LGBT dayatmasına karşı aileler sokağa iniyor: ‘Aile buluşmasında umut ve mutluluk var’
Bugün İstanbul Saraçhane’de LGBT dayatmasına karşı en başta aileler olmak üzere sanatçı, sporcu, yazar her kesimden yurttaş buluşuyor. Fikirde Birlik Platformu’nun çağrısıyla 150 sivil toplum örgütünün katılacağı büyük buluşmada Vatan Partisi Öncü Kadın, CKD ve TGB de konuşma yapacak.
Emperyalizmin milli kültürümüze yönelik LGBT saldırılarına karşı aileler harekete geçti. Batı’nın dayattığı LGBT saldırısına karşı mücadele için demokratik kitle örgütleri bugün meydana iniyor. Fikirde Birlik ve Mücadele Platformunun çatısı altında biraraya gelen 150 demokratik kitle örgütü saat 14.30’da İstanbul Saraçhane’de toplanarak Beyazıt Meydanı’na yürüyecek. Vatan Partisi Öncü Kadın, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) örgütlerine buluşmaya güçlü katılım için çağrıda bulundu.
Ulusal Kanal’da Hafta Sonu programına konuk olan Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Eryılmaz, CKD Genel Başkanı Tülin Oygür ve TGB Genel Başkanı Dilek Çınar mitingin önemine ve LGBT dayatmasının toplumumuza etkisine ilişkin açıklamalar yaptı.
‘AMACIMIZ FARKINDALIK VE MECLİSİN HAREKETE GEÇMESİ’
Serdar Eryılmaz, Büyük Aile Buluşması ve Yürüyüşü ile ilgili bilgi verdi: “Bir buçuk ay önce Yesevi Alperenler Derneği birçok STK’yı kapı kapı dolaşarak imza topladı. Kampanyanın kapsamı LGBT dayatmasına dur demek ve örgütlerin faaliyetlerinin yasaklanması için duyuru mahiyetindeydi. Biz de destek verelim dedik. Bizim gibi düşünen her kesimden insan vardı. Yesevi Alperenler Derneği bunu bir platform altında yapalım dedi. 150 bin imza toplandı. Meclis, konuyu gündemine almak durumunda. Sanat, iş ve spor dünyasından birçok kişi bununla ilgili beyanatta bulunmaya başladı. Miting denildiğinde siyasi algılanıyor. ‘Büyük Aile Buluşması’ dedik. Özellikle söylüyorum, profesyonel bir hazırlık değil. Çünkü insanlarda ‘Burada, bir etkinlik varsa bunun arkasında bir güç vardır, siyasi algı vardır, iş dünyasından birileri vardır’ diye bir algı oluyor. Böyle bir şeyin olmadığını açıklıkla göstermek istiyoruz. Küçük bütçelerle bir organizasyon yapıyoruz ve halkımızı pazar sabahı pikniğe gider gibi çıkıp Saraçhane’ye gelmeye çağırıyoruz. Babaların omuzlarında evlatları ve yanlarında anneler görüntüsünü vermek istiyoruz.”
‘DIŞLAMAK GİBİ BİR DERDİMİZ YOK’
“Basın açıklaması yaptık. Bir tane kin ve nefret söylemi yok. LGBT bireylerine karşı söylenen söz yok. Biz, LGBT dayatmasına ve propagandasına karşıyız. O bireylerin de bu eyleme katılmasını istiyoruz. Onların emperyalist güçlerin oyununa geldiğinin farkındayız ve onların da farkına varmasını istiyoruz. Onları dışlamak, nefret söyleminde bulunmak gibi bir derdimiz yok. 40 yaş ve üzeri kandırılmış insan yok gibi. 30-40 aralığında çok az. 15-30 arasında yüzde 3-4 seviyelerinde. 15 yaşın altı felaket. Buna saygı duymamızı isteyen bir kitle var önümüzde. Neye saygı duyacağız? Çünkü dayatmanın ne olduğunu bilmiyor. Kişilere saygı duymak başka bir şey. Biz günaha saygı duyamayız. Hangi siyasi parti olursa olsun, hepsi bunu duyurabilir. Buraya gelebilir ama bu bir sivil yapılanma. Sivil toplum örgütlerinin destek vereceği, müdavimlerine, gönüllülerine duyurup oraya aileleri ile birlikte katılmalarını isteyecekleri bir program. Burada iki amacımız var. Birincisi toplumumuzun bunun farkına varması. İkincisi de meclisimizin bu konu ile ilgili harekete geçmesi.”
‘CUMHURİYET KADINLARI HAYDİ SARAÇHANE’YE’
CKD Genel Başkanı Tülin Oygür de ilk kez böyle bir nedenle bir araya gelindiğini belirterek, tüm cumhuriyet kadınlarını mitinge davet etti: “LGBT dayatması dediğimiz olayın transeksüel veya homoseksüellere karşı olmakla en ufak bir alakası yok. Ama bu LGBT’yi dünyanın başına bela eden güçlerin elindeki en büyük koz. Çünkü onlar her zaman insan hakları ve demokrasi diyorlar. Bu palavralarla dünyayı oynattıklarını zannediyorlar. Tabi hiçbir şeyi başaramayacaklar. Bu bir dayatma. Bir şeyin dayatma olduğunu görmek için hangi yaş gurubuna hitap ettiğine bakmak lazım. Yaşamın olağan akışına çok ters olarak son yıllarda çocuk grup içerisindeki LGBT eğilimi olağan dışı artmış durumda. Bu hayatın olağan akışına aykırı. Çocuklara ‘Sen biyolojik cinsiyetinle ne uğraşıyorsun, sana öyle bir demokrasi sunuyoruz ki cinsiyetine kadar sen tayin edeceksin’ diyorlar.
“Biz bu buluşmayla belki de ilk defa ülke, millet, gelenek-görenek menfaatiyle bir araya geliyoruz. Bunu çok değerli buluyorum ve tüm cumhuriyet kadınlarını bu mitinge davet ediyorum.”
‘DAYATMA EN ÇOK GENÇLERE ZARAR VERİYOR ’
TGB Genel Başkanı Dilek Çınar da LGBT dayatmasının en çok gençleri ve gençlerin kullandığı platformları hedef aldığını söyleyerek şunları kaydetti: “Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu LGBT dayatmasına karşı. Çünkü bunun topluma ve insana verdiği zararı görüyorlar. Ama bunu bir eylem olarak ortaya çıkarmak ve bir mücadele zemini olarak ortaya koymak çok başka bir şey. İnsanlığın ilerleyişinde bir yandan yükselen bir uygarlık varken bir yandan da çöken bir Batı medeniyetini göstermeye ve anlatmaya gayret ediyorduk. Şimdi ne mutluki büyük bir cepheyle beraber bir eylem yapılacak. Burada Türk gençliği de en ön cephede olacak. Çünkü bu dayatma en çok bize gençlere zarar veriyor ve en çok kullanılan araçlar da biz gençlerin kullandığı araçlar. Kendini LGBT aktivisti olarak tanımlayan kişiler ve kurumlar tarafından bir bildiri yayınlanmış. Bildiride 18 Eylül’de yapılacak eylemin nefret suçu olduğu, toplumun bir kesimini aşağıladığı ve bir saldırı tertiplenmeye başladığı söyleniyor ve İstanbul Valiliği uyarılıyor. Bu eylem ne bir nefret suçu barındırıyor ne toplumun bir kesimi aşağılamak gibi bir niyeti var. Bu eylemde mutluluk var, umut var, uygarlık ve insanlık var! Biz bunu topluma yaymak istiyoruz.
“Bugüne kadar nasıl bu dayatmayla mücadele ettiysek, bugün de farklı kurumlarla, sanatçılarla, aydınlarla beraber çok güzel bir yürüyüş yapacağız ve hem milletimize hem de dünyaya sesleneceğiz.”
‘TÜRK BAYRAKLARI İLE KATILACAĞIZ’
Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı da yürüyüşü düzenleyen Fikirde Birlik ve Mücadele Platformunu kutladı. Ayvalı şöyle konuştu: “Başta anne babalar olmak üzere herkesi LGBT dayatmasına dur demek için saat 15.00’te Saraçhane’de yapılacak bu büyük aile buluşmasına davet ediyoruz. Biz de Vatan Partisi olarak elbette oradayız. Hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Vatan Partisi olarak başta Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in de yönlendirmesiyle üyelerimizi buluşmaya davet ediyoruz. Sadece Türk bayrakları ile katılacağız. Başka sembollere ihtiyacımız yok. Milletimize de burada açık bir çağrı yapmak istiyorum. Bu yürüyüş çok güvenli bir yürüyüş. Bu yürüyüş çok kararlı bir yürüyüş. Bırakın nefret söylemi korkularını filan öyle bir şey yok. Bu yürüyüş çok umut saçan bir yürüyüş.
‘LGBT İNSAN HAKLARI HAREKETİ DEĞİLDİR’
“LGBT hareketi bir insan hakları hareketi değildir. Batı merkezli bir ideolojik, kültürel saldırının karşısında duranları sindirmek için bir sopa olarak kullanılıyor. LGBT yürüyüşlerine bakın, orada insan haklarını mumla arasanız bulamazsınız. 20-30 kişilik örgütlere 22 milyon dolar verildiğini İçişleri Bakanlığı açıkladı. Bu neden verilir? Bunu da ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri veriyor. PKK’ya silah veren ve kundaktaki çocuğun kanını elinde taşıyan katil devletlerin insan haklarını savunarak yardımda bulunduğu düşünülebilir mi? Bu yürüyüş en ön cephede insanlığı savunma yürüyüşüdür. Herkesi bu güvenle davet ediyoruz.”
TUĞÇE KAZAZ’DAN ÇAĞRI: ‘BEN DE AİLE BULUŞMASI’NDAYIM’
23 Eylül’de LGBT dayatmasına karşı eyleme çağrı yapan Tuğçe Kazaz, daha güçlü ses çıkarmak için düzenlediği eylemi erteledi. Sosyal medya hesabından paylaştığı video ile herkesi Fikirde Birlik ve Mücadele Platformunun düzenlediği buluşmaya davet eden Kazaz şunları söyledi: “Ben de orada olacağım. İnsanlık için orada olacağım. Allah’ın davası için orada olacağım. Gelecek nesillerimizin hakkını bu olumsuz sisteme, LGBT lobilerine bırakmamak için oraya geleceğim ve ses çıkartacağım. Lütfen siz de oraya gelin. Gelin ki gür ve hür bir ses çıkartalım. Ne kadar gür ve bir ses çıkartırsak o kadar etkisini kırarız.”