KOSAB arazileri kamulaştırıldı küçük esnaf sokakta kaldı
Bursa’nın Kestel ilçesinde bulunan Kestel Organize Sanayi Bölgesi (KOSAB) yönetimi, 6 Ekim 2020 yılında, sanayi bölgesinin arazilerinin bir bölümünü, üzerinde iş yerleriyle birlikte kamulaştırma kararı aldı.
Yönetim, kararı Sanayi Bakanlığına sundu, ‘olur’ aldı ve Bursa Valiliği Yatırım İzleme Birimi kanalıyla kamulaştırma yapıldı. KOSAB içinde kamulaştırılan alan içinde dükkânları bulunan küçük esnaf ise yıllardır sahibi olduğu işyerlerinden atılmak isteniyor. Açılan davalar, esnafın aleyhine sonuçlandı. Esnaf son olarak İstinaf Mahkemesine başvurdu. Kamulaştırılan alan 4 parsel ve 2 bin 648 metrekare. Kamulaştırma, parsel bazında yapılıyor. KOSAB yönetiminin kamulaştırma isteğinin gerekçesi ise OSB faaliyetlerini devam ettirebilmek. İş yerleri, kamulaştırılan alan içinde kalan 9 esnaf, Aydınlık’a ulaştı, “Biz mi organize sanayiinin faaliyetlerini engelliyorduk?” diyerek alınan karara tepki gösterdiler, ‘kamu yararı’ adına hiçbir faaliyetin olmayacağını belirttiler.
‘AMAÇLARI RANT’
Esnaf Selim Demirel, Organize Sanayi Bölgesi’nde 75 fabrika bulunduğunu, KOSAB başkanının kamulaştırılan bu yerlere iş yeri açacağını ifade etti, “KOSAB Başkanının kendi arsasında iş yeri var. Amaçları kendi alanlarını genişletmek, ticari faaliyet yapmak istiyorlar. Bu kararın ardında kamu yararı yok. Kamu yararı diye birçok yer kamulaştırılıyor ama bu iş rant kapısı haline döndü. Esnafın ekmeğiyle, emeğiyle oynamayın. Biz küçük sanayi işletmeleriyiz. İşyerlerimiz 50 yıllık, tapulu ruhsatlı yerlerimiz. Amaçları faaliyet değil, rant.” diye konuştu.
‘KAMU YARARI SOMUT OLMALI’
Dükkânı elinden alınan başka bir esnaf da şöyle konuştu:
“Bugüne kadar KOSAB’daki sanayiciler faaliyetlerini aksatmadan sürdürmüştür. ‘KOSAB’ın faaliyetlerine devam edebilmesi için’ şeklindeki kabul ile kamu yararının ilişkilendirilmesi hukuken mümkün değil. Zira kamu yararının açık ve net bir biçimde somut olarak ortaya konulması Anayasamızda kabul edilen mülkiyet hakkının gereğidir. Kamulaştırma son çare ve kaçınılmaz olmalıdır. KOSAB’ın gerekçesi, geniş ve sınırsız bir anlam ifade etmektedir. Bu ise hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmektedir. Yine kamulaştırılan taşınmaz parselleri irdelendiğinde, KOSAB namına maddi değer kazandırmaktan başka hiçbir kamu yararı için kullanılamayacak nitelikte olduğu da görülecektir.”
‘KENDİ YERİMİZDE KİRACI KALDIK’
Kamulaştırılan 4 ayrı parsel için 4 ayrı itirazda bulunduklarını ve davalar açtıkları bilgisini veren Selim Demirel, davaları kaybettiklerini son olarak İstinaf Mahkemesine başvurarak davanın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. 9 esnafın iş yerleri için biçilen değer hesaba aktarıldı, tapular düştü. Bir esnafın dükkânı ise yıkıldı. Hesaplara yatırılan değerlerin çok düşük olduğunu, mülkiyeti 36 milyon TL olan yedi dükkanın 6 milyon TL’ye devralındığını da belirten Demirel, “Mülk hakkı ihlali var. 89 yılından beri burada esnafız. ‘Elektriklerinizi keseriz’ diye bizi tehdit ediyorlar. Kendi yerimizde kiracı kaldık. Mahkeme sonucunu bekliyoruz. Evimize, ekmeğimize göz diktiler. Sorun, Bakanlığın ‘kamu yararı’ diyerek olur vermesi. Önce gelip bakmaları gerekirdi. Kamu yararı var mı yok mu diye incelemeleri gerekiyor.” dedi.