23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Küresel iklim değişikliği aşırı hava olaylarını tetikliyor

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, küresel iklim değişikliğinin aşırı hava olaylarına ve beraberinde afetlere neden olduğunu söyledi.

Küresel iklim değişikliği aşırı hava olaylarını tetikliyor
A+ A-

Doç. Dr. Uludağ, Sanayi Devrimi ile atmosfere karbon salınımının arttığını ve bu durumun normalin üzerinde ısınmayı tetiklediğini ifade etti.

Küresel ısınmayla iklim değişikliklerinin yaşandığını anlatan Uludağ, "Karbon salınımının artmasına bağlı olarak sera gazlarının artması, küresel iklim değişikliğini beraberinde getiriyor. Toplumların ve ülkelerin gelecek yıllarda yaşam alanlarını değişen koşullara göre dizayn etmesi gerekiyor." dedi.

Uludağ, ısınmaya bağlı buharlaşmanın arttığını ve atmosfere çok fazla su buharı çıktığını dile getirdi.

Yoğun su buharının dolu ve şiddetli sağanak olarak aşırı yağışla yeryüzüne düştüğüne dikkati çeken Uludağ, şunları kaydetti:

"Özellikle Sanayi Devrimi ile atmosferdeki karbon salınımının artmasına bağlı olarak atmosferdeki sera etkisinin güçlenmesiyle Pasifik ve Atlas Okyanusu'ndaki yüzey suları sıcaklığı birkaç derece arttı. Isınma demek buharlaşma demek, böyle olunca atmosfere çok fazla su buharı çıkıyor. Bu su buharının bir şekilde yeryüzüne düşmesi gerek. Yoğun su buharı çıktığında özellikle Türkiye gibi yarı kurak bölgeler, gece-gündüz sıcaklığı farkı yüksek olan yerler ve cephe sistemlerinin olduğu alanlarda yoğun nemle dolu hava kütlesi, 1-2 ayda düşecek yağışı çok kısa sürede boşaltıyor."

'KENTLER ÇEVRELERİNE GÖRE DAHA FAZLA ISINIYOR'

Doç. Dr. Uludağ, küresel ısınma ve yoğun şehirleşmeyle kentlerdeki sıcaklığın çevresine göre daha da arttığına dikkati çekti.

"Kent iklimi" kavramına değinen Uludağ, sözleini şöyle tamamladı:

"Güneşten gelen ışının yeryüzüne değdiği zaman bazı özellikleri var. Yansıtılabilirliği var, güneş ışınlarının emilmesi var. Bu, ormanlık alanda ve yeşil alanda farklı olduğu gibi bir beton yığınıyla, asfaltla kaplı olan yerde farklıdır. Güneşten gelen bu enerji buralarda depolanıyor ve dolayısıyla şehirlerin geliştiği alanlarda kentsel sıcaklık adacığı oluşuyor. Kentler, çevrelerine göre daha fazla ısınıyor. Isınan hava yükseliyor. Isınan hava atmosferin üst katlarında soğur, bu defa ani sağanaklara ve dolu yağışlarına neden oldur. Dolayısıyla hem küresel anlamda artan sera gazlarına bağlı olarak hem yeşil kuşaklar oluşturmadan kurulan şehirlerde dere yataklarında yapılaşmaların olması ciddi anlamda afetlere neden oluyor."

Kaynak: AA
Son Dakika Haberleri Doç. Dr. Musa Uludağ küresel iklim değişikliği karbon salınımı Sanayi Devrimi