LGBT dayatmasına karşı Konya'da Büyük Aile Buluşması
Emperyalist merkezlerden yönelen LGBT dayatmasına karşı yürüyen vatandaşlar, ‘Küresel çeteye geçit yok’, ‘LGBT zorbalığına hayır’ yazılı dövizler taşıdı
Konya'da sivil toplum kuruluşları organizasyonunda "LGBT Dayatmasına Karşı Büyük Aile Yürüyüşü" yapıldı. Binler bu kez Konya’dan “LGBT dayatmasına dur” dedi. Yürüyüş sırasında çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek verdi, katılım gösterdi.
Emperyalizmin kültürel saldırılarına karşı 150’den fazla kurum ve kuruluş 18 Eylül’de Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun çağrısıyla ilk mitingi İstanbul’da düzenledi. Saraçhane’deki buluşma çığır açtı. Platform bileşenleri, Türkiye’nin dört bir yanında Büyük Aile Buluşmaları’nın yapılacağını söylemişlerdi. Konya’daki buluşmada Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu adına Rahim Türk, Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Önder Kutlu ve Kadın Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Hamide Baloğlu konuşma yaptı. Konuşmalarda ailenin en değerli ve toplumsal olarak bizi bir arada tutan kurum olduğu vurgulandı. Konuşmacılar eşcinsel bireyler hedef almadıklarını, asıl hedefin Batı’dan gelen kültürel yozlaşma olduğunu ifade ettiler.
İLK ADIM
Konya Kılıçarslan Meydanı'nda önceki gün toplanan ve "Aileme Dokunma", "LGBT Zorbalığına Hayır", "Gökkuşağımı Kirletme", "Ailemiz Son Sığınağımız", "Küreselci Dayatmaya Hayır", "Fıtratımız Kimliğimizdir" dövizleri aileler, Alaaddin Bulvarı'ndan Kayalıpark'a yürüdü. Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Önder Kutlu, burada yaptığı konuşmada, etkinliğe katılanların büyük bir mesaj verdiğini söyledi. Aileye sahip çıkmak için Konya'da çok sayıda kişinin yürüyüşe katıldığını aktaran Kutlu, "Kimler toplum üzerine hesap yapıyorsa o hesaplarını gözden geçirmek zorunda kaldılar. Uzun soluklu bir yürüyüşün ilk adımını attık. Bundan sonra da çalışmalarımız devam edecek." dedi.
KÜRESEL GÜÇLERİN ÖNDERLİĞİ
Kutlu, küresel güçlerin orkestra şefliğinde, yerli işbirlikçilerin destekleriyle yürütülen sürecin herkesi rahatsız ettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Maalesef pandemi ile hızlanan dijitalleşme, işlerini kolaylaştırdı. Bugün bizler kendimizi savunmak, nefret söylemi içinde olmadığımızı ifade etmek zorunda bırakılıyoruz. Oysa fıtrata Cenab-ı Allah'ın bizlere uygun gördüğü role, görüntüye aykırı davrananlar başkaları. Yani savunma yapması gerekenler, savcı pozisyonunda, bizler ise sanık pozisyonundayız. Yavuz hırsız misali bizi savunma pozisyonuna iterek ötekileştirmek istiyorlar. Onların çizdiği sınırlara sıkışıp kalmayacağız.”