Kuraklık olmazsa hububat ucuzlayacak

Taycı'nın yönetiminde Başhan Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Memiş, Naturel Global Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Gülbahar, Haliç International Yönetim Kurulu Üyesi Nermin Çakır, Zirve Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gül ve Ak Nişasta Genel Müdürü Hüseyin Eviz yer alıyor.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İHBİR) nisan ayında seçimli genel kurula gidiyor. TAYAŞ Gıda'nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kazım Taycı yeni dönemde muhtemel yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basının karşısına çıkarak yönetime talip olduğunu açıkladı. “Oturarak ihracat yapmayacağız. Müşterinin ayağına gideceğiz. Özellikle KOBİ ve KOBİ altındaki üreticilerin elinden tutarak bu firmaları, bu insanları muhakkak bir şekilde oralara götürmemiz gerekiyor.” diyen Taycı, Türkiye'nin 240 milyar dolarlık pastacılık, kakaolu ve şekerli mamulleri pazarından 4 milyar dolar pay alabildiğini, bunu artıracaklarını anlattı. Taycı ve yönetimi seçilmeleri halinde hedef ihracat pazarlarını Uzakdoğu, Güney Amerika, ABD, Kanada olarak belirledi.

'ÇİNLİLERİN BAKIŞI OLUMSUZ DEĞİL'

Sektörün yılı yaklaşık 9 milyar dolar ihracatla kapatmasını beklediklerini söyleyen Kazım Taycı, şunları söyledi: “İhracattaki bu tutarın yüzde 26'ya yakınını İstanbul İhracatçılar Birliği'nin gerçekleştireceğini tahmin ediyoruz. Hububatın üzerindeki yüzde 70'lik bölüm atıştırmalıklarda. Kalan kısım ise hububattan, direk ham madde ihracatından kaynaklanıyor. Tüm Avrupa nüfusunu topladığımızda 500 milyon yapıyorken Çin tek başına 1.5 milyarlık bir nüfusa sahip. İthal ürünlere karşı ilgi duyan potansiyel 250 milyon gibi bir nüfus var Çin’de. Bu ülkelere girmek zor. Ancak girdikten, onların mevzuatlarına uyduktan sonra düzenli ve istikrarlı bir piyasaya girmiş oluyorsunuz. Japonlar ve Koreliler her şeyden önce Türk halkı ve Türk milletini sempati ile karşılıyor. Çinliler biraz daha sıkı olsa da ürünlerimize karşı olumsuz bir bakış açıları yok. Doğru hamlelerle yakın zaman içerisinde Türkiye’nin Çin’e en çok ihraç ettiği ürün kalemlerinden bir tanesi de şekerli ve kakaolu mamuller grubu olabilir. Zorlu bir yol olabilir ancak bu kararının arkasında durabilecek firmalar uzun ve orta vadede çok ciddi gelirler elde edebilir.” ifadelerini kullandı.

YERLİ ÜRÜNDE KALİTE FARKI YOK

Toplantıda gıda enflasyonu konusu da katılımcılara ve Taycı'ya soruldu. Büyük marketlere özel markalı ürün tedariği yapan şirketlerin karsızlık sorunu ile karşı karşıya olduğu bildirildi. Bakliyatta karlılığın yüzde 5'i geçmediğini not edilerek marketlerde sadece belli markaların ürünlerinin pahalı olduğu, bunun dışında pazardan dökme alınan yerli hububat ile marketlerin kalite anlamında hiçbir farkının olmadığı not edildi. Ucuzcu marketlerin genel giderlerinin yüzde 15, diğer süpermarketlerin ise yüzde 25 civarında olduğu belirtilirken, raflardaki fiyat artışının bir miktarının da bu genel giderlerdeki artışlardan kaynaklandığı ifade edildi. Toplantıda şu bilgiler aktarıldı: “Türkiye hububatta dünyaya göre ucuz. Mercimekte kendimize yeteriz. Belli markalar pahalı satıyor. Bu sene kuraklık olmazsa hububat verimi iyi olacak. Fiyatlar önümüzdeki yıl sonbaharda yüzde 10 aşağı gelir. Fiyatlar pik yaptı. Bundan sonra düşecek. Mısır ve Suudi Arabistan açılırsa ihracat bir tık yukarı çıkar. Suudi dostlarımız bir ay içinde kapıların açılmasını bekliyor. Bu ülkelere re-export ile mal göndermek zorunda kalıyoruz. Çift barkodlama maliyet artışı getiriyor. Suriye Hükümeti, Türk ürünlerini istemiyor. Oraya da re-export ile gidiyor.”