15 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Kültür devrimine ihtiyacımız var’

Vatan Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Okan Özkan, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliğini (MESAM) ziyaret etti.

‘Kültür devrimine ihtiyacımız var’

Vatan Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Okan Özkan başkanlığındaki heyet, MESAM Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ergül ile yaptığı görüşmede, telif hakları alanındaki sorunlar ve kültür alanında yapılması gerekenleri değerlendirdi. Heyette İbrahim Okan Özkan ile birlikte Emine Sağlam Akfırat, Vatan Partisi İl Başkan Vekili Yadigar Özen ve Vatan Partisi Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı Murat Katlanç yer aldı. İbrahim Okan Özkan, Vatan Partisi’nin yaratmak istediği kültür dünyasına dair bir programa sahip olduğunu ve bu programın sanatçı oluşumlarının talepleri doğrultusunda oluşturulduğunu belirterek belediyeler nezdinde üzerilerine düşenler hakkında MESAM’ın taleplerini dinlemek istediklerini belirtti.

‘SANATÇILAR KÜLTÜR ELÇİSİDİR’

Recep Ergül, Cumhuriyet’in dört sacayağından birinin eğitim, kültür ve sanat olduğuna dikkat çekerek Atatürk dönemi dışında ülkemizin bir kültür sanat politikası olmadığını vurguladı. Fikri mülkiyet alanında dünyanın son on ülkesinden biri olduğumuza dikkat çeken Ergül, ülkemizin kültürel altyapısının son derece zengin olmasına rağmen bunu evrensel pazara sunamadığını belirtti. Kültür ve sanat insanları bir arada tutan değerler olduğunu vurgulayan Ergül sözlerini şöyle sürdürdü;

“Türkiye’de fikri mülkiyetin temelleri, 1951 yılında atıldı ve ilk meslek birliği de 38 yıl önce kurulan MESAM. Ülkemizin bu geçmişine rağmen ve telif interlandının da geniş olmasına rağmen bunu bir pazara dönüştüremiyor. Dolayısıyla kendi sanatçısını çıkaramıyor. Nüfusumuz hemen hemen Almanya’yla eşdeğer. Ama Almanya’nı dünya çapında tanınan 100’ün üzerinde sanatçısı var. Yunanistan’ın 80’in üzerinde, 4 milyonluk Ermenistan’ın dünya çapında tanınan 60 civarında, 8 milyonluk İsviçre’nin dünya çapında tanınan 80 civarında sanatçısı var. Türkiye’nin ise bazı ülkelerde tanınan bir elin parmağını geçmeyecek kadar sanatçısı var, onlar da bireysel başarılarıyla çıkmışlardır. O yüzden 4 milyonluk Ermenistan bütün dünyada propaganda yapabilirken Türkiye bunu yapamıyor. Çünkü kendi kulisini, lobisini yapabilecek bütün değerlerinin önü tıkanmıştır. Halbuki sanatçılar bir ülkenin kültür elçileridir.”

‘SANATÇILARIN ÖNÜ AÇILMALI’

Sanatı şarkı, türkü, resimden, sinemadan ibaret görmemek gerektiğini belirten Ergül; tarihsel, siyasal, kültürel, ekonomik boyutuyla da topyekun bir kültür politikasının oluşturulmasına ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Ergül, dünya çapında çok sanatçımız olduğunu fakat önünün açılmadığını belirterek örnek olarak sanatçıların vize alma sorununa değindi.

Ergül, “Günümüz siyasetçilerinin de bu konulara yeteri kadar eğilmediklerini veya çok önemsemediklerini düşünüyoruz. Çünkü kültür ve sanat denince özellikle sistem partisi olarak değerlendirdiğimiz, tamamen ranta, talana, vurguna, soyguna yönelik çalışan partilerin sanat ve kültür denince, akıllarına önemsiz şeyler geliyor” ifadelerini kullandı.

Ergül sözlerini şöyle sürdürdü; “Para eksenli düşünülürse, sanat alanı para da getirebilir ama bu da ancak bir kültür endüstrisi kurmakla mümkün olabilir. Peki o potansiyeli var mı Türkiye’nin? Almanya’dan daha çok var. Fakat Almanya yıllık 1 buçuk milyar Euro fikri mülkiyetten gelen haklarını topluyor, biz ise hala Türkiye olarak 40-45 milyon Euro’dayız maalesef.”

Sanatçıların pek çoğunun ekonomik ve sosyal anlamda sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu belirten Ergül, iş tanımı olmadığı için sigortasız ve sosyal güvenceden yoksun yaşadıklarını aktardı. Konuyu tam çözüme kavuşturacakken 6 Şubat depremiyle karşılaştıklarını belirten Ergül, yeni hükümetle konuyla ilgili görüşmelerini sürdürdüklerini belirtti.

‘SİSTEMLE BİRLİKTE KÜLTÜRÜN DE ÖNÜ TIKANDI’

Vatan Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Okan Özkan da sanatın yalnızca bir eğlence olarak görülmesinin yanlışlığına dikkat çekerek insanların ruhuna hislerine dokunan en önemli araç olduğunu vurguladı. İnsanın sanattan aldığı güçle her zorluğa karşı mücadele edebildiğini belirten Özkan, kültürün korunmasının ve geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğunun altını çizdi. Özkan şunları söyledi:

“Türkiye’nin bir kültür devrimine ihtiyacı var. Bu tabî ki yalnızca İstanbul’dan yapılabilecek bir şey değil. Mevcut sistem partilerinin anlayışı, ‘şu kadar para verelim, sanatçı çıkaralım’ şeklinde. Düzenlenen festivallerde bu anlayışı görüyoruz. Fakat o festivallerde ne kadar bir kültür aktarımı oluyor, tartışılır. Halka ne kazandırıyor? Türkiye’de toplumsal dönüşümün en önemli ayaklarından biri kültür olduğu için de biz bunu çok önemsiyoruz.”

Vatan Partisi MESAM