Küresel enerji krizi yen ve lirayı sert vurdu
Asya’da yen, Avrupa’da lira serbest düşüşte. Dolar, yen karşısında eylülden bu yana yüzde 22, lira karşısında yüzde 100 değerlendi. Dolar endeksi ise aynı dönemde yüzde 9.6 yükseldi. Para birimlerindeki sert düşüşe enerjide dışa bağımlılığın yarattığı etkiler sebep oldu
Petrol fiyatlarının tekrar 120 dolar üzerine yerleşmesi başta enflasyon olmak üzere küresel ekonomiye yönelik endişelerin artmasına neden oluyor. Dolar/TL kuru dün 17.20 lirayı aştı. Türkiye'nin CDS risk primi de 768 seviyesine yükseldi. Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks, devalüasyon yüzünden Türkiye'nin benzer ülkeler göre olumsuz ayrıştığını Twitter'da yayınladığı bir tablo ile gösterdi. Dolar/TL kuru, küresel enerji krizinin enflasyon üzerinde yaratacağı etkiler hesap edilmeden başlanan ve sürdürülen faiz indirimleri sonucu aralık ayında 18 liraya kadar sıçramıştı. Söz konusu ayın iki haftasında lira mevduatlarında 100 milyarı bulan çıkış yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilan edilen kur korumalı mevduat sayesinde ise geçen ay itibarıyla TL mevduatlarda bir trilyona yakın artış yaşandı. Fakat dövize kayışın hızı kesilse de durmadı. Artan küresel enerji fiyatları hem dış ödemeler hem de enflasyon tarafından Türkiye Ekonomi Modeli'ni zorlamaya başladı. Dolar kuru kademe kademe yükseldi. Cumhurbaşkanı'nın bu haftaki faiz çıkışının ardından iki gün içerisinde hızla değer kaybeden dolar/TL, kur korumasının başladığı noktaya çok yakın. Mayıs başından bu yana dolar fiyatındaki yükseliş yüzde 16’ya dayandı, yılbaşından bu yana artış da yüzde 28’i aştı. Faiz indirim süreci ve Avrupa merkezli küresel enerji krizinin başladığı Eylül 2021'den bu yana ise dolar/TL kurundaki yükseliş yüzde 100'ü buldu.
İKİSİ DE DIŞA BAĞIMLI
Lira ile aynı oranda olmasa da benzer süreç yaşayan bir para birimi daha var. O da dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Japonya'nın milli parası yen. Japon yeni çarşamba günü dolar karşısında 134.43 ile 20 yılın en düşük seviyesine indi. Yahoo News, yenin bu yıl ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 15 düştüğünü açıkladı. Bizim hesaplamalarımıza göre Eylül 2021'den bu yana dolar/yen kurundaki artış yüzde 22 oldu. Yendeki düşüş son haftalarda hızlandı. Aynı dönemde uluslararası dolar endeksi ise yüzde 9.6 yükseldi. 90'lardaki endeks 100'ün üzerinde tutundu. FED'in faiz artırım politikası dolar ve dolar bazlı varlık fiyatlarını yukarı çekiyor. Türk lirası ve Japon yeninin benzeştiği bir nokta var. O da Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol'un adını koyduğu şekliyle gördüğümüz ilk küresel enerji krizi. Yen ve liradaki düşüşün, Türkiye'deki faiz fobisi politikası dışında, nedenini sorduğumuzda uzmanlar şunları aktardı: İki ülke de dışa enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Orada ülke Japon Merkez Bankası'nın bizde devletin. Onların nüfusu yaşlı tüketmiyor. Bizdeki kaynak yok tüketemiyor. Gerçekten de yıldan yıla hanehalkı tüketimi artmış olsa da birinci çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla tüketim harcamalarında düşüş oldu. BETAM raporunda, “Özel tüketim çeyreklik büyümeyi 2 yüzde puan aşağı çekmiştir.” tespiti yer aldı. Özetle hem enerjide dışa bağımlılık hem de iki ülkenin de farklı nedenlerle ama aynı amaçla gevşek para politikasını sürdürmesi para birimlerine değer kaybettiriyor.
ASYA'DA KUR KRİZİ OLUR MU?
Chatham House Kıdemli Danışmanı Jim O'Neill dolar/yen kurunun 150'ye yükselmesi durumunda yeni bir Asya krizinin yaşanmasının olası olduğunu öne sürdü. BloombergHT'de yer alan habere göre, O’Neill, Japon yeninde son dönemde hız kazanan değer kayıplarının Çin’i ihracatta avantaj elde etmek için yuanı devalüe etmeye yönlendirebileceği, bu politikanın da Asya ülkelerinin geneline yayılabileceği iddia etti. “Asya’da kriz” iddiasına, 1997'de Tayland'ın parasını devalüe etmesi ile başlayan ve Güneydoğu Asya'nın tamamını etkisi altına alan finansal kriz örnek gösteriliyor. Kriz, bölge ülkelerinin varlıkları negatif etkilenmişti. Gevşek para politikasını sürdürmekte kararlı duran Japonya Merkez Bankası’nın Başkanı Haruhiko Kuroda, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ekonominin hâlâ salgının etkisinden kurtulma çabasında olduğunu aktardı. Uzmanlara göre, yenin değer kaybetmesi, Japon çok uluslu şirketlerinin denizaşırı kârlarını artırıyor, turizmi canlandırıyor. Japon yenindeki düşüşün, öncelikle otomobil ve makine gibi sektörlerde Japon emsalleriyle rekabet eden Güney Koreli şirketleri etkilemesi beklenirken, Japonya'nın da rekabetçi kur uyguladığı gözleniyor.
KOLTUĞU YUAN KAPAR MI?
Asyalı uzmanlar da Japon ekonomisine yönelik zayıf beklentileri göz önüne alarak, Japon yenindeki değer kaybı eğiliminin devam edebileceğini tahmin ediyor ve onlar da 150 yen seviyesini telaffuz ediyor. Japon ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0.5 küçüldü. Nisan ayında IMF, Japonya'nın 2022 ekonomik büyüme tahminini daha önceki yüzde 3.3 tahmininden yüzde 2.4'e indirmişti. Türkiye ise ilk üç ayda yıllık bazda yüzde 7.3 büyüdü. Dünya Bankası Türkiye 2022 için büyüme tahminini 2.3'e çekti. Japonya’nın bir zamanlar güçlü olan para biriminin güvenli liman statüsünü kaybedebileceğine ve sonunda bunun yalnızca Asya piyasalarını değil uluslararası finansal sistemi etkileyeceğini öne sürerken, Çin para birimi yuanın istikrarlı bir biçimde güçlendiğine, arkasında istikrarlı, güçlü bir ekonomi bulunduğuna dikkat çekerek birçok uluslararası yatırımcının Çin yuanına geçebileceğini belirtiyorlar. IMF parası SDR'da da yuanın ağırlığının artırıldığını ve ülke rezervlerinde de yuanın daha çok yer etmeye başladığını not edelim.
SERMAYE KONTROLÜ GÜNDEMDE DEĞİL
Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye üzerine webinar düzenledi. S&P analistleri sunum sonrasında soru-cevap kısmında gelen bir soruya, Türkiye’nin bir zorlanma durumunda IMF programı istemesinin ihtimal dahilinde olmadığını, bunun yerine hükümetin daha fazla sermaye kontrolü uygulamaları getirmesinin daha olası olduğunu kaydetti. Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndaki kaynaklarımıza danıştığımızda ise sermaye kontrolü gibi bir yönelişin gündemde olmadığını belirttiler.