Kovid-19 salgınıyla toplumsal mücadeleye dikkat!
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede başarıya ancak toplumun her ferdinin katkısıyla ulaşılabileceğini bildirdi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metintaş, yaptığı yazılı açıklamada, aşının Kovid-19'un kontrolü için son aylarda en büyük ümit haline geldiğini vurguladı.
Maske, mesafe ve temizlik üçlemesiyle özetlenen tedbirlere uyulmaya devam edilmesi gerektiğini belirten Metintaş, "Hastalık kontrolünde başarısı hiç yadsınamayacak sağlık otoritesine ait uygulamalardan biri, filyasyon çalışmaları olmuştur. Sağlık örgütü çok sayıda filyasyon ekibi kurarak temaslı takibi yapmıştır. Filyasyon çalışmalarında başarının artırılmasında toplumdaki bireylerin kendilerinde gelişebilecek Kovid-19 hastalığının belirtilerini bilmeleri, farkındalıklarının yüksek olması oldukça önemlidir." ifadelerini kullandı.
Bireylerde hastalık başlangıcındaki Kovid-19 belirti ve şikayetlerinin değişkenlik gösterebileceğini aktaran Metintaş, birçok hastada yüksek ateş veya titreme, öksürük, nefes darlığı veya nefes almada güçlük, yorgunluk, kas veya vücut ağrıları, baş ve boğaz ağrısı, yeni ortaya çıkan tat veya koku kaybı, burun tıkanıklığı veya akıntısı, mide bulantısı ya da kusma ve ishal görülebildiğini bildirdi.
YAKLAŞIK YÜZDE 20 SIKLIKLA DERİ BELİRTİLERİDE GÖRÜLEBİLİYOR
Kovid-19'un farklı klinik tablolarının da giderek artan sıklıkla yaşandığına değinen Metintaş, birçok Kovid-19 hastasının bazen ateş, alt solunum yolu belirti ve semptomları yaşamadan önce mide bulantısı, kusma veya ishal gibi gastrointestinal (sindirim sistemi) semptomlar gösterebildiğini ifade etti.
Bir çalışmaya göre, koku veya tat kaybının hastaların üçte birinde ve özellikle kadınlarda, orta yaş grubunda daha sık seyrettiğini belirten Metintaş, "Yaklaşık yüzde 20 sıklıkla deri belirtileri de görülebilir. Kovid-19 ile ilişkili en yaygın belirtiler makülopapüler (benekli, kabartılı) döküntüler, el ve ayak parmaklarında renksiz lezyonlar ve kurdeşendir. Kovid-19 tedavilerinde kullanılan bazı ilaçlar da deride yan etkilere neden olabilmektedir. Hastalık şiddeti ve Kovid-19 deri semptomlarının zamanlaması belirsizdir." açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Metintaş, Kovid-19 ile bulaş olmuş ancak hiç semptom göstermeyen ve henüz semptomatik olmayan hastalarda, SARS-CoV-2 ile infeksiyonu belgeleyen birçok çalışma bulunduğunu kaydetti.
Kovid-19 virüsü için RT-PCR testi ve serolojik çalışmalara dayanan mevcut verilerin, asemptomatik enfeksiyonların yaygın olabileceğini, toplam enfeksiyon sayısının muhtemelen bildirilen vaka sayısından daha fazla olduğunu gösterdiğini aktaran Metintaş, şu ifadeleri kullandı:
"Hastalarda semptomların başlangıcından önce akciğer görüntülemesinde anormallikler olabilir. Kovid-19 ile mücadelede başarıya ancak toplumun her ferdinin katkısıyla ulaşılabilir. Kovid-19 belirtilerini gösteren hastaların hemen RT-PCR testi ile tanı çalışmalarını yaptırmaları, maskelerini takarak kendilerini izole etmeleri hastalık kontrolü için elzem yöntemlerdendir. Kovid-19 mücadelesi ancak birlikte ve özveriyle, mücadeleyle kazanılacaktır."!