‘Koronavirüs ve İş Hayatı’ araştırması: Pandemi çalışma hayatını kökten değiştirebilir
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yüksek yayılımı hızı dijital dönüşüme ayak uydurmayı hızlandırdı, işyerlerinin yüzde 64’ü evden çalışmaya geçti. Kariyer.net’in araştırmasına göre salgının etkilerinden biri çalışma hayatının değişimi olabilir.

Koronavirüs salgını hayatımızda birçok şeyi değştirdi. Salgının ardından da bazı değişikliklerin kalıcı olması muhtemel. Peki çalışma hayatında da oldukça etkin olan bu değişiklik kalıcı olabilir mi?
Virüsün yüksek yayılma oranı çalışma ortamlarımızı evlerimize taşımamıza neden oldu. Bu durumun çalışma şekillerini kökten değiştirebileceği ve dijital dönüşüm sürecini hızlandıracağı bugünün tartışma konularından. Kariyer.net’in araştırmasına göre pandeminin çalışma hayatımızdaki bu etkisi kökten bir değişiklikle kalıcı olabilir.
“Kariyer.net”in “HR Pulse” araştırma serisi kapsamında CURIOCITY işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Koronavirüs ve İş Hayatı” araştırmasının sonuçları açıklandı. Koronavirüs (Kovid-19) salgınının iş hayatına etkisini anlamak amacıyla gerçekleştirilen araştırmaya, 1.346 beyaz yakalı çalışan ve 570 işveren/İK (İnsan Kaynakları)yetkilisi katıldı. Araştırma sonuçları çalışanların yüzde 65’inin koronavirüs salgınıyla ilgili endişeli olduğunu ortaya koyarken; en çok endişe edilen ilk 3 başlık sırasıyla “aile bireylerinin sağlığı”, “aile büyüklerinin / yaşlıların sağlığı” ve “bireyin kendisinin sağlığı” olarak sıralandı. Araştırmaya katılan her 10 beyaz yaka çalışandan 5’i, bu süreçte şirketlerinin aldığı önlemleri yeterli bulurken, her 10 çalışandan 4’ü de bu önlemlerin iletişimini ve şirketin kriz yönetimini yeterli buldu.
ÇALIŞANLARIN KURUMLARINA BAĞLILIĞI
Araştırmada ortaya çıkan çarpıcı sonuçlardan biri, çalışanların şirketlerine olan bağlılık seviyesi oldu. Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 41’i bu süreçte şirketlerine olan bağlılıklarının arttığını söylerken, bağlılığının azaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 30 oldu.
Diğer yandan çalışanların şirketlerine ilişkin değerlendirmeleri alındığında; sadece yüzde 34’ünün şirket yönetimine güvendiği ortaya çıktı. Çalışanların yüzde 36’sı şirketlerinin yönetimine güvenmediğini, yüzde 33’ü ise şirketlerinin salgın sürecindeki tutumunun iş performanslarını olumsuz etkilediğini belirtti.
Bu arada, “Bu zorlu bir dönemde şirketiniz motivasyonunuzu artırmak için ek uygulamalar yapıyor mu?” sorusuna, çalışanların yüzde 85’i “hayır” cevabını verdi. “Çalışan olarak bu dönemdeki haklarınızı biliyor musunuz?” sorusuna “hayır” diyenlerin oranının yüzde 70 olması da diğer bir çarpıcı sonuç olarak öne çıktı.
EVDEN ÇALIŞMA
Araştırma sonuçlarına göre işverenlerin yarıdan fazlası ilk olarak hijyeni artırma, evden çalışma, seyahatleri erteleme gibi koruyucu önlemler aldı. Araştırmaya katılan işveren yetkilileri, bu önlemleri takiben salgının ekonomik etkilerini sınırlandırmaya ve işin sürekliliğini sağlamaya yönelik önlemlerin artacağı yönündeki beklentilerini dile getirdi.
Araştırma; işyerlerinin yüzde 64 gibi büyük bir kısmının evden çalışma yöntemine geçtiğini ortaya koydu. Hem işverenlerin hem de adayların yaklaşık yarısı uzaktan çalışmanın ne kadar daha süreceğine dair bir tarih öngörüsünde bulunamazken, her iki kitlenin de yüzde 14’ü nisan sonunda ofislerine döneceklerini düşündüklerini iletti.
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 70’inin altyapısının salgın öncesinde de uzaktan çalışma sistemine uygun olmasına rağmen, sadece yüzde 24’ünün bu modeli salgından önce uygulamış olması dikkat çekti. Böylece nispeten daha uzun bir sürede gerçekleşmesi planlanan dijital dönüşüm sürecinin, salgınla beraber hızlanmış olduğu ortaya çıktı.
EVDEN ÇALIŞMAYA KARŞI ÇIKANLAR
Evden çalışma konusundaki görüşlerin; çalışanlar ile İnsan Kaynakları yetkililerini üç kampa böldüğü görüldü. Evden çalışmanın daha verimli olduğunu düşünenler de, daha az verimli olduğunu düşünenler de odaklanma ve motivasyon ile ilgili nedenlerin ön planda olduğunu belirtti. Çalışanların yaklaşık yarısı evde ya da ofiste çalışmanın verimlerinde bir fark yaratmadığını belirtirken; evden çalışmanın daha az verimli olduğunu düşünen İnsan Kaynakları yetkililerinin oranının çalışanlardan daha fazla olduğu görüldü.
KALICI OLSUN
Şirketlerinde evden/uzaktan çalışma önlemi alındığını söyleyen çalışanların, ofise dönme konusunda İşveren/İnsan Kaynakları yetkililerine kıyasla daha tedirgin oldukları görüldü. İşverenlerin yüzde 47’si ofise dönme konusunda tedirgin iken çalışanlarda bu oran yüzde 54 olarak gerçekleşti.
Diğer yandan çalışanların yüzde 47’si evden/uzaktan çalışma sisteminin salgın sonrasında da kalıcı hale getirilmesini istediğini belirtirken, yüzde 27’si ise bu konuda kararsız. Yanıtlar, salgın sebebiyle değişmeye başlayan iş yapış şekillerinin, salgın sonrasında da hayatımızda olacağını ortaya koydu.
İŞVEREN FEDAKARLIK YAPSIN
Hem İnsan Kaynakları yetkilileri hem de çalışanların sadece 5’te 1’i salgın sonrasında çalışma şekillerinin aynı kalmasını beklediği tespit edildi. Görüşülen kişilerin yaklaşık yüzde 60’ı birçok sektör için köklü değişiklikler beklediklerini belirtti.
Çalışanların ve İnsan Kaynakları yetkilerinin yüzde 60’ından fazlasının “Koronavirüs sürecinde hem çalışanın hem işverenin fedakarlık yapması gerektiği”ne inandığı görüldü. Diğer yandan Çalışanların yüzde 81’i işverenlerinin fedakarlık yapmasını beklediğini belirtti.
PLANLAR DEĞİŞECEK
Araştırma; tatil planı gibi kısa vadeli harcamalar ile ev, araba sahibi olmak gibi yatırımların salgından ciddi anlamda etkilendiğini ortaya koydu. İş değişikliği, kendi işini kurma ya da kariyerini yurtdışında sürdürme planlarının da salgından etkilendiği görüldü. Salgının getirdiği belirsizlik daha çok kişinin birikim yapmaya pozitif bakmasına neden oldu. Söz konusu cevaplar salgın sürecinde ve sonrasında tasarrufların artacağını, tüketimde ise düşüş yaşanabileceğini gösterdi.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.