Koronavirüs kaynaklı MIS-C sendromu yaşayan çocuklarda nörolojik semptomlar görüldü

Çocuklarda Multisistem İnflamatuar Sendromu (MIS-C) adı verilen durum, Covid-19 enfeksiyonundan iki ile altı hafta sonra ortaya çıkıyor ve genellikle belirtiler hiç görülmüyor veya çok hafif seyrediyor. Ancak, bu sendrom çok nadir olarak görülse de sonuçları ciddi olabiliyor.

DÜNYA GENELİNDE BİNLERCE ÇOCUĞU ETKİLİYOR

Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede görülen bu hastalıktan dünya genelinde binlerce çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden alınan veriler, yalnızca ABD’de hastalık nedeniyle 36 ölüm ve 3 bin 165 vakanın meydana geldiğini gösteriyor.

Bununla birlikte, dünya genelinde bazı bazı çocukları ve gençleri etkileyen ve Covid-19 ile ilişkilendirilen MIS-C sendromu hakkındaki araştırmalarda şimdiye kadar çoğunlukla fiziksel semptomlara odaklanıldı: kızarıklık, karın ağrısı, kırmızı gözler ve en önemlisi, düşük tansiyon ve pompalama güçlüğü gibi kalp ve damar sorunları.

ÇOCUKLARIN YARISINDAN FAZLASINDA ORTAYA ÇIKTI

İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma, sendromdan etkilenen önemli sayıda çocuğun ayrıca halüsinasyon, kafa karışıklığı, konuşma bozuklukları ile denge ve koordinasyon sorunları gibi nörolojik semptomlar geliştirdiğini de gösterdi. London College Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören 46 çocuk üzerinde yapılan çalışma, bu çocuklardan 24’ünün daha önce hiç yaşamadıkları bu tür nörolojik semptomlar yaşadığını ortaya koydu.

VENTİLATÖR VE İLAÇLARA İKİ KAT DAHA FAZLA İHTİYAÇ DUYUYORLAR

Çalışmanın yazarlarından Dr. Omar Abdel-Mannan, bu hastaların nörolojik semptomları olmayanlara göre ventilatöre ihtiyaç duyma olasılıklarının yaklaşık iki kat daha fazla olduğunu, çünkü "hiperinflamatuar durumlarının bir parçası olarak sistemik şoktan çok rahatsız olduklarını" söyledi.

Abdel-Mannan, ayrıca nörolojik semptomları olan hastaların, kalbin çarpma kabiliyetini iyileştirmek için bir ilaca ihtiyaç duyma olasılığının da yaklaşık iki kat daha fazla olduğunu sözlerine ekledi.

Nörolojik semptomları olan 24 hastanın tamamında baş ağrısı, 14'ünde kafa karışıklığı, hafıza veya dikkat sorunları ve diğer zihinsel işlevlerde değişiklik içeren genel bir terim olan ensefalopati görüldü. Dr. Abdel-Mannan, çocuklardan altısının “odada bulunmayan kişileri veya hayvanları görmek” de dahil olmak üzere halüsinasyonlar yaşadığını söyledi.

Diğer taraftan, çocuklardan altısında konuşmada kullanılan kasları kontrol etmede güçlüğü, dördünde ise denge veya koordinasyon sorunları vardı. Bir çocuk nöbetler geçirdi ve üç çocukta yüz veya omuz kaslarında güçsüzlük dahil olmak üzere periferik sinir anormallikleri ortaya çıktı. Aynı zamanda GOSH'da pediyatrik nörolojide kıdemli bir asistan olan Dr. Abdel-Mannan, bir hastanın periferik sinir hasarının koltuk değneği kullanımını ve sinir nakli gerektiren bir soruna yol açtığını söyledi.

Ayrıca, hastaların bazılarına beyin taramaları, sinir iletim testleri veya elektroensefalogramlar (EEG'ler) uygulandı. Sonuçlarda 14 çocuğun beyinlerinde daha yavaş elektriksel aktivite görüldü.

Dr. Abdel-Mannan, nörolojik semptomları olan 24 kişiden 13'ünün ventilatörlere yerleştirilmesi gerektiğini ve 15'inin kalp kasılmalarını iyileştirmek için ilaca ihtiyaç duyduğunu söyledi. Nörolojik sorunları olmayan 22 çocuğun ise sadece üçü ventilatöre, yedisi kalp ilacına ihtiyaç duydu.

Öte yandan, Abdel-Mannan, yeni bulguların, sendromun virüse karşı bir bağışıklık tepkisi tarafından tetiklenen bir iltihap dalgalanmasıyla ilişkili olduğu teorisini güçlendirdiğini söyledi. Çalışmada ele alınan nörolojik semptomlar da çoğunlukla fiziksel semptomlar tedavi edildikçe düzeldi.