22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kültürel mirasımız karıncalara emanet

İstanbul’da yürütülen Kültür Karıncaları Projesi aracılığıyla 10 bine yakın öğrenci, kültürel mirasımıza sahip çıkma bilinci kazandı

Kültürel mirasımız karıncalara emanet
A+ A-

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, öğrencilere kültürel mirasımızı anlatmak amacıyla Kültür Karıncaları Projesi’ni geliştirdi. 15 yıldır devam eden proje ile 10 bine yakın öğrenci, İstanbul’un simgelerini gezdi, çok kültürlülük, tarihin çok katmanlılığı, birlikte yaşam, müzeler ve müzecilik üzerine bilgilendi. Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı Koordinatörü Ozan Torun projenin ayrıntılarını Aydınlık’a anlattı.

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, 15 yıldır kültür varlıklarını koruma, kültürel bilinci yayma amacıyla faaliyet yürütüyor. Ozan Torun Kültür Karıncaları Projesi’ni vakfın gözbebeği olarak tanımlıyor. Proje vakıfla yaşıt. Projenin hedef kitlesi devlet okullarında okuyan 6 ve 7’nci sınıf öğrencileri. Milli Eğitim Müdürlükleri, kaymakamlık ve velilerden gerekli izinler alındıktan sonra projede uygulama aşamasına geçiliyor. Torun, “Çalışacağımız okulu bazen biz seçiyoruz, bazen de okullar bizi arayarak talepte bulunuyorlar” dedi. Torun proje kapsamında neler yaptıklarını şöyle anlattı: “Her bir çalışma, sabah 9’dan akşam 4’e kadar süren bir tema, bir rota ve bir pekiştirme çalışmasından oluşuyor. İstanbul’un simgeleri, çok kültürlülük, tarihin çok katmanlılığı, birlikte yaşam, müzeler ve müzecilik temalarından birini seçerek buna uygun rota belirliyoruz. Her yeni öğrenci grubuyla çalışmaya başlarken mutlaka ilk temamız İstanbul’un simgeleri ilk rotamız da Galata Kulesi oluyor. Çocuklar hem yüksekliğinden hem de güzel manzarasından çok etkileniyorlar. Öğlene kadar martıdan, çaya İstanbul’un simgelerini çocuklara anlatıyoruz. Burada amaç Galata Kulesi’nin tarihini öğretmekten ziyade, ‘Bu kule İstanbul’un bir simgesi, sen de İstanbullu bir vatandaşsın ve bunu korumakla mükellefsin’ bilincini kazandırmak. Sultanahmet’e gittiğimizde de Dikilitaş’ın Teodolyus zamanında getirildiğini anlatıyoruz ama önemli olan bu değil. Bu taş yüzlerce yıldır burada, bundan sonra da burada olmasını sağlamanın kültür karıncasının görevi olduğunu anlatıyoruz. Öğlen yemeğinin ardından gezdiğimiz yerlerle ilgili afiş kolaj çalışması yapıyoruz ya da gezdiğimiz yerin belediye başkanına bir dilekçe yazıyoruz. Üç hafta ya da bir ay sonra buluştuğumuzda bu kez, tarihin çok katmanlılığı temasını Sultanahmet’te işliyoruz. Gerek meydanın kullanımı gerek Ayasofya gibi sembol bir yapı Antik Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin hepsini yansıtıyor. Her kültürün birbirinin üstüne geldiğini ve hiçbirinin birbirini yok etmediğini anlatıyoruz. Üçüncü olarak da müzeler neden var ve önemini anlatmak için müzeye gidiyoruz. Bazen de mahallelilik kültürünü anlatmak için çocukların kendi mahallelerini gezdiğimiz de oluyor. Eğer okulun katılımı iyi ise, veli ve idarecilerin yaklaşımı yerinde ise 7’nci sınıf olduklarında aynı grupla 3 kez daha çalışıyoruz.”

Kültürel mirasımız karıncalara emanet - Resim : 1

TURİSTİK GEZİ DEĞİL

Ozan Torun, önemle belirtiyor, “Bu turistik bir gezi değil başlı başına kültürel miras eğitim projesi. Bu nedenle aynı öğrenci grubuyla 3 kez çalışıyoruz”.

Öğrencilere sahaya çıkmadan önce ve 3 çalışmanın tamamlanmasının ardından aynı soruların yer aldığı bir anket uygulanıyor. Böylece projenin öğrencilere kattıkları da somut olarak gözlemleniyor. Ozan Torun, “Aldıkları bilgi ile birlikte, gördükleri ilgi ve sevgiye dair de çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Biz onlara yalnızca tarihi değil adabı muaşereti de öğretmeye çalışıyoruz. Biriyle tanıştığında tokalaşmayı, sandalyeden kalktığında onu yerine ittirmeyi, bir turiste yardımcı olmayı öğretiyoruz. Aralarında arkeolog, müzeci olmak istediklerini söyleyenler çıkıyor, bu da bizi çok mutlu ediyor” dedi.

40 GÖNÜLLÜ 80 ÇOCUK

Projenin temel taşının Kültür Gönüllüleri olduğunu belirten Torun, “4 kadar rehber yanımızda oluyor. Hem rehberin anlatımı sırasında çocuğun dağılmamasını sağlamak hem de sokakta onu korumak kollamak için Kültür Gönüllülerimiz de bizimle birlikte oluyor. 80 öğrenci için 40 gönüllüye ihtiyaç oluyor. Öğleden sonraki pekiştirme çalışmalarında gönüllülerimiz, çocuklarla pekiştirme aktivitelerinde birlikte çalışıyorlar” dedi.

Son Dakika Haberleri