Yandex
16 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Koronavirüs tehdidine karşı, diş hekimi ve hastalar ne yapmalı

Koronavirüs tehdidine karşı, diş hekimi ve hastalar ne yapmalı
A+ A-
NURCAN KAYA / DİŞ HEKİMİ

Koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığı bulguları verebilen aynı zamanda Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) ve Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.

Koronavirüsler zoonotiktir yani, hayvanlardan bulaşarak insanlarda hastalık yapabilir. SARS-CoV ; 2003 yılında misk kedilerinden daha önceden bilinmeyen bir virüs halinde ortaya çıkmış ve yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Eylül 2012’de ise MERS-CoV (Middle East Respiratory Syndrome Coronavirus) Suudi Arabistan’da tanımlanmış bir virüs olup tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı tespit edilmiştir.

Şu an tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı tehdidi yaratan koronavirüs tehlikesi tüm dünyanın ortak sorunu olmuştur. 31 Aralık 2019'da Çin'in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakaları bildirilmiştir. 7 Ocak 2020’de ise etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir koronavirüs (2019-nCoV) olduğu açıklanmıştır. An itibariyle dünya genelinde 500 bin’e yakın koronavirüs vakasının ve 22 bin 58 ölümün gerçekleştiğini ve bu oranların da her gün arttığını görmekteyiz.

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve pandemiye yol açan koronavirüs salgını ülkemizde ilk olarak 11 Mart'ta Avrupa'dan Türkiye'ye gelen bir kişide tespit edilmiştir. 11 Mart’tan bu yana vaka sayısı 2443 olurken yaşamını yitirenlerin sayısı 59’a yükselmiştir.

Katlanarak artan vakalar ve ölümlerin varlığı Türkiye’yi ciddi önlemler almaya itmektedir. Özellikle sağlık çalışanları bu zor dönemde cephede en ön safta yer almaktadır. Kontaminasyon riskinin çok yüksek olduğu hastaneler de dikkatle değerlendirilmesi gereken yerlerdendir. Özellikle de diş hekimliği uygulamalarının en yüksek risk grubu olduğu görülmektedir

NASIL RİSKLER VAR?

Bilindiği üzere, diş hekimliği sağlık hizmetlerinde kullanılan basınçlı sprey ve su, aeroseller sebebiyle kontaminasyonun en yoğun görülebileceği alanlardan birisi olarak kabul edilmektedir. Tedavi sürelerinin uzun olması, hasta ile çok yakın temasta çalışılması, kullanılan materyallerin çeşitliliği ve çoğu materyalin tek kullanımlık olmaması gibi risk faktörleri bulunmaktadır. Aynı zamanda hastaların ölçü ve restorasyonlarının imalatı amacıyla laboratuvarlara gönderilmesi kontaminasyon ağını da genişletmektedir. Her yaş grubundan hastanın bakıldığı ve hasta sayılarının çok fazla olduğu ağız diş sağlığı merkezleri ve fakülte hastanelerinde bu riskler artmaktadır. Devlet kurumlarıda çalışan diş hekimlerinin acil durum dahilinde aldığı hastalara bakabilmek için yeterli güvenliği ve izolasyonu sağlayacak ekipmanının olmayışı durumu daha da tehlikeye sokmaktadır. Kamusal alanlarda 1 m kuralına rağmen çoğu zaman fakülte hastanelerinde hasta koltuklarının bile arasında 1m mesafenin olmadığı ve aynı ortamda birçok hastanın bakıldığı göz önünde bulundurulursa kontaminasyonun kaçınılmaz olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

FAALİYETLER SÜRÜYOR MU?

Türk Diş Hekimleri Birliği elbette ki en yetkili sağlık otoritesi olan Sağlık Bakanlığı’nın kararlarına uymak zorundadır. T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 17 Mart günü “ Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler “ konusunda bir genelge yayınlamıştır. Bu genelgede alınan kararlarca tıp ve diş hekimliği uygulamalarında acil tedaviler dışındaki işlemler sınırlandırılmıştır. Aynı zamanda yakın tarihte alınan bir kararla kamuda çalışan diş hekimleri ve bu kurumlarda çalışan sağlık personeli sayısı kısıtlanarak dönüşümlü çalışma sistemine gidilmiş ve çalışan personel sayısı sınırlandırılmıştır. Devlet hastanelerinde ve ağız diş sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler ise nöbet günleri dışında kamuda görevlendirilmişlerdir. Görevlendirilen diş hekimleri COVID taraması yapmakta ve telefon aramaları yaparak şüpheli vakaların tespitine destek sağlamaktadır. COVID nedeniyle kamuda görevlendirilecek diş hekimlerinin sayısının da artacağı beklenmektedir. Fakat özel kurumlarda hasta kabulünün alınan kararca kısıtlama olmadan devam ettiği göze çarpmaktadır. Devlet kurumlarında alınan önlemlerin özel kurumlarda uygulanmaması ve önlemlerin kurumun inisiyatifinde olması, devlet kurumlarında tedavisi ertelenen hastaların özel kurumlara başvurması tehlikenin boyutunu arttırmaktadır. Özel kurumlarda hekimlerin hasta tedavileri üzerinden ücretlendirilmesi ve hasta sayısının sadece acil vakalar olarak sınırlandırılması sonucu hasta sayısının azalacak olması da hekimi ve kurum sahibini alınan kararlara uymak konusunda çıkmaza sürüklemektedir. Özel kurumlarda çalışan hekimlerin ya ücretsiz izin ya da hastane, poliklinik ve muayenehanelerin kendi imkanlarınca sağladığı ekipman ile en iyi ihtimal acil hasta bakmak olarak iki seçeceğinin olması da özelde çalışan hekimleri zora sokmaktadır. Hekimler kendilerini ve hastalarını tehlikeye atma riski ile karşı karşıyadır. Bu koşullarda özelde çalışan hekim ve personelin devlet tarafından güvencesi sağlanması gerekmektedir.

NASIL ÖNLEMLER ALINMALI?

Diş hekimlerinin aldığı önlemler kontaminasyon riskinin azaltılması, acil tedavilerin aksamaması ve toplum sağlığının korumasında büyük öneme sahiptir.

Türk Diş Hekimleri Birliği’nin yayınladığı bildiride alınması gereken önlemler ayrıntılı olarak açıklanmıştır:

  • Öncelikle hastanın değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Hasta muayene edilmeden önce olası enfeksiyonun tespit edilebilmesi amacıyla hastanın son 14 gün içinde yurtdışı seyahati yapıp yapmadığının öğrenilmesi, enfeksiyon belirtilerinin gözlenmesi, buna yönelik anamnez alınması, şüpheli vakaların derhal hastanelere yönlendirilmesi,
  • Diş tedavilerini gerçekleştirmeden önce hastanın rutin değerlendirmesinin bir parçası olarak temassız ateş ölçme eklenmesi (Alından temassız ateş ölçer tavsiye edilmektedir),

Hasta muayenesinden, hastaya bir işlem yapmadan önce, işlemden sonra, dezenfekte edilmemiş ekipmana dokunduktan sonra, oral mukozaya, hasarlı deri veya yara, kan, vücut sıvısı, salgıya dokunduktan sonra ellerin yıkanması ve kendi gözlerinize, ağzınıza ve burnunuza dokunmamaya daha çok dikkat etmeniz,

  • Kullandığınız kişisel koruyucu ekipmanın yapılan işlemlere uygun olduğundan emin olunması (Tek kullanımlık bone, tek kullanımlık cerrahi maske, koruyucu gözlükler, yüz kalkanı ve tek kullanımlık izolasyon giysileri veya ameliyat giysileri ile çalışma giysileri (beyaz önlük) ve tek kullanımlık lateks eldivenler),
  • Mümkün olduğunca enfeksiyöz ajanlara olası maruziyeti azaltmak için rubberdam kullanılması,
  • Aerosol üreten tüm diş tedavileri için "high volume evacuator (büyük miktarda hava çeken ve dakikada 100 metreküpe kadar hava hacmini kaldırdığı söylenen bir tahliye sistemine takılan bir emme cihazı)" kullanılması,
  • Her hastadan sonra kullanılan el aletlerinin otoklav sterilizasyonu,
  • Hastaya işlem yapılmadan önce %1 hidrojen peroksit veya % 0.2’lik povidon ile gargara yaptırılması (Koronavirüs oksidasyona karşı savunmasızdır; bu oral mikropların tükürük yükünü azaltacaktır),
  • Kapı kolları, sandalyeler ve tuvaletler de dahil olmak üzere kamusal alanların sık sık temizlenip dezenfekte edilmesi,
  • Personel koruyucu ekipman kullanımına azami dikkat gösterilmesi (Tek kullanımlık bone, tek kullanımlık cerrahi maske ve çalışma kıyafetleri (beyaz önlük), koruyucu gözlük veya yüz kalkanı ve tek kullanımlık lateks eldiven veya nitril eldiven),
  • Tıbbi atıkların (kullanımdan sonra tek kullanımlık koruyucu ekipmanlar dahil) zamanında teslim edilmesi.

BUNLARA DİKKAT EDİN

T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 17 Mart günü “Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler ” konusunda aldığı karar dahilinde diş hekimliği uygulamaları acil tedaviler ile sınırlandırılmıştır. Akut işlemler ( şiddetli ağrı, akut enfeksiyon, travma, kanama vs.) haricinde diğer uygulamalar koşullar gereği ertelenmiştir. Acil tedaviler harici uygulamaların devlet kurumlarında yapılmaması üzerine özel kurumlarda bu tedavilerin uygulanması talep edilmemelidir. Hastaların ivedilikle kurallara uyması ve sosyal izolasyonu uygulaması gerekmektedir.

Diş hekimliği alanında koronavirüs salgınının etkileri hakkında da sosyal medyada bilgi kirliliği mevcuttur. Bu bilgilere itimad edilmemeli, güvenilir kurum ve kişilerden, gerekirse hekim ile iletişime geçerek koşullar ve süreç hakkında bilgi alınması gerekmektedir.

Toplum sağlığını korumak adına herkese büyük sorumluluk düşmektedir. Alınan kararlara ivedilikle uyulmalıdır. Sosyal izolasyon sağlanabildiği sürece bu önlemler gerçek amacına ulaşabilir.

Koronavirüs dişçi