Kur korumalı hesabı olanları ‘tefecilik’le suçladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da Muhtarlar Buluşması'na katıldı. Muhtarlara yönelik çözümlerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Bugün geldiğimiz nokta muhtarlara hak ettikleri yetkileri, hakları teslim ettik mi? Hayır. 82 kanunda 354 maddede 'muhtar' adı geçer. Bir 'Muhtarlık Yasası'na ihtiyacımız var” diye konuştu. Muhtarlara personel verilmesi önerisini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Seçim Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Muhtarlar için 'Birleşik Oy Pusulası' önergesi verin dedim. Diğerleri için var olan sizin için neden yok? Muhtarlık Evi'ni söylediğim zaman çok sayıda itiraz geldi. Bizim belediye başkanlarımızın büyük bir kısmı muhtarlar için bağımsız konutlar yaptılar. Bunu normalde iktidarın yapması gerekiyor Türkiye genelindeki bütün muhtarlar için. ‘Muhtarlara birer personel vereceğim’ dediğim zaman kıyamet koptu. Niye verilmesin? Bizim belediyelerimizin bir kısmında personel veriyoruz zaten. ‘Muhtarların bir bütçesi olsun’ dedim buna da itiraz ettiler. Vatandaş en rahat muhtara ulaşır. Vatandaşın derdini anlatacağı ilk kişi muhtardır. ‘Efendim parayı nereden bulacaksınız?’ diyorlar, bu kardeşinize güvenin. Toplanan emlak vergisinin yüzde 1’i muhtarlara tahsis edilse ayıp mı olur? Hayır.”

‘HER ŞEY DIŞARIDAN GELİYOR’

Ekonomi açısından büyük sıkıntılar yaşandığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Toplumun her kesimi sıkıntı içinde. Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeydi. Şimdi nohuttan, mercimeğe, canlı hayvandan ete, ayçiçeğinden kanola yağına kadar her şey dışarıdan geliyor. Neden, niçin, kim yaptı? Sizin sorgulamanız lazım. Hani hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyecektik, neden gidip yalvarıyoruz? Ülkenin içinde bulunduğu durumdan hepimiz sorumluyuz ve buradan Türkiye’yi çıkarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

‘TEFECİYE FAİZ VERECEKSİN…’

Kur korumalı mevduata ilişkin ‘tefeci’ ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Pandemide en büyük sıkıntıyı esnaflar çekti. Bir milyon 384 bin esnafa yardım yaptılar. Karşılıksız. 4 milyar 622 milyon lira. İyi mi, iyi. Az ama karşılıksız yardım yaptılar, güzel. Şimdi diyorlar ki ‘bunun vergisini ödeyeceksiniz.’ İnsaf denen bir şey var. Diyelim ki, kanun öyle vergiye tabi tuttun. Arkadan kur korumalı mevduat getirdiler. Bir, ‘dolar yükselirse garanti veriyorum.’ İki, ‘ayrıca sana faiz vereceğim.’ Üç, ‘o faizi de vergiye tabi tutmayacağım.’ Tefeciye faiz vereceksin vergiye tabi tutmayacaksın, esnafa vereceksin 4 milyar lira bir yardım, onu da vergiye tabi tutacaksın. Vergiye tabi tutmadıkları para ne kadar? 14 milyar lira. 14 milyar lirayı bir avuç insana veriyorsun, sıfır vergi. 1 milyon 384 bin esnafa veriyorsun 4 milyar lira, ‘ben bunu vergiye tabi tutacağım’ diyorsun. Devlet böyle yönetilmez. Devlet akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle yönetilir.”

‘DEMOKRASİ KONUSUNDA BENZİYORUZ’

Zamlara dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Daha işin baharındasınız. Devletin planı olur. Devletler 50-100 yıllık planlar yaparlar. Bizde planlar kalktı, gerek duyulmuyor. O nedenle bu haldeyiz. Bu halden Millet İttifakı olarak çıkacağız. ‘Bazen 6 benzemez bir araya geldi’ diyorlar, 6’ımız da benziyoruz, demokrasi konusunda bir birimize benziyoruz. Her birimizin görüşü farklı olabilir, doğru. Akıl akıldan üstündür. Biz de ‘istişare’ diyoruz. Toplantının adı ne güzel olmuş: istişare” dedi.