27 Ekim 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kuzey Akım 2 sallantıda: Trump’ın yapamadığını Navalny yaptı!

Tam Alman kamuoyunda ABD’nin Kuzey Akım 2’ye karşı yaptırım tehditleri geri tepmiş ve projeye destek artmışken, Navalny olayı patlak verdi. Almanya’da ve Avrupa’da Rusya karşıtı bir kamuoyu oluşturuldu.

Kuzey Akım 2 sallantıda: Trump’ın yapamadığını Navalny yaptı!
A+ A-
TUNÇ AKKOÇ

Rusya’dan Avrupa’ya yapılan doğalgaz sevkiyatını artırmayı hedefleyen Kuzey Akım 2 projesinin inşası 2015 yılında kararlaştırıldı. Lakin o gün bugündür ABD ve Avrupa ülkeleri arasında tartışma bitmiyor. Tartışmanın da ötesinde son beş yılda konuyla ilgili Batılı ülkeler arasında önemli güç mücadelelerine tanık olduk. Şimdi ise Rusya’dan Almanya’ya uzanan doğalgaz boru hattı neredeyse tamamlanmış olmasına rağmen, proje belki de daha önce hiç olmadığı kadar riske girmiş durumda. Büyük bir uluslararası komployla karşı karşıya olabiliriz.

DENGELERİ DEĞİŞTİREN DEV PROJE

Kuzey Akım 2’nin merkezinde Almanya ve Rusya var. 1224 km uzunluğundaki boru hattı Baltık Denizi’nin kıyısında yer alan Rusya’nın Wyborg kentinden başlıyor ve Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern eyaletindeki Lubmin kentinde bitiyor. Ancak proje birçok Avrupa ülkesini ilgilendiriyor. Rus doğalgazı sadece Almanya’nın değil, diğer Avrupa ülkelerinin de kullanımına sunulacak. 10 milyar Avro maliyeti olan projenin Rusya tarafında Gazprom bulunuyorken, Avrupa tarafında ise beş ortaklı bir yapı var. Almanya’dan Uniper ve Wintershall-Dea, Fransa’dan Engie, Avusturya’dan OMV ve İngiliz-Hollanda ortaklı Royal Dutch Shell. Doğalgaz hattını işleten Nord Stream AG’nin Denetleme Kurulu Başkanı ise Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder.

Baltık Denizi’nin ortasından geçen Kuzey Akım 1 projesi 2011 yılında faaliyete geçmişti. Kuzey Akım 2 kapsamında ise yine aynı güzergahta paralel bir boru hattı döşeniyor. Yani gaz sevkiyatının hacmi ikiye katlanacak. Bugüne kadar yılda 55 milyar metreküp olan doğalgaz sevkiyatı, Kuzey Akım 2’nin tamamlanmasıyla beraber 110 milyar metreküpe çıkacak. Yapılan değerlendirmelere göre yakın gelecekte Avrupa’da doğalgaz ihtiyacı artacak. Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ülkelerinin önümüzdeki yıllarda karşılanması gereken toplam doğalgaz açığı ve ihtiyacı yıllık 120-140 milyar metreküp dolaylarında ifade ediliyor.

UKRAYNA VE POLONYA KUZEY AKIM’A KARŞI

Şu ana kadar Avrupa’ya ulaşan Rus gazının yüzde 40-50 kadarlık kısmı Ukrayna üzerinden geçiyordu. Kuzey Akım 2’nin hayata geçmesiyle beraber Ukrayna hattın dışında bırakılıyor ve geçiş ülkesi olmaktan çıkıyor. Bu durumun değişmesi, Ukrayna için büyük bir ekonomik kayıp anlamına geliyor (yıllık yaklaşık 2 milyar USD). Ayrıca siyasal olarak ve yaşamsal olarak, Rusya ile ilişkiler bakımından da gazın Kiev üzerinden geçmesi Ukrayna için bir güvenceydi. Bu arada Rusya ile süren pazarlıklarda Almanya, doğalgaz sevkiyatının belirli bir kısmının Ukrayna üzerinden de devam etmesini şart koşuyordu.

Diğer taraftan Polonya da Kuzey Akım’a şiddetle muhalefet eden ülkelerin başında geliyor. Gaz sevkiyatında aktör olmayı hedefleyen Varşova, ABD’nin de en yakın müttefiklerinden. Polonya’nın yanında diğer Baltık ülkeleri de, Rusya’nın Avrupa’da etkisini artırmasından kaygılandıklarını dile getirerek projeye itiraz ediyor.

NAVALNY OLAYININ ZAMANLAMASI

Aslında boru hattının yapımında son dönemece girilmişti. İnşası tamamlanması gereken 154 kilometrelik kısım kalmıştı. Bu aşamada geçen haftalarda ABD Başkanı Trump’ın yaptırım çıkışları gündeme bomba gibi düştü. Herhalde yakın tarihte Almanya, ABD tarafından bu denli tehdide maruz kalmamıştı. Ve bunun üzerine Kuzey Akım 2 projesinin inşa süreci duraksadı. Bu arada Almanya’da ABD’ye karşı çok büyük tepki gelişti. Önde gelen Alman siyasilere göre de, bir kere ABD’ye taviz verildi mi gerisi gelirdi, o yüzden dik durulmalıydı. Yaptırım tehdidi geri tepmişti ve Alman kamuoyunda Kuzey Akım 2 projesine olan destek bir anda artmıştı.

Tam da bu esnada Navalny olayı patladı. Nasıl olduysa, Sibirya’da zehirlendiği iddia edilen “Rus muhalif” Navalny, ailesinin isteği ve Almanya’nın da talebi doğrultusunda, apar topar Rusya’dan uçakla Berlin’e getirildi. Bu olay üzerine bu sefer Almanya’da ve Avrupa’da Rusya karşıtı bir kamuoyu oluşturuldu. Adeta organize olduğu hissedilircesine peş peşe açıklamalar, haberler geliyordu ve konu dönüp dolaşıp Kuzey Akım 2 projesinin iptaline bağlanıyordu.

Kuzey Akım 2 sallantıda: Trump’ın yapamadığını Navalny yaptı! - Resim: 1

ALMAN KAMUOYU İKİYE BÖLÜNDÜ

Gelişmeler sonucunda Almanya’dan peş peşe birbirine zıt açıklamalar geliyor. En üst kademedeki devlet yöneticilerinden, aynı parti mensuplarından, parlamentodan ve iş çevrelerinden farklı görüşler dile getirildi. Alman kamuoyu resmen ikiye bölünmüş görüntüsü veriyor.

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas son yaptığı açıklamada şunu ifade etti: “Rusların bizi Kuzey Akım 2 projesine dair duruşumuzu değiştirmeye zorlamamasını umut ediyorum. Önümüzdeki birkaç gün içinde Rusya soruşturmaya hiçbir katkı yapmazsa, verilecek cevap üzerine ortaklarımızla istişare etmemiz gerekecek.”

Daha önce başka önemli siyasiler de sert açıklamalar yapmışlardı. CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer, “Kuzey Akım 2, olası yaptırımlar kapsamına alınabilir. Benim zaten gönlümde yatan bir proje değildi” dedi. CDU’nun Başbakan adaylarından Friedrich Merz ise, “Projeyi bugüne kadar doğru buluyordum. Navalny olayından sonra kesin ve anlaşılır bir cevap verilmesi gerekiyor Rusya’ya. Nord Stream boru hattının yapım süreci durdurulmalı” dedi.

“Putin’in acımasız politikalarına artık hükümet gözlerini kapatamaz. En azından Nord Stream 2 durdurulmalı” diyen Yeşiller Partisi’nden Meclis Grubu Başkan Vekili Agnieszka Brugger’in yanı sıra Münih Güvenlik Konferansının direktörü, tecrübeli diplomat Ischinger de “Bu maalesef stratejik ortaklık düşüncesinin sonu” ifadesini kullandı.

Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa Halk Partisi’nin Grup Başkanı Alman politikacı Manfred Weber de şunları belirtti: “Kuzey Akım 2 projesinden vazgeçmeyi artık düşünmemiz lazım. Almanya’nın ısrarı, Avrupa’da yıllardır öfkeye yol açıyor.”

Öte yandan bir çok yetkili, Kuzey Akım 2 projesinin kesinlikle devam ettirilmesi yönünde görüş belirtti. Büyük Alman sanayicileri, Soğuk Savaş döneminde dahi çok daha ciddi siyasal krizlerin yaşanmasına rağmen, bunların gaz alımını etkilemediğine dikkat çekiyor.

Kuzey Ren Vestfalya’nın CDU’lu Eyalet Başkanı Armin Laschet, “Navalny olayı ve Kuzey Akım 2 projesi birbirine karıştırılmamalı. Bavyera Eyalet Başkanı Markus Söder ile görüştüm, o da benzer düşünüyor” dedi. Sachsen eyaletinin de CDU’lu Eyalet Başkanı Michael Kretschmer, Rusya’ya ekonomik ilişkilerin sekteye uğramasının son derece yanlış olduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği bizim siyasal hasımımız olmasına rağmen Rus gazı akmaya devam etti.”

Kuzey Akım 2 boru hattının sonlandığı Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin SPD’li Eyalet Başkanı Manuela Schwesig konuyla ilgili ‘Der Spiegel’e röportaj verdi. Kesinlikle Kuzey Akım 2 projesinin hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Schwesig şunları söyledi: “Rus gazını almazsak bunun alternatifi Amerikan sıvı gazı olur. Bu hem daha pahalı hem de ekolojik olarak daha zararlı olacaktır. Navalny olayından önce de ABD’nin Kuzey Akım 2 projesini durdurmak için çok sayıda girişimi oldu. Tamamen ekonomik çıkar çatışması söz konusu. Ben Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın da, Kuzey Akım’ın durdurulması taraftarı olduğunu ve bunu birinci seçenek olarak gördüğünü düşünmüyorum.”

‘PROJEYE KARŞI ÇIKANLAR ZEHİRLEMİŞ OLABİLİR’

Almanya’da çok ses getiren bir açıklamada Sol Parti’nin Dış İlişkiler Sözcüsü Gregor Gysi’den geldi: “Öncelikle bu olayı kimin yaptığı anlaşılmalı. Rusya’nın Almanya’ya doğalgaz satmasını istemeyenler tarafından da bu zehirleme olayı gerçekleştirilmiş olabilir. ABD uzun süredir bu işi engellemeye çalışıyor, çünkü kendi gazını satmak istiyor. Kuzey Akım 2 projesini durdurmak için bir fırsat olarak düşünmüş olabilirler. Birçok istihbarat örgütü bu zehire sahip. Putin’in böyle bir şey yapması için geri zekalı olması lazım. Navalny’nin ona verebileceği hiçbir zarar yoktu ki. Putin Batı’yla ilişkilerini neden bu denli kötüleştirsin ki, bunda çıkarı ne?”

NEDEN ALMANYA'YA GETİRİLDİ?

Olaylarla ilgili tartışma yaratan konulardan bir tanesi de, zehirlendiği iddia edilen Navalny’nin neden Almanya’ya getirildiği. Ailesinin yoğun talepleri üzerine uçakla Almanya’ya sevk edildiği belirtilen Navalny, Rusya’da hastaneye kaldırılmasının hemen akabinde Berlin’e gönderilmişti.

Noviçok zehrinin mucitlerinden ve şu anda ABD’de yaşayan 85 yaşındaki kimyager Vil Mirzayanov, Alman ‘Die Zeit’ gazetesine verdiği röportajda konuyla ilgili ilginç ifadeler kullandı: “Yaşanılan bir vakada Noviçok zehrinin kullanıldığını tespit etmek çok zor. Rusya’da dahi laboratuvarlar bunu tespit edemezler. Ancak Alman ordusunun sahip olduğu yüksek teknoloji imkanlarıyla tespit edilebiliyor.”

Bu da akla, eğer Noviçok ile zehirlendiyse, Rusya’nın Navalny’nin Almanya’ya gitmesine neden müsaade ettiği sorusunu getiriyor. Nitekim “Kremlin Almanya’ya uçmasına neden müsaade etti” sorusunu yönelten gazeteciye, Vil Mirzayanov şu yanıtı veriyor : “Kullanılan miktar çok azdı ve Ruslar maddenin yok olduğunu ve tespit edilemeyeceğini düşünmüşlerdi.”

Sovyetler Birliği’nin geliştirdiği Noviçok zehirli gazı, birçok Batı ülkesi tarafından da yıllar içerisinde temin edildi. Alman istihbaratının bu zehirle özellikle ilgilendiği basına yansımıştı. Nitekim Rus Dışişlerinden yapılan açıklamada, NATO ülkeleri dahil, çok sayıda Batılı ülkede uzmanların Noviçok adlı kimyasal madde ile çalıştıkları vurgulandı.

GAZ SAVAŞLARI

Almanya’nın Rusya’dan (Sovyetler Birliği’nden) gaz alımı 50 yıllık geçmişe dayanıyor, yani yeni bir durum değil. Uzmanların görüşüne göre Kuzay Akım 2 projesi de enerjide Rus gazına bağımlılık yaratmıyor. Almanya’nın çeşitli alternatifleri var, en mantıklı olan tercih ediliyor. Almanya’nın enerjide dönüşüm stratejisi bir devlet politikası ve Berlin buna göre “kömür ve nükleer enerjiyi terk ediyor.” Yenilenebilir enerjiye geçişin sağlanması yıllar alacak ve bu dönemde doğalgaz tüketimi artacak.

En önemlisi Rus gazı ucuz. Kuzey Akım 2 projesi Avrupa’da gaz fiyatlarını düşürecek. ABD’nin ısrarla Almanya’ya ve Avrupa’nın diğer ülkelerine satmak istediği sıvı gaz ise Rus gazından yaklaşık yüzde 20 daha pahalı. Trump’ın yaptırım tehditlerinde bunun da etkili olduğu biliniyor. Son yaptığı açıklamada Trump, “Almanya’nın neden hem Rusya’yla iş tuttuğunu hem de yaptırım uyguladığını anlamıyorum. Kuzey Akım 2 projesi iptal edilmeli” dedi.

Son Dakika Haberleri