Küba halkı ABD kışkırtmasına karşı sokağa indi: Hepimiz Fidel'iz!

Küba’nın en büyük gelir kaleminden olan turizm sektörünün, salgın sebebiyle olumsuz etkilenmesini fırsata çevirmek isteyen ABD, ayaklanma çağrısı yaptı. ABD’de de Küba karşıtı eylemler oldu. Özellikle Miami’de Küba hükümetine karşı basın açıklaması yapıldı, bir grup Kübalı Amerikan vatandaşının da Miami’den Washington’a yürüyeceği belirtildi. Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel Bermudez, kışkırtmalara karşı Küba devrimini savunacaklarını açıkladı.

ABD’Lİ BAŞKANDAN ‘ASKER GÖNDERELİM’ ÇAĞRISI

Kışkırtmaların en başında gelen Miami Belediye Başkanı Francis Suarez, eylemler sırasında ABD Başkanı Biden’a Küba’ya asker gönderme çağrısı yaptı. “Kübalılar tiranlık olmadan kendilerini yönetmeye layık ve hazır.” açıklamasını yapan Suarez, ABD yanlısı protestoculara destek verdi. Yaptığı basın açıklamasında artık daha fazla bekleyemeyiz diyen Suarez, kendi twitter hesabından “Küba rejiminin askeri, polisi, özgürlük için savaşan silahsız Kübalı protestoculara ateş ediyor. 60 yıllık komünizm, zulüm ve baskı daha fazla dayanamaz! ABD'yi harekete geçmeye çağırıyoruz.” açıklamasını yaptı fakat bu çağrı sokaklarda cevap bulmadı.

ABD’li senatör Marco Rubio ise Küba’da meydana gelen protestolarla ilgili twitter hesabında videolar yayınladı. Rubio eylemlere destek verdiğini ve Küba halkının sosyalizm değil özgürlük istediğini iddia etti. Sosyalizmin ve Marksizmin bir başarısızlık olduğunu iddia eden Rubio, protestolara destek verilmesi için çağrı yaptı. ABD tarafından yapılan kışkırtıcı açıklamalar sonrası Küba sokaklarında da ABD yanlısı cılız protestolar görüldü. Hükümet aleyhinde sloganlar atan protestocuların ellerindeki ABD bayrağı taşıyan bir küçük grup da objektiflere takıldı.

KÜBALILAR KIŞKIRTMALARA KARŞI SOKAKLARA ÇIKTI

Küba Devlet Başkanı ve Küba Komünist Partisi Birinci Sekreteri Miguel Diaz-Canel Bermudez, “Devrimi teslim etmeyeceğiz.” diyerek tüm devrimcileri ve devrimin gerçek sahibi Küba halkını devrimi savunmak için sokaklara çağırdığını duyurdu. Devlet Başkanı Diaz’ın açıklamalarından sonra 10 binlerce Kübalı sokaklara çıktı ve ABD kışkırtmasına karşı ‘Ben Fidelim’, ‘Yaşasın devrim’, ‘Ya vatan, ya ölüm’ sloganlarıyla sokaklarda gösteri düzenledi. Diaz da Küba devrimine sahip çıkan ve ABD emperyalizmine karşı direnen Küba halkıyla birlikte sokağa çıktı. Ulusa sesleniş konuşması yapan Başkan Diaz, “Amerikan imparatorluğuna bağlı olan devrim karşıtı paralı askerlerin istikrarsızlık yaratmasına izin vermeyeceğiz. Devrimci bir tepkimiz olacak.” açıklamasını yaptı. ABD’nin on yıllarca ambargo uygulayarak Küba halkına baskı oluşturduğunu vurgulayan Diaz, salgın döneminde ABD’nin ambargolarını devam ettirerek Küba’da siyasi istikrarsızlığı ve ekonomik krizi derinleştirdiğini açıkladı.

DİAZ: EYLEMLER KAOSCULAR TARAFINDAN KİRLETİLİYOR

Diaz konuşmasında, Havana’nın yaklaşık 50 kilometre batısında bulunan San Antonio de los Baños Delediyesinde bizzat eylemcilerle görüştükten sonra protestocuların ana memnuniyetsizliklerine değindi. Diaz, “Protestolar, ülkedeki mevcut durum için bir açıklama isteyen birçok devrimci vatandaşları da içeriyor, ancak aynı zamanda mevcut krizi kullanıp, düzeni baltalamak ve kaos yaratmak için kullanan oportünist gruplar tarafından kirletiliyor.” dedi. Ayrıca, bu protestoların ana kışkırtıcılarının Kübalılar için herhangi bir olumlu değişiklik değil, binlerce insanın Kovid-19'dan kurtulmak için vazgeçilmez araçlara erişimini engelleyen neoliberal bir modeli dayatacak bir rejim değişikliği istediğini belirtti. Küba Devlet Başkanı, “Küba’ya iyilik yapmak istiyorlarsa, Küba halkına yardım etmek istiyorlarsa, ambargoyu kaldırsınlar.” diye ekledi.

HALKA ERZAK SAĞLAYAN DEVLET KURUMLARI YAĞMALANDI

ABD yanlısı eylemciler sokaklarda birçok yere zarar verirken yağmalama da yaptı. Ambargo sebebiyle bazı temel ihtiyaç malzemelerini Küba halkına ücretsiz dağıtan devlet kurumları bazı protestocular tarafından yağmalandı. Aynı zamanda bazı sivil araçlar da sokaklarda ters çevrildi.

ABD’Lİ PARTİDEN KÜBA DEVLETİNE DESTEK

ABD’de bulunan Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi, ABD kışkırtmalarına karşı Küba’nın yanında olduklarını belirten bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, “ABD emperyalizminin en son uğursuz karşı-devrimci çabalarına karşı mücadelede Küba Devrimi, hükümeti ve halkıyla tam dayanışma içindedir.” dendi. Küba’da oluşan ekonomik krizin temelinde ABD’nin 60 yıllık ambargosu olduğunu belirten parti, Kovid-19 salgını ile derinleşen kriz ile birlikte protestoları destekleyen ABD’nin suçunu örtbas ettiğini açıkladı.

ÇEVRE ÜLKELERDEN KÜBA’YA DESTEK

Eylemler sürerken bölge ülkelerinden Küba halkına ve hükümetine destek geldi. ABD’nin Küba’da ayaklanma çıkartma çabalarına karşı mesajlar yayınlayan kurumlar Küba halkı ile dayanışma duygularını paylaştı. Buenos Aires Basın İşçileri Sendikası (UTPBA) ABD’nin Küba’yı istikrarsızlaştırmaya yönelik teşvik ettiği eylemleri kınadı. UTPBA, “Her zaman olduğumuz gibi sizinle ve kahraman Küba halkıyla dayanışmamız kelimelerin ötesindedir ve devam edecektir. Çok yaşa Küba!” mesajını paylaştı.

Kolombiya’dan birçok akademisyen ve politikacı Küba’da yapılmak istenen siyasi istikrarsızlaşmaya karşı Küba halkının yanında olduklarını açıkladı. Comunes Partisinin Başkanı Rodrigo Londoño, ABD’nin teşvik ettiği saldırılar ve onun cezai ablukası karşısında Küba ile dayanışmasını dile getirdi. Küba halkının egemenliğini, devrimlerini ve siyasi projelerini savunanların yanındayım diyen Londoño “Fidel ve Marti'nin anavatanını savunmak için birlik çağrısında bulunuyorum.” açıklamasını yaptı.

Eski senatör Piedad Cordoba, Küba ve Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel hükümetine destek ve dayanışma mesajı yayınladı. El Salvador’dan Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN), Küba’da istikrarı bozmayı amaçlayan kampanyayı reddetti.

‘SUİKASTTA ABD PARMAĞI’

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise’ye yönelik suikastın baş aktörlerinden biri olduğu iddia edilen şüpheli gözaltına alındı.

Bölge basınında çıkan habere göre, güvenlik güçleri olaya ilişkin soruşturmayı sürdürüyor. Haitili yetkililer, soruşturma kapsamında, ABD’nin Florida eyaletinde yaşayan Christian Emmanuel Sanon adında bir doktorun gözaltına alındığını ve bu kişinin Moise cinayetinin baş planlayıcılarından olduğunu bildirdi.

Ulusal Polis Müdürü Leon Charles, olaya ilişkin basına yaptığı açıklamada, “Saldırganlar, kaçmaya çalışırken ablukaya alındıklarında, ilk aradıkları isim Emmanuel Sanon’du.” ifadesini kullandı.

GÖZALTINA ALINAN ZANLI SAYISI 19’A ÇIKMIŞTI

Haiti polisi, operasyonlarda şimdiye Devlet Başkanı Moise’ye düzenlenen suikasta karıştığından şüphelenilen 17’si Kolombiyalı, 2’si Haiti asıllı ABD’li zanlının gözaltına alındığını belirtmişti.

Haiti polisi, 6 kişinin arandığını kaydederek, halktan saldırganların bulunması için polisle iş birliği yapmasını istemişti.

Polis Müdürü Charles, Moise suikastının, 26 Kolombiyalı ve iki Haiti asıllı ABD vatandaşının içinde olduğu bir komando birliği tarafından yapıldığını söylemişti. Operasyonlar kapsamında polisle çatışmaya giren 10 şüpheli öldürülmüştü. Ayrıca Kolombiyalı kişilerin Kolombiya ordusunundan atılan ve ABD’li askerlerin eğitiminden geçtiği de gelen haberler arasında. Haiti’nin 53 yaşındaki Devlet Başkanı Moise, silahlı kişilerce evine düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmiş, eşi Martine Moise yaralanmıştı. Moise’nin evinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından geçici Başbakan Claude Joseph, ülkede acil durum ilan etmişti.