Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay Aydınlık'a konuştu: Salon sporları ve soyunma odaları alarm veriyor

MART ayının başından itibaren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı yurt çapında artış gösterdi. Şehirlerin renkleri "kırmızı alarm" verirken, spor kulüpleri de bu artıştan nasibini aldı.

Futbolda A Milli Takımımız Kovid-19 vakaları nedeniyle milli maçlarda önemli oyuncularından yararlanamadı. Buna ek olarak, kamp ortamında virüsü kapan Çağlar Söyüncü, Yusuf Yazıcı, Emre Kılınç, Zeki Çelik, Orkun Kökçü ve Cenk Tosun gibi milli futbolcularımız kulüplerinde de forma giyemedi.

VAKA SAYILARI MÜSABAKALARI ETKİLİYOR

Basketbol ve voleybol kulüplerinde hızla yayılan virüs, müsabakaların ertelenmesine yol açtı. Hafta itibarıyla durum öyle bir boyuta geldi ki, neredeyse tüm takıma yayılan virüsün sebep olduğu koşullar dolayısıyla kadın basketbolda Galatasaray-Nesibe Aydın play-off serisinin tüm maçları ertelendi. Son olarak Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un Kovid-19 PCR testinin pozitif çıktığı açıklandı.

Takım sporlarında sezonun son bölümüne girilirken, yöneticilerin ve oyuncuların tedbirlere uyma konusunda gevşeme göstermeleri, bir ekibin tüm sezon boyunca ortaya koyduğu emeklerin heba olması anlamına gelebilir. Ayrıca bu durum hastanelerdeki yükün de artması demek.

Sporda son durum böyle iken, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Pınar Okyay ile konuştuk. Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, salgının hızındaki artışa dikkat çekti; özellikle soyunma odalarında ve salon sporlarında elverişsiz koşulların virüsün yayılmasını hızlandıracağına vurgu yaptı.

'TOPLANMANIN OLDUĞU HER YER VAKA SAYISINI YÜKSELTİR'

Spor dünyasında Kovid-19 vakaları artışta. Milli takımımızda vaka sayısı yüksekti, bazı yöneticilerde de Kovid-19 test sonucu pozitif çıkıyor. Sezon sonuna doğru da gelinirken, sizce spor kulübü yöneticilerinin ve sporcuların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?

Aslında burada topyekun bir yaklaşım gerekiyor. Toplumdaki hastalık yükünü düşüremezsek, toplu olan her yerde ki bu bir toplu ibadet de olabilir bir spor etkinliği de olabilir, toplanmanın görüldüğü her yerde biz bu artışı görmeye kaçınılmaz bir şekilde mahkumuz. Şu anda vaka sayısı çok artmış vaziyette. Toplumdaki genel yükü düşürmek zorundayız.

Spor müsabakalarının yapılması isteniyor ama hal böyle iken ve aşılama planlamaları henüz sporcu grubuna ulaşmamışken askıya almak dahi düşünülebilir. Birçok sporcunun hastalandığını biliyoruz, hatta bazı sporculara hastalık tanısının müsabaka sonrasında konulduğunu biliyoruz. Maçların oynanması kararı geçerli olacaksa, birincisi seyircisiz oynanması çok doğru bir karar.

İkincisi, maçların öncesinde test yapılması evet ama bu da tam kesinlik sağlamıyor. Neden derseniz, PCR testi o anda negatif çıkabilir ama testlerin yanılma olasılığı var. Dolayısıyla oyuncu virüsü taşıyor ve yayıyor olabilir... Burada en önemlisi toplumdaki yükü azaltmak ve gerekirse toplu olan her şeye ara vermek.

KAPALI ORTAMLARDA RİSK BÜYÜYOR

Basketbol, voleybol ve hentbol gibi salon sporlarında virüsün yayılma riskinin daha fazla olduğunu söyleyebilir miyiz?

Şöyle ki, elbette kapalı ortamlar olduğundan evet. Ve soyunma odası koşullarını da biliyorsunuz. Spor tesislerindeki soyunma odaları dar, basık ve havasız yerlerde genellikle. Biz her ne kadar yazıp çizsek de, soyunma odalarında spor müsabakalarının o coşkusuyla toplu halde bulunma olasılıkları çok yüksek.

Ben çekilen fotoğrafları görüyorum. Basında sizlerin paylaştığı fotoğraflardan da görüyorum. Birincisi soyunma ortamı alanlarında risk çok yüksek. Müsabakalarda solunum hızı da artmış olduğu için, bu soyunma odalarına da yansıyor ve maske gibi bir bariyer de olmadığından risk artıyor.

Salon sporlarında da kapalı ortam dolayısıyla risk daha fazla.

Ayrıca bireysel olarak spor yapılan spor salonlarının da açık olmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada insanlar koşarken nefes alış verişi artıyor, yan yana duruyorsunuz ve solunum hızı yüksek. Şu anda bizim yaz dönemine girerken bu tür faaliyetleri de mümkün olduğu kadar dışarı taşımamız gerekiyor.

'KONTROL EDİLEMİYORSA ARA VERİLMELİ'

Tablo böyle iken hem sporcularımız hem de teknik personel aşılama sıraları da henüz gelmediğinden hastalık kapabilir. Sayın Sağlık Bakanımızın dediği takvimde aşı geldiğinde sporculara da aşı yapılacaktır ama benim kişisel fikrim ve gözlemlerim sonucunda düşüncem, özellikle kapalı ortamlarda yakın temasla oynanan maçlara ara vermenin faydalı olacağı yönünde.

n En azından soyunma odalarında topluca verilen sevinç fotoğraflarından vazgeçilmesi ve oynamayan sporcuların maskeyi mutlaka doğru takması gibi tedbirlerin uygulanması gerek diyebilir miyiz?

Bu mutlaka uygulanmalı, eğer kontrol edilemiyorsa spor faaliyetlerine ara verilmeli. Belki benim için bunu söylemek çok kolay ama çok hassas bir süreç yaşıyoruz. Yoğun bakım hocalarımız bağırıyor, yerimiz yok diyorlar. Spor müsabakaları sebebiyle yük artmamalı. Eğer tedbirler uygulanmıyorsa ve kontrol de edilemiyorsa, bizim bayramdan sonraya kadar bu tip faaliyetlere ara verip bu süre içerisinde de aşılamayı artırmamız gerekiyor. Ben de hiç memnun değilim ara vermeyi önermekten dolayı ama çok olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.