LGBT ve özgürlük konusu

“LGBT, bir özgürlük alanıdır” tezi, Türk milletine yüz yıldır dayatılan “Ermeni soykırımı” yalanı gibi, toplumun dağıtılması ve parçalanmasına yönelik piyasaya sürülen en büyük emperyalist projedir.

LGBT dayatması; bilimle, kadın ve erkek cinsiyeti ve doğayla savaş projesidir.

LGBT; Kadın ve erkek kromozomlarını, geldiği nokta itibariyle bilimi, emperyalist güçlerin dayattığı tercihlere kapılarak insanlığa reddetmeyi dayatır. İnsanın tercihi ile cinsiyetini seçebileceği kampanyası, toplumsal bir travmanın kapılarını açmak, toplumu organik formundan yapay bir noktaya taşımak, umut ve özgürlüğü yok etmek amacındadır.

LGBT, önce kadının adını ve şimdi de kadını kendine yabancılaştırarak kadın cinsiyetini ve insanlığın geleceği olan doğurganlığı yok etmeye yöneliktir.

Cezaî ehliyeti, kavrama yeteneği dâhi olmayan çocuklara LGBT'yi dayatmak, çocukları emperyalist kampanyaların nesnesi haline getirmek, Nazizm dönemi de dahil insanlığa yöneltilmiş en büyük nefret ve insanlığı yok etmeye teşebbüs suçudur.

BU DAYATMA NASIL DEF EDİLİR?

LGBT, uyuşturucu gibi insanlığı, kaybolmaya yüz tutmuş bireyleri öncelikle, emperyalist hegemonya ve baskılar, hayatın dayattığı ekonomik ve kültürel zorlukları karşısında tutunamama, bunların yarattığı umutsuzluk karşısında anlık yapay ve marjinal mutluluk peşinde koşmayı zorlar.

Aileden, eşten-dosttan ve arkadaştan kopan, toplumsal mutluluktan uzaklaşan her birey, kendine de yabancılaşarak içinde yarattığı kaos, kargaşa ile daha farklı ve zararlı alışkanlıklara, uyuşturucuya, düşmanlığa ve yıkıcılığa, en sonunda da kendisi öncelikli olmak üzere her türlü çöküşün pençesine düşmeye kadar varan bir yok oluş tercihine zorlanmaktadır.

Almanya'da ve pek çok ülkede yapılan bilimsel araştırmalar da bu çürümeyi ve yok oluşu gösteriyor.

Emperyalizmin dayattığı LGBT karşısında, aile dayanışması, arkadaşlık ve millet sevgisi, adil paylaşım, üreterek yaşama arzusu insanlığın bu belayı def etmek için sımsıkı sarılabilecek olduğu değerlerdir.

CİNSİYET İMAL ETME

İşin en acı ve vahim tarafı, insanlığın ortaya çıkmasına ve geleceğe taşımasına neden olan kromozomların doğal, organik yapısını ve işlevini reddetmektir. İnsanlık tarihinde konjonktürden kaynaklanan emperyalist sistemin gücünden yararlanarak toplumsal bir yapay cinsiyet imal ederek insanlığa vurulan darbelere yataklık etmektedir.

Toplumları çürütme, milletleri dağıtma aracını bütün insanlığa günümüzde dayatan, Atatürk'ün “mahv u nabut” olacağını 90 yıl önce ifade ettiği “emperyalizm”in toplumsal projesi olan LGBT'nin, insanlığın soyunun yok olacağı bir aşamaya gelmesine fırsat verilmeden, geçmişte köleci Roma ve Yunan'da olduğu gibi çürümüş, kokuşmuş bir biçimde insanlığa bu süreçte verdiği zararlar ile birlikte tarihin çöp kutusuna atılacaktır.