Küçükbaşta ihracat, büyükbaşta ithalat
Bakanlık iki karar imza attı. Küçükbaşta üreticilerin aylardır beklediği ihracat kararı çıktı ancak büyükbaşta ithalat kararı üreticiyi üzdü. Üreticiler, ithalat kararından dönülmesini istedi, hayvanlar yayladan dönmeden arpa desteği yapılması çağrısı yaptı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, 18 Ağustos itibariyle erkek besilik sığır ithalatına ve erkek kasaplık toklu (koyun) ihracatına izin verdi. Koyun etine talep olmadığı için zarar eden yetiştiriciler, koyunların canlı olarak ihracatına izin verilmesini istiyordu. Sığır ithalatının ise et fiyatlarının yükselmesini önlemek amacıyla yapılacağı iddia ediliyor.
Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, üreticinin 4-5 aydır küçükbaşta ihracat kararını beklediğini belirterek, “Gerçekten piyasa tıkanmıştı ve tek umut olarak küçükbaş hayvan üreticilerimiz, bu kararı bekliyordu. Yanlıştan dönülmesi iyidir. Bunu sağlayan Tarım Bakanımıza ve sağduyulu bürokratlara teşekkür ediyoruz” dedi.
TALEBİMİZ ACİLEN YEM DESTEĞİ
Sıkıntının çok olduğunu, üreticinin hayvanına yem alamadığını belirten Türkman, canlı hayvan ihracatının açılmasının sektöre bir hareketlilik getireceğini ancak yayladan dönen üreticilere acilen yem desteğinin verilmesi gerektiğini belirtti. Şu anda hayvanların yaylada olduğunu ancak bu hayvanların yayladan dönmesiyle birlikte üreticinin ciddi bir yem maliyeti ile karşı karşıya kalacağını vurgulayan Türkman, “Ekim, Kasım ayına bırakmadan küçükbaş hayvan üreticilerine arpa dağıtımına başlanması lazım” dedi.
Bakanlığın bir karar alırken bir tarafı güldürürken öbür tarafı öldürmemesi gerektiğini de belirten Türkman, sığır ithalatı kararına da tepki gösterdi. Türkman, “Bakanlık bir karar alırken üretim tarafına zarar verirse önümüzdeki süreçte çok daha sıkıntılı günler bizi bekliyor. Bir taraftan küçükbaşta ihracata izin verirken diğer taraftan da yurtdışından besilik hayvan ithalatına izin verdi. Evet, küçükbaşta talepte bir daralma var. Üreticinin elinde hayvan kaldı, bunun çözülmesi lazımdı. Ancak 5-6 ay sonra kesilecek hayvan bulunamayacağını gören bakanlık bununla ilgili de hayvan ithalatına izin verdi. Bir yıl önce süt fiyatlarını doğru dengeleyebilseydik, ineklerin kesime gitmesini engelleyebilseydik bugün belki biz 150 bin erkek dana ithalatına izin vermeyecektik” dedi.
İTHALAT KÖYLÜYÜ TASFİYE EDER
Tire Süt Kooperatifi Eski Başkanı Mahmut Eskiyörük de hayvan ithalatının, kuraklık ve yüksek maliyetlerden dolayı zaten yaralı olan Türk çiftçisini üretemez hale getirip bitirmek anlamına geleceğini belirterek, şunları söyledi: “Üretebilirliğimiz olan tarım ürünlerini ithal etmek Türkiye’nin ayıbıdır, utancıdır. Çünkü Anadolu toprakları Türkiye’yi doyuracak kadar zengin ve yeterlidir. Yeter ki üretimi planlayalım ve çiftçimizi doğru destekleyen bir tarım politikası oluşturalım. İthalat ile sadece ithalat şirketlerini ve yabancıları zengin eder, kendi çiftçimizi daha da fakirleştirerek üretemez hale düşürürüz. İthalat politikası ile ülkemizin geleceğini tehlikeye sokarız. Köylümüz tasfiye olursa, tarım önce yerli şirketlerin, daha sonrada çok uluslu şirketlerin eline geçer. Türkiye bu oyuna gelmemelidir. Siyaseti ülkesi için yapan vekillerimizden de mecliste bu yanlışa karşı gerekli tavrı koymalarını bekliyorum.”
