Kubilay’ı ders kitaplarına ekleyelim
Kubilay, Cumhuriyet'in sembolüdür. Kubilay deyince vatana kendini adama, fedakârlık, cumhuriyet ve millet sevgisi akla gelir. Emperyalizme karşı vatan mücadelesinin başarısı için Menemen Olayı ve Kubilay’ın katli ders kitaplarına eklenmelidir.
23 Aralık 1930’da Menemen İsyanı veya Kubilay’ın katli olarak bilinen olayın temelinde saltanat ve halifeliğin kaldırılıp cumhuriyetin kurulmasına, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına, yeni Türk alfabesine geçişe, laikliğe, dini araç olarak kullanamamaya duyulan tepki vardır. Özetle mesele ortaçağ ve cumhuriyet arasındaki hesaplaşmanın devamıdır.
Menemen’e gelen Derviş Mehmet ve altı silahlı arkadaşı yeşil bayrağı alarak kendisinin Mehdi olduğunu, arkasında 70.000 kişilik halife ordusu bulunduğunu, şeriat ilan ettiklerini duyurmuştur. İsyancılara karşı çıkan öğretmen-asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bağ bıçağının testereli kısmıyla başı kesilerek şehit edilmiştir. Atatürk olaya üzülür ve çok sinirlenir. “Binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis tekbirle teşvik ediliyorlar. Yunan idaresi altındayken bu hainler neredeydiler?” der. Öyle ki Menemen’i boşaltıp, ibret olsun diye yakma fikrindedir ama vazgeçirilir.[1]
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya asilerin “Cenab-ı Hak isterse kafirler de Müslümanlığı muhafaza ederler. İngilizler gelirlerse de zararı yoktur” ve “İngilizler gelecek dini kurtaracak” diye bağırdıklarını belirtmiştir.[2] Soruşturma sonucu Sıkıyönetim Mahkemesi, 15 Ocak 1931 günü 105 sanığı yargılamaya başlamıştır. Duruşmalar, 25 Ocak’ta sona erer ve 105 sanıktan 37’si için ölüm cezası verilir. 6’sının ölüm cezası yaş haddi nedeniyle 24 yıl “idama bedel hapis cezası”na çevrilmiştir. Diğer sanıklardan 20’sine bir yıl, 14’üne üç yıl, 6’sına 15 yıl, birine 12,5 yıl hapis cezası verilmiş, 27 sanık beraat etmiştir.
Tarih Menemen Olayı veya Kubilay’ın Katlini özetle böyle kaydetmiştir ama 2017 yılında değiştirilen Ortaöğretim (Lise) “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” dersi öğretim programına dayalı 8. ve 12. sınıf “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitaplarında ise bu hadiseye yer verilmedi. Sadece Mevsim Yayıncılık’tan çıkan 12. sınıf “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabının sonunda “KRONOLOJİ” başlığında “23 Aralık 1930: Menemen Olayı’nın çıkması” şeklinde bir satıra rastlıyoruz.
Önceki öğretim programına dayalı lise “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabında Kubilay Olayı aşağıdaki gibi anlatılmıştı.[3]
DERS KİTAPLARINDAN KUBİLAY NEDEN ÇIKARILIR?
Nedenini aslında yukarıda gösterdiğimiz kitabın ilgili satırlarında bulabiliriz. Bu satırlarda Menemen’de Derviş Mehmet ve etrafına topladığı bir grup rejim düşmanının “Din elden gidiyor” propagandasıyla 23 Aralık 1930 tarihinde ayaklanma çıkardığı, Atatürk’ün, Menemen’de ortaya çıkan Kubilay Olayı’nı cumhuriyet ve inkılaplara karşı çağdaş Türk Devleti’ni yok etmek için düzenlenmiş bir isyan olarak gördüğü, Türk Milleti’nin bu olayı protesto ederek cumhuriyet yönetimine ve inkılaplara bağlı olduğunu Türk ve dünya kamuoyuna bir kere daha gösterdiği yazmaktadır. Dahası “Atatürk döneminde demokrasi yoktu, partilere izin verilmedi” diyenlere yanıt verircesine “Kubilay Olayı’ndan sonra demokrasiye ve çok partili hayata geçiş denemeleri süresiz ertelendi” ifadesiyle çok partili hayatın aksamasına cumhuriyet karşıtlarının izin vermediği açıklanmıştır.[4]
Ders kitaplarından sadece bu satırlar çıkarılmadı. Önceki öğretim programına dayalı 8. sınıf “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabında Menemen İsyanı ve Kubilay’ın katli şu şekilde anlatılarak çok partili hayatın süremediği ortaya konmuştu:
“Kuruluşundan kısa süre sonra Serbest Fırkayı laikliğe ve inkılaplara karşı olanların toplandığı bir merkez hâline getiren cumhuriyet karşıtları fesin tekrar giyileceği, tekkelerin yeniden açılacağı, eski alfabeye dönüleceği yönündeki propagandalarına devam ettiler. Bu çevreler Parti lideri Fethi (Okyar) Bey’in Ege gezisi sırasında gittiği yerlerde cumhuriyet ve laiklik aleyhine gösteriler yaptılar. Fethi Bey de kontrolü dışında gelişen ve tehlikeli bir hâl almaya başlayan bu olayların daha fazla büyümemesi için 17 Kasım 1930’da partisini kapatmak zorunda kaldı.
Fethi Bey’in partisini kapatmasından sonra yaşanan Menemen Olayı onun bu kararının ne kadar doğru olduğunu ortaya çıkardı.”[5]
Bu yılın ortaokul ve lise “TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitaplarından Menemen İsyanı’nın ve Kubilay’ın katlinin yer aldığı bu ifadeler çıkarıldı. Bu konulardan bahsedilmiyor.
Bu kitaplardaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere Menemen İsyanı’nın ve Kubilay’ın katlinin ders kitabından çıkarılmasının nedeni cumhuriyetimizin yıkımına yönelik padişah ve halife yanlısı özlemcilerin suçlarını gizlemektir.
VATAN SAVUNMASI İÇİN KUBİLAY'A SAHİP ÇIKILMALI
Cumhuriyetle, Türk Milleti’nin birliğiyle hesaplaşan ayaklanmaları tarih kitaplarından silmek milletin tepkisini çekmektedir. Menemen İsyanı’nı ve Kubilay’ı çıkarmak milleti böler. En son Barış Pınarı Harekâtı ile ABD emperyalizmi ve “kara gücü” PKK’ya, FETÖ’ye karşı verdiğimiz vatan savaşını tarihi gerçekleri ortadan kaldırarak başaramayız.
Kubilay, cumhuriyetin sembolüdür. Kubilay deyince vatana kendini adama, fedakârlık, cumhuriyet ve millet sevgisi akla gelir. Dahası asker ve gençlik için Kubilay’ın ayrı önemi vardır. Söz konusu vatan ve cumhuriyet olunca “Kubilay gibi hazırız” derler.
Emperyalizme karşı vatan mücadelesinin başarısı için Menemen Olayı ve Kubilay’ın katli ders kitaplarına eklenmelidir.
[1] Mustafa Solak, Atatürk’ün Bakanı Şükrü Kaya, 2. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2013, s.68-69.; Kazım Özalp, Atatürk’ten Anılar, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1992, s.47-48.
[2] Solak, age, s.71.
[3] Mahmut Ürküt, Ortaöğretim Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 11, Ata Yayıncılık, Ankara, 2017, s. 128.
[4] Aynı yer.
[5] Sami Tüysüz, 8. Sınıf İlköğretim Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı, Tuna Matbaacılık A.Ş., Ankara, 2016, s.116.