın, konteynerini değiştiremem’ dedi ve öyle kaldı. Ev sahibi olsak değiştirebileceklerini söylediler. Bir kiracıyız diye ölelim mi? Kaymakamlığa gittim, AFAD’a gittim ve bana ‘Sen kendi imkanlarınla yaptıracaksın’ dediler, benim eşim esnaf ve para kazanamıyoruz. Ben yaptıramam ve kışın sular tabandan içeri girecek.

‘Depremden kurtulduk pislikten öleceğiz’ - Resim : 2

‘KONTEYNERDE FARE YAKALADIM’

Emine Pınar: Biz konteynerde dört kişi yaşıyoruz. Torunum ve iki kızım var burada. Televizyon dağıttılar, bize vermediler. Torunlarımın babası yok, televizyon dağıtırken adamlarını seçiyorlar. Gerçekten mağdurlara vermiyorlar ama ihtiyacı olmayanlara veriyorlar. Konteynerde dün iki fare yakaladım ve torunlarım ağlıyor, buralarda her pislik var. Bir gün bu fareler bizi ısıracak ve hastalanacağız.

Hacer Yumurtacı: Konteynerlerimizin içine lağım taşıyor, mikrop saçıyor. Depremden ölmedik ama mikrop ve pislikten öleceğiz. Valilik, Kaymakamlık ve Belediye gelsin görsün konteynerlerin arkasında lağımlar kaynamaktadır. Fareler ve diğer böcekler cirit atıyor, kronik hastalarımız ve yaşlılarımız bulunuyor.

Mikail Sönmez: İGSAŞ konteyner kentinde yaşıyorum, pis su boruları tıkandı, tıkandıktan sonra HATSU’yu aradık ama gelip ilgilenmediler. Ekim’in 13’ünden bu yana aradık ama kimseler buralarla ilgilenmedi. Bu konuda çözüm bulmuyorlar.

‘DEPREMDEN ÖLMEDİK PİSLİKTEN ÖLECEĞİZ’

Nermin Ekici: Biz depremden ölmedik ama bu pisliklerden öleceğiz ve Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı’ndan bizlere yardım etmelerini ve konteyner kentlerin bu durumunu düzeltmelerini istiyoruz. Bizlerin durumunu yakından görsünler ve nasıl zor şartlarda yaşadığımızı anlasınlar.

Sadık Karakaş: Konteynerlerde yaşamak çok zor, önümüz kış ve kış geldikçe sorunlarımız artıyor. Konteynerlerde borularda ciddi sorunlar yaşıyoruz, kirli sular gitmediğinden konteynerin içi sularla doluyor. Bunları bir kere çekseler bile yeniden tıkanıyor ve her yeri pislik sarıyor.

Bu pisliğin içinde yaşamaya devam edersek, yakın zamanda salgın hastalıkların başlayacağını düşünüyoruz. Bu kanalizasyon sorununu ilgililere anlattık ama arabaların ve çekicilerin yetersiz olduğunu belirttiler.

‘Konteyner kentlerde yaşayanlar giderlere kağıt, bez ve başka malzeme atıyorlar’ diyerek bizleri suçlamaları haksızlıktır. Bu borular kağıt ve bazı şeylerin atılması ile tıkanmaz, bunu bilmelerini istiyoruz.

Konteyner kent Deprem Ulusal Kanal Aydınlık İskenderun