Koronanın müzik dünyasına faturası ağır

Koronavirüs salgını müzik dünyasını kısa zaman içinde önemli ölçüde etkiledi. 16 Mart itibariyle konser mekanlarının kapanması, hem işletmeleri hem de müzisyenleri ekonomik sorunlarla baş başa bıraktı. Küçük ve orta ölçekli konser mekanları şimdiden ciddi bir krizin içinde. Büyük mekanlar ise direnebilecekleri sürenin kısıtlı olduğunu belirtiyor. Salgın sürecinin uzaması durumda birçok mekanın salgın sonrasında geri dönememesi tehlikesi gündemde. Müzisyenler ise sahne alamadıkları için geçimlerini sağlamak noktasında zor zamanlar geçiyor. Salgın döneminin işletmelere etkileri üzerine ünlü konser mekanı Dorock XL'ın sahibi Münir Atamer ile konuştuk.

Konser mekanları olarak koronavirüs dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konser ve eğlence mekanlarının kapanmasına karar verildiği 16 Mart Pazartesi itibari ile işletmemizi kapatmış bulunuyoruz. Sağlık açısından oldukça zor bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir zamanda herkesin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini savunuyoruz. Küçük, büyük ayırmadan birçok mekan zarar gördü. Ama tabii öncelikle sağlık diyoruz.

BİRKAÇ AY DİRENEBİLİRİZ

Müzisyenler internet üzerinden konserler veriyor, konser mekanı olarak siz de alternatif etkinlikler planladınız mı?

Evet tüm süreçleri takip ediyoruz. Biz olayların başlamasından bu zamana kadar daha çok yaşadığımız süreç ile ilgili uyarılar ve videolar yayımladık ve buna devam ediyoruz. Gruplarımızdan gelen destek mesajları oluyor onları da yayımlıyoruz. İlerleyen süreçte internet etkinlikleri olabilir ama daha tam karar veremedik. Şu an önceliğimiz içinde bulunduğumuz durum.

Sosyal izolasyonun yaşandığı bu dönemde karşılaştığınız ekonomik zorluğun boyutu nedir?

Zor bir süreç olduğu kesin. Sonuç olarak her işletmenin kendine göre bir bütçe planlaması var. Şimdi her şey alt üst oldu. Şu an ilk hedefimiz istihdamı korumak. Birkaç ay direbiliriz ama sonra zor olacak.

Konser mekanlarında çalışan bir çok kişi var. Sizin işletmeniz açısından çalışanlarınızın durumu nedir? İşlerini kaybetme tehlikeleri var mı?

Yaklaşık 120 çalışanımız var. Onlar da bizim gibi mekanımızın açılmasını bekliyor. Hiçbir personelimize iş çıkışını vermedik ve vermeyeceğiz. Şu an için öyle bir tehlike yok.

KÜÇÜK İŞLETMELERİN TOPARLANMASI ZOR

Konser gibi etkinliklerin tekrar yapılmasına daha uzun bir süre var gibi görünüyor. Siz geleceği nasıl görüyorsunuz? Konser mekanları o sürece kadar kendini idame ettirebilir mi? Yoksa geri dönememe tehdidiyle karşı karşıya mı?

Evet sürecin ne zamana kadar devam edeceği belirsiz ve söylenen ya da öngörülen bir tarih yok. Elbette ki birçok mekan bu durumdan oldukça zarar görecektir. Ayakta durabilen işlerine devam edecek ama daha küçük işletmelerin toparlanması zor olacaktır. Allah herkesin yardımcısı olsun.

Bu dönemin konser mekanları için sağlıklı atlatılabilmesi için neler yapılabilir?

Öncelikli olarak herkesin uyarıları dikkate alarak hareket etmesi gerekiyor. Sokaklar da ne kadar hareketlilik olursa bu süreç o kadar uzayacak. O yüzden tüm halkımızın evinde olması gerekiyor. Bu sadece konser mekanları için değil birçok sektör kötü etkilenmiş durumda.

Ekonominin tekrar en azından eski haline dönebilmesi için lütfen uyarılara dikkat verelim. Ne kadar kısa zamanda atlatsak o kadar az zararımız olur. Gerekenleri yapalım ve sağlıklı günlerimize geri dönelim.

'SOSYAL GÜVENCESİZİZ DESTEK BEKLİYORUZ'

Müzik emekçilerinin salgın döneminde yaşadıkları zorluklar üzerine Müzik Dostları Topluluğu Başkanı Kenan Damar ile konuştuk.

Kendinizden ve topluluğunuzdan biraz bahseder misiniz?

Ben 2004 yılından beri eşlik sazı konumunda sahnelerdeyim. 2011'de gitarla sahnelerde yer aldım. Sonrasında piyano vokal ve gitar vokal olarak da yer aldım. Kendi albümlerim de oldu. Arıza albümümde 'Kadına Şiddete Hayır' şarkım ödüller aldı. Uyuşturucuya karşı kampanyalarda yer aldım. Müzik çalışmalarım sosyal sorumluluk projeleri üzerine oldu. Yaklaşık beş aydır Kasamam Rock Grubu'nda da yer alıyorum. 2016 yılında Müzik Dostları Topluluğu'nu kurdum. Burada önemli müzisyenlerle müzikseverleri buluşturmaya başladık. Topluluk olarak da yine sosyal sorumluluk projelerinde yer aldık. Değer Otizim Vakfı ile etkinliklerimiz oldu.

GÜNLÜK KAZANÇ ELDE EDİYORUZ

Konser mekanları kapandıktan sonra karşılaştığınız ekonomik zorluğun boyutu nedir?

Ekonomik zorluğun boyutu kelimelere dökülemeyecek kadar büyük. Çünkü biz günlük kazanç elde eden müzisyenleriz. Hiçbir sosyal güvencemiz yok. Maalesef belirsiz bir süre var önümüzde. Tabii sağlık için gereken uyarılara uyuyoruz.

Evde kaldığınız dönemde bu duruma çözüm olarak alternatifler belirlediniz mi?

Müzik Dostları Topluluğu olarak farkındalık mesajları gönderdik devlet kurumlarımıza. Sosyal medya üzerinden sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bazı belediyelerle iletişime de geçildi. Bu süreç içerisinde MESAM, MÜYOR gibi tüm müzisyen kurumlarıyla da iletişim halindeyiz. Ankara'da belediye bazından müzisyenler için sosyal yardım koşulları oluşturuldu. Bu umut verici bir gelici şimdi İstanbul'da da olması sağlanacak gibi.

BAĞIŞ KAMPANYALARINDA MÜZİK EMEKÇİLERİ DE DÜŞÜNÜLSÜN

Konser gibi etkinkliklerin yapılmasına daha uzun zaman var gibi görünüyor. Bu süreçte devlet kurumlarından beklentileriniz nelerdir?

Bu çok doğru. Her şey düzelse bile en son müzisyenler çalışmaya başlayacak. Uzun süre toplu etkinlikler düzenlenemeyecek, insanların korkuları olacak. Büyük festival ve konserlerin dışında ufak işletmelerde dahi müzikseverlerle buluşamayacağız. Bu süreçte beklentimiz, devletimize büyük yük olmadan destek talep ediyoruz. Bağış kampanyalarında müzik emekçilerinin de düşünülmesini istiyoruz.

Biz duyarlı müzisyenler ülkemizin yaşadığı felaket durumlarında ilk önce işinden vazgeçenleriz. Şehidimiz olduğunda, deprem gibi doğal felaketlerde hemen konserlerimizi iptal ediyoruz. Feda olsun tabii. Ama bu sefer belirsiz bir sürenin içindeyiz. Bu durumun dikkate alınmasını talep ediyoruz.