Yandex
15 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Koronavirüsle savaşımız Çin kültürünün resmidir

Çin milleti, dünyaya, düşmanı yenene kadar savaşabileceğini gösterdi. Hem bireyi hem toplumu kriz zamanında yönlendiren Çin kültürüdür. Çin ulusu, uzun zamandır karşılaştığı zorluklarla cesaretle, birlik halinde, çalışkan ve dirençli bir ulus olarak baş ediyor.

Koronavirüsle savaşımız Çin kültürünün resmidir
A+ A-
PROF. YUWEN Lİ / MARKSİZM OKULU - PEKİN ÜNİVERSİTESİ

İngiliz siyaset felsefecisi Isaac Berlin, bir dalın aşağı doğru güçlü bir şekilde çekildiğinde kolayca bükülebileceğini, ancak destek bulduğunda ise hızlı ve şiddetli bir şekilde geri toparlanabileceğini söylemişti. Berlin, krize girmiş bir ülke halkının sosyal zihniyetini veya ulusal karakterini, bükülmüş dala benzetirdi. Bu metafor, benzeri görülmemiş koronavirüs salgını sırasındaki Çin zihniyetini en iyi şekilde tasvir ediyor olabilir. Virüs insanlar arasında hızla yayıldığında, kökleri derinlere inen ulusal karakter tetiklendi. Hemen hemen herkes dünyayı kurtarmak için bir şeyler yapmaya seferber olduğunda, ulusal karakter, insanlara yol gösteren sancak haline geldi. Bu özgün karakter ya da ahlak, zamanı geldiğinde, Çin vatandaşlarının salgına karşı savaşına yön verdi. Büyük bir mücadele ve onca fedakarlıktan sonra Çin, salgına karşı savaşını kazanmanın eşiğine gelmiştir, ancak bütün Çinlilerin oluşturdukları ve sergiledikleri bu kültür, ileride de yankı yapmaya devam edecektir.

Çin ahlakı, Çinli insanların koronavirüs felaketine maruz kaldıklarında hissettiklerini ve davranışlarını açıklığa kavuşturmamı sağladı; aynı şekilde (Çinli insanların) benlik ve kolektiflik mefhumu, temel ahlaki kavramlar, hem saygınlığını hem saygısını koruma kültürü ve kamusal yaşam perspektifi. Çinlilerin bu ölümcül hastalıkla mücadele ederken sergiledikleri duygular ya da karakteristik tutumlar, bu gerçeği görmemizi sağladı. Böylesine ani bir krizin sosyal zorlukları karşısında, Çin kültürünün belirleyici olduğu stratejilere ve sergilenen tutumlara bakmak, şüphesiz en elverişli yoldu.

Koronavirüsün ortaya çıkmasıyla Çin Hükümeti'nin ve halkının bir çıkmazla karşı karşıya kaldığına şüphe yoktur. Salgına yakalananlardan bazılarının zamanında hastaneye yatırılamaması, halkta kısa bir süre panik de yarattı. Özgürce seyahat edemedikleri için şehirde kapalı kalmaları da halk arasında kısa bir süreliğine kaos etkisi yaptı. Bunun gibi tepkiler oldukça doğal, koronavirüsün küresel olarak yayıldığı neredeyse tüm ülke ve milletlerde görülen şeyler. Sade vatandaşların korkması da doğaldır, politik hata olarak gösterilemez. Ancak bilinçli vatandaşlar, eve kapanmanın, kendi hayatını ve dolayısıyla başkalarının da hayatını korumak için tek yol olduğunu fark edecektir. Can güvenliğini ve şehir düzenini korumak için geniş çaplı önlemler ise tehlikenin büyüklüğü anlaşıldığında devreye girer: bu, geçmişte de günümüzde de siyasi biçimden bağımsız bir doğal davranış kuralıdır.

VATANSEVERLİĞİN ÜÇ YANSIMASI

Krizin olduğu yerde,vatanseverlik devreye girer. Çin'de koronavirüsle mücadelede vatanseverlik, üç biçimde kendini gösterir:

Öncelikle, herkes kişisel temizlikle hem salgına yakalanmaktan korunmuş, maske takarak da virüsün halka yayılmasını önlemiş, böylece halk sağlığını korumaya çaba göstermiştir. Enfeksiyonun kitlelere yayılmasını önleyen, hem bu kendini koruma bilinci hem de halkın sağlığını korumaya yönelik alınan önlemlerdir.

İkinci olarak, herkes kendi çalıştığı alanda işlerine sıkı sıkıya tutundu, bir ihtiyaç varsa ve elinden bir şey geliyorsa yaptı, yardım edebildiği herkese yardım etti, herkes kendisini, bu mücadeleyi mümkün olan en kısa zamanda kazanmaya adadı.

Üçüncü olarak, salgının patlak vermesiyle başlayan, normal yaşama ve sosyal düzene geri dönme yakınmaları da vatanseverliğin olumlu enerjisine katkıda bulunur. Koronavirüsle mücadele sürecinde kaçınılmaz bazı anlaşmazlıklar ve tartışmalar olsa da, çok daha büyük politik virüslerle (saymak gerekirse: bazı akıl dışı söylentiler, ırkçı önyargılar ve mantıksız suçlamalar da dahil olmak üzere haksız siyasi önyargılar) karşılaştırıldığında hiç sayılır. Dahası vatanseverlik, hâlâ Çin halkının zihniyetini belirleyen ana etkendir.

BİRLİK HALİNDE ÇALIŞKAN VE DİRENÇLİ

Çin ulusu, uzun zamandır karşılaştığı zorluklarla cesaretle, birlik halinde, çalışkan ve dirençli bir ulus olarak baş ediyor. Bir milyardan fazla insanın koronavirüs salgını karşısındaki mücadelesi, başarılı seferberliği, alkışı kesinlikle hak ediyor. Vatandaşlar virüse karşı kendini evde izole etmiş, pek çoğu kenti veya yurttaşları için mücadeleye katılmıştır. Sağlık çalışanlarının, ordu mensuplarının ve hatta sıradan insanların ülke çapında seferberliğiyle yürütülen koronavirüs savaşı, gerçekten muhteşem bir tablodur. Hükümetin aldığı olağanüstü etkin önlemler, halkın bu eşgüdümlü hareketine omuz verdi. Bu, insanlara, önlerindeki tehlikeye rağmen mücadeleye katılma azmi, cesaret kazandırdı. Savaşın ön saflarında yürütülen mücadelenin ihtiyaçları, her zamankinden daha çok ve daha sıkı çalışmayı gerektiriyordu. Çin milleti, dünyaya, düşmanı yenene kadar savaşabileceğini gösterdi. Bu topyekun mücadelede, sağlık personelinden ulaştırmada görev alan insanlara kadar, koronavirüse karşı ön cephede savaşan herkes, kahraman unvanını hak etmektedir.

BİREYİ VE TOPLUMU YÖNLENDİREN ZİHNİYET

Ünlü Alman filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel, 'volksgeist'in (halka yön veren zihniyet, kültür) büyüklüğünün ve gücünün asla hafife alınmaması gerektiğini söylemiştir. Büyük zorluklara, karanlığa düşüldüğünde, insanın maneviyatını aydınlatacaktır. Çin kültürü, salgınla karşı karşıya kalan halka, tam bir meşale olmuştur. Kültürel yapı zaman içinde değişebilir, ancak sosyal yaşamı güvende tutabilmek için asgari sorumlulukların ötesine geçmek ve çok daha fazlasını yapmak için bireyleri her zaman motive edecektir. Çünkü bu yapı, bilişsel ve içgüdüsel gücünü her zaman tüm vatandaşların uyduğu kültürel temellerden alır, böylece hem bireyi hem toplumu kriz zamanında yönlendirir. Bu anlamda Çin kültürü, tüm Çinlilerin doğuştan gelen yaşama gücünden başka bir şey değildir.

yuwen@pku.edu.cn
Son Dakika Haberleri