Kovid-19 salgını obeziteyi de artıracak

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, "Önümüzdeki 1-2 yıl içinde obezitenin çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceğini öngörüyoruz" dedi.

Avrupa’da adım sayarlar aracılığıyla toplanan 30 milyondan fazla kişinin verilerine göre hareket yüzde 48’lere varan oranda azaldı. Salgın sebebiyle obezitesi, kronik hastalığı bulunan kişilerin sağlık hizmetine erişiminde de aksamalar olduğunu anımsatan Yıldız, "Dünyada fazla kilolu ve obezitesi olan 2 milyar insan var. 2 milyarın 800 milyonu obezitesi olanlar. Türkiye’de ise her 3 kişiden yalnızca birinin vücut ağırlığı normal. Buna karşılık 3 kişiden birin fazla kilolu, biri de obeziteli" diye konuştu.

Obezite kişilerde akciğer fonksiyonlarında, bağışıklık sisteminde bozulma, pıhtılaşma sorunlarına neden oluyor. Bu nedenle obezite hastaları Kovid-19’a daha ağır geçiriyor. Dünyadaki büyük araştırma sonuçlarının değerlendirildiği meta-analiz çalışmasını geçen yıl yaptıklarını anımsatan Yıldız, Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatanların ortalama yüzde 33-35'inin obezitesi olduğunu ifade etti.

ÖNLEM ANNE KARNINDA BAŞLIYOR

Her insanın obezite açısından farklı riskler taşıdığını vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu: "Anne karnından itibaren genetik yapı, kişinin erişkin çağda obeziteye ne kadar maruz kalabileceğini belirliyor. 3 yaşına kadar obeziteyle ilgili risk açığa çıkıyor. Sezaryen doğum şekli obezite açısından olumsuz bir faktör. Yeterli anne sütü alamamak, erken çocukluk çağında fazla antibiyotik kullanımı gibi etkenler, erişkin çağda yağın vücutta özellikle iç organlar çevresinde depolanma riskini artırıyor. Dolayısıyla obezite için anne karnından başlayarak alınması gereken tedbirler var." Yıldız, salgın döneminde obeziteyi önlemek ve bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak için kişilere beslenme, uyku, stres yönetimi ve egzersiz kelimelerinin baş harflerinden oluşan "BUSE" formülünü önerdiğini belirtti.