05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Küreseldeki tahvil fırtınası Erkan'ın hesabını bozabilir

Türkiye açıklar ekonomisine kaynak arıyor. Fon girişi ve borçlanmalar 'yatırım' diye pazarlanıyor. Hesapsız borçlanma küresel tahvil fırtınası ortamında ekonomi yönetiminin hesaplarını bozabilir.

Küreseldeki tahvil fırtınası Erkan'ın hesabını bozabilir
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, 'Rezervlerimize doğrudan giriş yapabilecek milyarlarca dolarlık teklif mektubu masamda duruyor.' dedi.” Bu ifadeler dün birçok gazete ve internet sitesinde yer aldı. Detaylara baktığımızda Başkan Erkan'ın Meclis'te yaptığı sunuma atıf yapıldığı görüldü. Sabah gazetesinin haberinde “Merkez Bankası'nın masasında Körfez ülkeleriyle birlikte Endonezya, Brezilya, Hindistan, Güney Kore, Meksika Polonya'nın aralarında yer aldığı gelişen piyasaya fonları da Türkiye'ye ilk aşamada 2-3 milyar dolar yatırım teklifi bulunuyor. Erkan, 'Rezervlerimize doğrudan giriş yapabilecek milyarlarca dolarlık teklif mektubu benim masamda. Beni sürekli arıyorlar, biz geri dönme lüksünü kendi lehimize kullanıyoruz.' dedi.” metni yer alırken, Ekonomi gazetesinde ise Başkan Erkan'ın doğrudan, “Dünya Bankası, ülkemizin başarı öyküsünün bir parçası olmak için çok makul rakamlarda yatırımda bulunuyor. Biz istedikçe verilen bir yatırım. Bunun yanında, rezervlerimize doğrudan giriş yapabilecek milyarlarca dolarlık teklif mektubu benim masamda. Biz kendi istediğimiz oranlarda, kendi istediğimiz koşullarla kabul etmek istediğimiz için beni sürekli arıyorlar.” ifadeleri yer aldı.

KISA VADELİ SERMAYEYE TESLİMİYET!

Böylece işin aslı ortaya çıktı. Başkan Erkan'ın sözünü ettiği ve yatırım dediği borçtan başkası değil. Bu finans dünyasında “dış kaynak” olarak ifade ediliyor. Ekonomist Arda Tunca haberler üzerine yaptığı yorumda, “Doğrudan yatırım denip sonradan fonlardan söz etmek kendilerinin mi yoksa haberi yapanların mı hatası? Kısa vadeli sermaye dışında bir vizyonu olmayan ülkenin yüzüncü yılda kutlayacak hiçbir şeyi yoktur. Ülkeyi kısa vadeli sermayeye teslim etmeye devam!” ifadelerini kullandı.

Dün TÜİK'in açıkladığı 2022 yılına ilişkin "devlet hesapları" verilerinde genel devlet açığı geçen yıl 309 milyar 422 milyon lira olarak tahmin edildi ve GSYH'ye oranı yüzde 2.1'e yükseldi. 2021'de söz konusu oran yüzde 1.1 düzeyindeydi. Bu yıl açığın daha da yükseleceği tahmin ediliyor. Hizmet gelirleri sayesinde son aylarda ödemeler dengesi açığı bir miktar gerilese de dün dikkatinize sunduğumuz dış ticaret verilerindeki seyir kış aylarında ülkeyi zor bir dış denge sürecinin beklediğine işaret ediyor.

FRENSİZ BORÇLANMA NEREYE KADAR?

Nitekim ekonomi yönetimi kısa vadeli sermaye ve borçlanmayı içerde doğrudan yatırım diye pazarlayadursun Ekonomi gazetesi yazarı Nevzat Saygıloğlu 4 Ekim'de yayımlanan “Frensiz borçlandığımızın farkında mıyız?” başlıklı yazısında şu uyarıları yaptı: “Türkiye’nin adeta ciddi bir borçlanma sarmalına girdiğini izliyoruz. Ağustos 2023 sonu itibarıyla merkezi yönetim borç stoku 5 trilyon 880 milyar liraya yükselmiş. Aralık 2022 toplam borç stokunun 4 trilyon 35 milyar lira olduğu dikkate alınırsa 2023 yılının 8 ayında borç stokunun 1 trilyon 845 milyar lira arttığı anlaşılır. Bu da 2023 yılı dolmadan 8 ayda kamu borç stokunun neredeyse yüzde 46 arttığı anlamına gelir.

Öte yandan bu tutarın sadece yüzde 35’inin Türk Lirası cinsinden ve diğer yüzde 65’inin de döviz cinsinden olması da bir başka dikkat çekici konu olarak karşımıza çıkıyor. Hazine’nin finansman programına göre 2023 yılının son üç ayında 188.3 milyar lira iç borç ve 103.3 milyar lira da dış borç ödemesi olmak üzere toplam 286.7 milyar lira borç ödenecek.”

FAİZİ NE KADAR YÜKSELTEBİLECEK?

Küresel koşullar ise kısa vadeli sermaye girişi için ne kadar uygun? Dünya ABD'de başlayan tahvil fırtınasına tutuldu. BloombergHT'de yer alan habere göre, “ABD tahvillerinde Çarşamba günü itibarıyla bir miktar toparlanma yaşansa da getirilerinde bu yıl başından bu yana gerçekleşen keskin yükseliş korunuyor. Yatırımcıların borçlanma maliyetlerinin daha uzun süre yüksek kalacağı yönünde pozisyon almasıyla, tahvillerdeki düşüş son aylarda küresel piyasalarda şok dalgaları yarattı. Barclays analistlerine göre küresel tahviller hisse senetlerinde kalıcı bir düşüş yaşanıp sabit getirili yatırım araçlarını cazip kılmadan değer kaybetmeye devam edecek. Yabancı merkez bankalarının net alımlarının yavaşlaması nedeniyle tahvil talebinin zayıf olacağını belirten analistler, en büyük hazine tahvili yatırımcısı olan Japonların, Japonya Merkez Bankası'nın destekleyici politika duruşunda değişikliğe gitmesi durumunda getirilerin artacak olması nedeniyle yerel tahvilleri tercih edeceklerini öngördüler.”

Kıyamet de tam burada kopuyor. ABD tahvil faizlerinin yükselmesi dünyadaki diğer finansal araçlardan kaçışa ve borçlanma maliyetlerinin katlanmasına neden oluyor. En garantili kağıt görülen ABD tahvillerinin getirisi yüksek iken Türkiye gibi gelişmekte olan ülke varlıklarına dış yatırım için daha yüksek getirileri sunmak gerekiyor.

Merkez Bankası Yatırım Faiz Hafize Gaye Erkan tahvil borçlanma