Koordinatörler usulsüzlükleri Aydınlık’a anlattı! Yunus Emre Enstitüsü'nde yolsuzluğa 8 tutuklama

Haziran ayında görevden alınan Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Şeref Ateş’in görev sürecinde kurumda büyük bir yolsuzluğun yapıldığı ileri sürüldü. Aydınlık’ın Enstitü içinden ulaştığı kaynaklar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 6 aydır teftiş yaptığını bildirdi.

Kuruma 2016-2024 yılları arasında başkanlık yapan Ateş’le ilgili konuşan kaynaklar, kurumun etkinlikleri üzerinden “milyarlık” yolsuzluk yapıldığını ileri sürdü. İddialar arasında, kurumun 2016-2024 arasında düzenlediği etkinliklerin önceden belirlenen bazı şirketlere verildiği yer alıyor.

Soruşturma iddiasıyla ilgili ulaştığımız bazı kurum yetkilileri, Ateş’ten haber alınamadığını, Ateş’in nerede olduğunu bilmediklerini belirtti. Yolsuzluk iddialarını sorduğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri de herhangi bir yanıt vermezken, 2 Ocak’ta Enstitü’den yapılan açıklamada şüphelerle ilgili teftiş başlatıldığı bildirildi. Başlatılan soruşturma sonrası 8 kişi tutuklanırken iddiaları ve 8 yılda yaşananları Enstitü’nün eski iki yurtdışı koordinatörü ile konuştuk.

‘İHALELER AYNI ŞİRKETLERE VERİLDİ’

Enstitü’nün Afrika ve Avrupa’da örgütlenmesinde uzun yıllar görev alan bir koordinatör, Ateş’in başkan olmasının ardından kendi yakın ekibi ile Enstitü personelinin çalışma alanlarını tamamen ayırdığını belirtti. Genel merkez binasında sadece Ateş ve özel kalem ekibinin çalıştığını vurgulayan kaynak, yolsuzluk iddialarının bu süreçten itibaren başladığını ileri sürdü.

Kaynak, özel kalem ekibindeki isimlerin de yolsuzluğa karıştığını iddia ederek, Enstitü’nün açtığı etkinlik ihalelerinin B******* şirketi ile G**** şirketine verildiğini belirtti. Basit düzeydeki etkinliklere bile çok yüksek miktarlarda ödeme yapıldığını ileri süren kaynak, şunları söyledi:

“Kurumun ortak çalıştığı şirketlerle anlaşmalar feshedildi. Yeni şirketlerle anlaşmalar yapıldı. Sonradan öğrendik ki bu şirketlerle bazı kurum personelinin bağlantısı varmış. Şeref Ateş döneminde bu şirketlere milyonlarca avro ödeme yapıldı. Örneğin yurt dışında Serdar Tuncer’le etkinlik düzenleniyordu. Bu etkinlik için önceden ihale açılıyordu. Bu ihaleleri hep yeni şirketler alıyordu. Bu şekilde yıllarca kurumun parası çarçur edildi.

“2022’de eski şirketle olan anlaşmaya göre aylık yapılan ödeme, 2023’te 7-8 katına çıktı. Ama genel olarak baktığınızda yeni şirket iş yapmıyordu. Enstitü çalışanları tüm işleri kendi imkanlarıyla çözdü. Bu dönemde kurum içi sorunlar arttı. Yönetim, sorunları çözemiyordu. Eleştiriye izin vermiyorlardı. Son 1-2 yılda yolsuzluk alenileşti.”

Kurum kaynaklarının bahsettiği B******* şirketini araştırdık. Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre şirket, 15 Aralık 2021’de Ankara’da “tek ortakla” kuruldu. Şirketin kurucusu E.İ.’nin eşi Y.İ.’nin de Enstitü’nün Kosova Prizren, Saraybosna, Azez ve Afrin’deki kültür merkezlerinin inşaat ve tadilat işlerini üstlendiği öğrenildi.

‘YAPILMAYAN FAALİYETE FATURA KESİLDİ’

Kaynak ayrıca şu iddiaları da aktardı:

“Şeref Ateş, kurumun Almanya’daki mali işlerini damadına emanet etti. Damadıyla ilgili çok fazla şikayet var.

“Bu dönemde kurum yöneticilerine baskı ve mobbing (bezdiri) arttı. Şeref Ateş, muhalif personeli disiplin cezasıyla tehdit ediyordu. Başkan’la ilgili çok sayıda suç duyurusu yapıldı.

“CİMER’e yapılan şikayetlere yanıt verilmedi, üstü örtüldü. Yolsuzlukları önce Köln Başkonsolosluğu fark etti. Soruşturma başlattı. Ateş döneminde kurum denetlenmedi. Şimdi soruşturma yürütülmesi önemli.”

‘240 BİN AVROYLA YAKALANDILAR’

Enstitü’nün Avrupa teşkilatında uzun yıllar görev alan farklı bir kaynak da şu iddialarda bulundu:

“Özel Kalem Müdürü M.D.’nin de nerede olduğu bilinmiyor. 2022’de Alman polisi, kurum çalışanları M.Ç. ile S.İ.’nin üzerinde 240 bin avro yakaladı. Kamu çalışanları bu kadar parayı neden taşır?

“Şeref Ateş, dünya genelinde 1 milyon insana Türkçe öğretiyoruz dedi. Gerçekte bu sayı 100 bin bile değildir. Teşkilatlar çalışmıyor. 1 milyon sayısını gösteren hiçbir kayıt yok.”