19 Eylül 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Küreseldeki sörf altını yay gibi geriyor

Altın fiyatları 2016'dan bu yana en kötü dönemini yaşıyor. ABD Hazine tahvil faizlerinin artışı hem riskli varlıklardan hem de güvenli liman altından kaçışa neden olurken, salgının ilk ayındaki panik atak akıllara geldi

Küreseldeki sörf altını yay gibi geriyor
A+ A-
Recep Erçin

Altın piyasaları uzmanı Yıldırımtürk, büyük fonlar kısa vadeli kazanca odaklandıklarından, kısa vadede satıp uzun vadelide altın aldıklarını, altın fiyatının yay gibi gerildiğini söyledi.

ABD'de on yıllık hazine bonosunun getirisi yüzde 1.77'ye yükseldi. Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan'ın geçtiği bilgi notuna göre, yatırımcılar, ABD Başkanı Joe Biden’ın harcama planının ekonomik toparlanmayı ve dolayısıyla enflasyonu daha da artıracağına inanıyor. Uzun vadeli faizlerdeki artış eğilimi, mevcut ekonomik canlanma ve her ne kadar FED geçici görse de enflasyondaki ısınmadan beslendiği için devam edecek görünüyor. Enflasyon ve faizler için uzun vadede artış beklentisi söz konusu. Erkan'a göre, bu gelişmeler borçlanma koşullarını sıkılaştırdığından hisse senedi yansıması, bundan birkaç yıl önceki “taper tantrum / FED'in parasal genişlemeyi sonlandıracağım açıklaması” dönemi gibi iyi veri-kötü fiyatlama benzerinde olacak.

ABD Hazine tahvil faizlerindeki artış Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişen piyasa ekonomilerinden sermaye kaçışına neden oluyor. Ancak finansal sermayeden satış yiyen sadece gelişen ülke varlıkları değil. Güvenli liman altın da bundan nasibini oldukça fazla almış durumda.

İKİ BİN DOLARDAN AŞAĞI DÜŞÜŞ

Biden'in açıklayacağı ve 2.2 trilyon doları bulması beklenen altyapı yatırımları paketinin enflasyon üzerinde oluşturacağı etki altın yatırımcıları tarafından ilgiyle bekleniyor. Şayet enflasyonist bir durum meydana gelirse tahvillere kayış sürecek ve belki de yüzde 2'lere doğru yol alan bir ABD tahvil faizi göreceğiz. Bu durumda piyasalarda kıyamet kopma olasılığı oldukça yüksek. BloombergHT'nin analizine göre, “Ons altın yılın ilk iki ayını kayıpla kapattıktan sonra mart ayında da şu an için negatif bölgede bulunuyor. Altın, en son 2018 yılında çeyreklik kayıp yaşarken 2016’nın dördüncü çeyreğinden sonraki en kötü çeyreklik performansına doğru ilerliyor.

Altın fiyatları, haftaya ons başına 1.730 dolar civarında başladıktan sonra hafta basından bu yana yüzde 3’ten fazla düşüşle 1.679 dolar seviyesinde bulunuyor.” Dün ise ons altın biraz toparlanarak gün içinde 1.690 dolara doğru hareketlendi.

2025'LERDE ÜÇ BİN DOLAR OLUR MU?

Altın fiyatlarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan altın piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, altının bir yay gibi gerildiğini ve uzun vadede 2025'lerde 3 bin dolara doğru yönelebileceğini söyledi. Altının ons fiyatındaki bu düşük seyrin çok fazla sürmesini beklemediğini ifade eden Yıldırımtürk, “İlk yarıyı böyle geçireceğiz. ABD on yıllık tahvilleri, kripto paralara yönelim, ortam çok spekülatif. Dolayısıyla altının 2 bin dolarlardan yukarı gitmesi zordu. Geri çekilip götürecekler diye düşünüyorum. Herkes kısa vadede kazanmaya odaklanmış durumda. Büyük fonlar altında kısa vadeli satıyorlar uzun vadeli alıyorlar. Başka enstrümanlara işte petrol ve diğer emtia gibi yöneliyorlar. Yatırım araçları arasında adeta sörf yapar durumdalar” dedi.

MERKEZ BANKALARINA TEHDİT ALTINDA

ABD'de açıklanan teşvik paketlerinin etkisine işaret ederek, enflasyon beklentilerinin etkisiyle piyasa aktörlerinin ABD tahvil faizleri üzerinden gelişmiş ülke merkez bankalarını tehdit ettiğini anlatan altın piyasaları uzmanı Yıldırımtürk, “FED 2023'ten önce faiz artırmayacağım diyor ama artırmak zorunda kalırsın, diyorlar. Merkez bankalarına kafa tutuyorlar. Eksi faiz getiri sağlamadığı için finansal araçlar arasında sörf yapmak zorunda kalıyorlar. Organize büyük fonlar kazanıyor. Onların uydusu olanlar genelde kaybediyorlar” diyerek, altın yatırımlarını kısa vadeli hareketlere karşı uyardı.

SON ÇEYREKTE 2 BİNE GİDEBİLİR

Altında belki 1.660 dolarların görülebileceğini ama bu seviyelerden daha geri gitmesini beklemediğini söyleyen Yıldırımtürk, “Ama seyir yukarı yönlü. Burada doların güçlü olmasına da bakmak lazım. Bu kadar yüksek likiditeye rağmen gelişmekte olan ülkeler dolar cinsinden borçlu oldukları için dolar talep ediyorlar. Altın da olumsuz etkileniyor. Değişik enstrümanlarda kurulu müthiş bir oyun var. Altının ons fiyatında son çeyrekte 2 bin doların üstünü görebiliriz. Enflasyon fiyatlanmaya başlayacak. Enflasyon yükselince faiz artırımları gelebilir. Ama 2023'ten önce yapmayacağız diyorlar. Avrupa'da durum henüz iyi değil. Jeopolitik gerginlikler sürüyor. Trump döneminde başlayan ABD-Çin ticaret görüşmeleri ve kur savaşları da devam ediyor” bilgisini verdi.

YAY GİBİ GERİLİP YÜKSELECEK

Merkez bankalarının ise altın talebinin devam etmediğini bildiren Yıldırımtürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye fiziki altında önemli bir aktör ama talep zayıf. Dolar bu seviyelerde kalsa bile altını 500 liranın üzerinde görebiliriz. Öngörülebilirlik tabi çok düşük her konuda. Altının eğilim olarak 3 bin dolarlara doğru... bugünden yarına diyemeyiz ama 2025'e kadar bu olabilir. Kripto paralarla kara para trafiği olmasından merkez bankaları rahatsız buraya müdahale edilecek. Dijital paralar gelecek. Belki kripto paralar kabul edilecek. Altın bu gelişmelerle yay gibi geri çekilip yükselecek. Orta ve uzun vadede portföyde yüzde 30-40 bulunması uygun olur. Altın alanlarda zarar ettim telaşı yok. Bekleme tahammülleri var. Her zaman uzun vadeli düşünülmeli: 2011'de ons 1.855 dolarken kur 1.71'lerdeydi. Fiyat Türkiye'de 105 liraydı. Ons fiyatı aynıyken dolar 7.20 iken ve 450 liraya geldi. Dört katından fazla. Enflasyona karşı birikimini korumak isteyen için en iyi altın. Döviz, merkez bankaları tarafından kullanılan enstrümanlarla frenleniyor. Ama altını baskılayan yok. Altının önü açık.”

'DOLAR SATMAK İÇİN MÜKEMMEL ZAMAN'

Mücevher ihracatçısı Storks Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de, altının ons fiyatının düşmesine rağmen dövizin artması nedeniyle içerideki altın fiyatlarının dengede kaldığını söyledi. Altında 2 bin dolarlık seviyelerin yüksek olduğunu, altın talep eden ülkelerdeki bireysel yatırımcıların o fiyatlardan altın talebinin, alım güçleri nedeniyle düşük kaldığını anlatan Ayhan Güner, “Altıın yükselmesi dünyadaki karışıklıktan dolayı. Daha aşağı inmesini beklemiyorum. Bu seviyelerde seyreder. Oynaklık yatırımcıya kaybettiriyor. Şu anda herkesin elinde altın var. Hazır dolar yükselmişken altını satmak için iyi bir fırsat. Dolar satmak için de mükemmel bir zaman” bilgisini verdi. Mücevher ihracatına da değinen Güner, “Dünya normale dönse ihracat patlar. Dünya küçüldü. Her yer kapalı. Ürün satanlar eksi ihracatçılar. Yüzde 15-20 eksideyiz. Her yer iyi olacak ki düzelsin. Fuarlar yok. 30 kuyumculuk fuarı vardı. Oradan geçinenleri düşünelim. İptal oldu. Açıldı açılacak diyoruz. Açıksa hastalık demeden gideceğiz” ifadelerini kullandı.

ekonomi Yatırım Döviz Altın Dolar Piyasa