Kovid-19 salgınında antibiyotik kullanım sıklığı arttı
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ortaya çıkan zatürrenin bu yıl antibiyotik kullanımını çok fazla artırdığı, bu süreçte hem antibakteriyel hem de antiviral ilaçların dikkatli ve akılcı kullanılması gerektiği belirtildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, 18-24 Kasım'ın Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası olarak belirlendiğini anımsattı.
Balık, bu yıl kampanyanın genişletilerek, sadece bakterilere etkili olan antibiyotiklerin değil, aynı zamanda insan ve hayvanlarda hastalık yapan bakteri, mantar, virüs ve parazitler gibi tüm mikroorganizmalara etkili tüm antimikrobiyallarin doğru kullanılmasıyla ilgili farkındalık çalışmaları yapılmasına karar verildiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından düzenlenen toplantıda "tek sağlık" kavramının ortaya konduğunu belirten Balık, üç kuruluş için iş birliği kararı alındığını anlattı.
'TÜRKİYE, ANTİBİYOTİK DİRENÇ ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR'
İnsan sağlığının, hayvan ve bitki sağlığı ve tedariğinden bağımsız düşünülemeyeceğine dikkati çeken Balık, sözlerine şöyle devam etti:
"Son yıllarda özellikle hayvanlarda aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı yoluyla insana direkt ve doğaya karışma yoluyla da indirekt antibiyotik geçişinin, antibiyotik direncini artıran faktörlerden biri olduğu vurgusu yapıldı. Bunun yanında insanlarda aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotik direncini artıran ve yaygınlaştıran en önemli faktördür. Türkiye maalesef dünyada antibiyotik direnç oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Son yıllarda oran azalsa da hala antibiyotik kullanma oranımız, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinin çok üstündedir ve her üç reçeteden birinde antibiyotik bulunmaktadır.
Hastalarımız doktora antibiyotik yazma baskısı yapmaktadır. Üstelik halkımız antibiyotikleri oldukça bilinçsiz kullanmakta, doktor tavsiyesini dikkate almamaktadır."
KULLANIMDAKİ ANTİVİRALLERİN KOVİD-19 SEYRİNE ETKİSİNE DİKKAT
Uygunsuz antibiyotik kullanımının da yaygın olduğuna dikkati çeken Balık, "Doktorun verdiği antibiyotik sonuna kadar bitirilmeli ve saatinde kullanılmalı. Kullanılmayan antibiyotikler, evde saklanıp başkasına verilmemeli." diye konuştu.
Prof. Dr. Balık, hala antibiyotiklerin, viral, bakteriyel enfeksiyon ayırımı yapmadan her ateşli hastalıkta ve soğuk algınlığında kullanılmaya devam edildiğini gördüklerini dile getirdi.
"Antibiyotikler grip, nezle, Kovid etkeni virüslere etkili değildir." uyarısında bulunan Balık, şunları kaydetti:
"Kovid-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan zatürre bu yıl, geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımını çok fazla artırdı. Bu salgın sırasında da hem antibakteriyel hem de antiviraller dikkatli ve akılcı kullanılmalı.
Özellikle Kovid-19 testi pozitif çıksa bile hafif seyreden vakalarda hiçbir antiviral kullanımına gerek olmadığı çok sayıda araştırmayla gösterildi. Hatta şu an kullanımda olan antivirallerin Kovid-19 enfeksiyonu seyrine ya hiç ya da çok az etkisi olduğu artık yaygın kabul gördü. Bu ilaçlar daha önceleri başka virüs enfeksiyonlarının tedavisi için onay almış, yani zaten Kovid için bulunmamış ilaçlardır. Artık Kovid ile ilgili bilgilerimiz arttı. Halkımız sosyal medyadaki bilimsel ve kanıtı olmayan bilgilerle asla tedavisine yön vermemeli."
'BÖYLE GİDERSE HER YIL 10 MİLYON KİŞİ DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA BAĞLI ÖLECEK'
Balık, antibiyotiklere dirençli bakteri enfeksiyonlarının tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul edildiğinin altını çizdi.
Tüm antibiyotiklere dirençli ölümcül bakterilerin oranının, son yıllarda tüm dünyada hızla artmasının korkutucu olduğu değerlendirmesinde bulunan Balık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer antibiyotik direnç hızı böyle giderse yakın gelecekte dünyada her yıl 10 milyon kişi dirençli bakteri enfeksiyonlarına bağlı ölecek. Yani dünya, antibiyotik önceki çağa, 100 yıl geriye gidecek. Çünkü tıp dünyası ve ilaç sanayi, dirençli bakterilere etki edecek yeni antibiyotik geliştirme konusunda hem başarılı ve hem de çok istekli değil. Bu nedenle direnç artışını önlemek için antibiyotik kullanımını hem insanlarda hem de hayvanlarda ciddi oranlarda azaltmalıyız."