Kronik hastalar aşı olmalı
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, aşı tereddüdünün yersiz olduğunu söyledi.
Kalp damar hastalarından Kovid-19 hatırlatma dozlarını aksatmamalarını isteyen Okuyan, ‘Aşı kalp krizini tetiklemiyor, olumsuz etkilere yol açmıyor. Aşı olmasaydı, Kovid-19’a bağlı kalp krizi, ve kalp kası iltihabı oranları daha fazla olacaktı’ dedi.
Nisandan bu yana ilk kez günlük Kovid-19 vaka sayısı 50 binin üzerine çıktı. Omikron, Türkiye’de hızla yayılıyor. Sağlık çalışanlarının ardından 65 yaş üstüne de 5’nci doz için aşı randevuları açıldı. Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan ve Türkiye Diyabet Derneği Yönetim Kurulu, kronik hastaların aşılarını aksatmadan olmaları uyarısında bulundu.
Türkiye’de Kovid-19’a karşı ilk aşı 14 Ocak’ta yapıldı. Sağlık çalışanlarının ardından 65 yaş üstü aşılandı. İnaktif aşı ile başlayan seferberliğe daha sonra mRNA aşısı da dahil oldu. Yeni varyantların çıkması ve aşıların vücutta yarattığı antikor düzeyinin düşmesi üzerine bu kez hatırlatma dozları devreye girdi. 2021 Ocak ve Şubat aylarında ilk doz aşılarını olanlar için 5’nci doz randevular açıldı. Kovid-19’dan korunmak için 11 ay içinde 5 doz aşı olmak gerekti. Özellikle kalp damar ve şeker gibi kronik hastalığı olanlar ardı ardına yapılan aşılarla ilgili tereddütte. Uzmanlar ise Kovid-19’un özellikle kronik hastalarda ölüme neden olabileceğine dikkat çekerek aşılanma çağrısında bulunuyor.
OLUMSUZ YAN ETKİ YOK
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, artan vaka sayılarına rağmen, hayatın devam edebildiğine, hastane kapasitelerinde doluluk yaşanmadığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Okuyan şöyle konuştu: “Geçen senenin aralık, ocak ayını düşünün henüz yaygın aşılama yok. Günlük 10 -15 bin vaka vardı. Okullar, restoranlar, sinemalar her yer kapalıydı. Yaşlı ve çocuklar için sokağa çıkma yasağı vardı. Bugün 55 bin vakaya rağmen hayat devam edebiliyor. Hastanelerde kapasite sorunu yaşamıyoruz, yoğun bakımlarda ve ölümlerde artış olmuyor. Yeni varyantlara rağmen hastalık hayatı sekteye uğratacak düzeyde değil. Bu, aşılamadan çok ciddi bir fayda gördüğümüzü gösteriyor. Aşı olmasaydı kabus gibi bir tablo ile karşı karşıya olurduk.
“Aşı kesinlikle etkili, hastalığı geçirsek bile hafif atlatıyoruz. 11 ay içinde 5 doz aşı kulağa ürkütücü gelse de aşının koruyucu olduğunu görüyoruz. Sahada aktif çalışan bir hekimim. Toplumun çok büyük kesimi aşılandığı halde kalp krizi, kalp kası iltihabı, kalp yetersizliği oranlarında artış görmüyoruz. Aşı; kalp krizine, kalp yetersizliğine yol açmıyor. Aşı olmasaydı, Kovid-19’a bağlı kalp krizi ve kalp kası iltihabı oranları daha fazla olacaktı. Aşı kalp krizini tetiklemiyor, olumsuz etkilere yol açmıyor. Takip ettiğim kalp hastalarına ilk günden beri aşı olmalarını önerdik. Hangi aşı sorusunu da hangisine ulaşabiliyorsan onu ol diye yanıtladık. Bugüne kadar da olumsuz bir reaksiyon görmedim.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI YENİ DALGAYA HAZIR
Türkiye’de, günlük saptanan en yüksek vaka sayısı 16 Nisan 2021’de 63 bin 82’ye ulaştı. Omikron varyantı ile gelen yeni dalgada vaka sayısı şimdiden 55 bine dayandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mevcut vakaların yarısından çoğunun İstanbul’da olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, hastanelerin salgında yeni dalgaya hazır olduğunu söyledi. Okuyan, “Salgının ilk gününden bu yana hastaneler hazır. Yoğun bakım servisleri her an yeni bir dalga gelecekmiş gibi hazırlıklarını yapıyor. Ekiplerimiz de motive ve hazır” dedi.
REHAVET VİRÜSE YARIYOR
Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan topluma daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu: “Okulların, sinemaların, restoranların kapalı olduğu dönemde maske ve mesafeye toplum daha fazla dikkat ediyordu. Aşılanmanın da getirdiği bir rehavet var. Vatandaşımız, ‘Bana bir şey olmaz, aşılıyım’ diyerek maskeyi mesafeyi önemsemiyor. Rehavet virüsün işine yarıyor. Rehavetten yararlanarak yayılıyor. Siz aşının etkisi ile hafif atlatabilirsiniz ama sizden hastalığı kapan birisi sizin kadar dirençli olmayabilir. Salgınla mücadelede toplumun her kesiminin iş birliğine ihtiyaç var. Hepimizin el birliği ile otoritelere yardımcı olmamız, maske ve mesafe konusunda da biraz daha gayret göstermemiz gerekiyor.”
TÜRKİYE DİYABET DERNEĞİ: GÜVENLİ VE EN ETKİLİ YOL AŞI OLMA
Türkiye Diyabet Derneği de Aydınlık’ın talebi üzerine aşı ile ilgili görüş verdi. Derneğin yönetim kurulu adına yapılan açıklamada Kovid-19’un özellikle ileri yaştaki, kardiyovasküler hastalık, diyabet, kronik akciğer hastalığı, obezite veya kanser gibi ek hastalığı olan bireylerde ciddi seyretme ve ölümcül olma riskine dikkat çekildi. Açıklamada “Hastalığın bulaşmasını önleme ve yavaşlatmanın en etkili yolu korunma kurallarına uymakla birlikte, güvenli ve etkili bir aşılama ile sağlanabilir. Aşılama pandeminin kontrolüne katkı sağlar” denildi.
Kovid-19 aşılarının farklı varyantlara karşı etkinliği ve koruma süresi her yeni varyantla birlikte tartışma konusu olduğu ifade edilen açıklamada Pfizer-Biontech Kovid-19 aşısının üç dozunun omikron varyantını nötralize ettiği, iki dozun önemli ölçüde azalmış etkinlik gösterdiğine dikkat çekildi. Türkiye Diyabet Derneği’nden yapılana açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Veriler, üçüncü dozun, omikron varyantına karşı iki doza kıyasla nötralizan antikor titrelerini 25 kat arttırdığını göstermektedir. Bu nedenle ülkemizde 2 doz mRNA aşısı olup son doz üzerinden 3 ay geçen kişilere hatırlatma dozu önerilmiştir. Ayrıca pandeminin başından bu yana ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın bünyesinde oluşturulan ve alanında yetkin bilim insanlarının oluşturduğu Bilim Kurulu, süreci dikkatle takip etmekte ve uygun sürelerde pandemiye yönelik tedbirlerin alınmasıyla ilişkili önerilerini sunmaktadır. Bilim Kurulu’nun son önerilerinden birinin Kovid-19’a yönelik 5. doz uygulaması olduğu da unutulmamalıdır. Özellikle Omicron varyantı gibi yeni mutant formların pandeminin seyrini olumsuz yönde değiştirdiği günümüz koşullarında, tüm bu durumların göz önüne alınarak aşılamanın gerekliliği konusunda toplumun bilgilendirilmesi de daha büyük önem arz etmektedir.”