Libya ile Mutabakat Muhtırası imzaladık, Yunanistan'ın kabusu gerçek oluyor
Doğu Akdeniz'de ülkemizin çıkarları açısından önemli gelişmeler oluyor. Doğal gaz çalışmaları hem Rum kesiminin hem de bölgede gözü olan ülkelerde rahatsızlık hatta uluslar arası yasları hiçe sayan hareketler yapmalarına sebep olmuştu, Libya ile attığımız bu adım MEB yolunda önemli bir gelişme.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul’da önemli bir konuğunu ağırladı. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, Dolmabahçe Sarayı’nda Erdoğan tarafından kabul etti.
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, görüşmede, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalandı.
ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI MIYDI?
Tabi ki hayır, Aydınlık olarak bu konuyu sürekli olarak gündemimizde tuttuk. Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı'nın Türkiye'nin neden Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmesi gerektiğiyle ilgili yaptığı çalışmayı sık sık okuyucularımıza aktardık. Türkiye'nin MEB ilan etmesinin önünde hiç bir yasal engel olmadığı bu çalışma içerisinde net bir şekilde dile getirilmişti,
Tümamiral Yaycı, çalışmasında MEB ilanının tek taraflı yapılamayacağına ilişkin iddialara da yanıt vermişti. Tek taraflı MEB ilanına aykırı bir hükmün bulunmadığını vurgulayan Yaycı, Karadeniz'de herhangi bir sınırlandırma anlaşması yapmadan 200 millik MEB alanımızı ilan ettiğimizi belirtmiş. Doğu Akdeniz'de ise Fas, Suriye, Libya ve Lübnan'ın benzer şekilde MEB ilan ettiğine dikkat çekmişti.
İşte bu noktada Libya ile imzaladığımız Mutabakat Muhtırası, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) için büyük önem taşıyan bir adım.
ARTIK KOTA BELİRLEYEBİLECEĞİZ
MEB ilan etmediğimiz bölgelerde balıkçılıktan tutun da, karasularımızın dışından geçen Uluslararası gemilerin geçişlerine karışamıyorduk. MEB ilan etmediğimiz için sadece balıkçılıktan kaybettiğimiz rakam 400 milyon doların üzerinde...
Suriye, Mısır ve GKRY bayraklı balıkçı teknelerinin karasularımızın hemen dışında avlanmaktaydı. Cezayir, İspanya, Libya ve Malta'nın balıkçılık koruma bölgesi, GKRY ve Fas'ın da MEB ilanı yatpığı için bizim balıkçılarımız milyonlarca dolar ceza ödemek zorunda kalırken, biz hiç bir cezai yaptırım uyuglayamıyorduk.
YUNANİSTAN HEM LİBYA'NIN HEM TÜRKİYE'NİN HAKKINI GASP EDİYORDU
İyon Denizi ve Girit Adası'nın güneyinde bulunan sahayı 2011 yılında sismik araştırma sahası olarak ilan eden Yunanistan'ın, 2014 yılında aynı sahalarda uluslararası hidrokarbon araştırma/işletme ihaleleri açtmıştı. Böylece Yunanistan Libya'ya ait asgari 39 bin kilometrekarelik bir deniz alanını gaspediyordu. Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı'nın 2009 yılında Güvenlik Stratejileri Dergisi'nde yayımlanan bir makalesinde, Türkiye ve Libya'nın karşılıklı kıyıları olduğu gündeme getirilmişti. Buradan hareketle Yunanistan'ın ihale açtığı sahalar incelenince, hem Türkiye'nin hem de Libya'nın haklarının gaspedildiği belirtilmişti. Amiral Cem Gürdeniz de 2014 yılında ilan edilen ruhsat sahalarından 15 No'lu sahanın Türk kıtasahanlığı ile çakıştığını, 20 No'lu sahanın ise Libya kıtasahanlığı içinde kaldığını gözler önüne sermişti.
BÜTÜN PLANLAR ARTIK BOZULDU
Libya ile imzaladığımız bu anlaşma Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) ikilisinin Türkiye’nin haklarını gasp ederek Doğu Akdeniz’i paylaşma senaryosunu bozulması yönünde büük bir adım oldu.
Yunanistan için en tehlikeli senaryo Türkiye'nin Libya ile birlikte Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmasını imzalamasıydı. Türkiye ile Libya arasında sınırlandırılacak deniz yetki alanı şeridi, Yunanistan ile GKRY-Mısır arasında bir Türk kalkanı şeklinde durmaktaydı. Mutabakat Muhtırası imzalanması ile MEB öncesinde atılan bu adımla Yunanistan’ın GKRY ve Mısır ile GKRY’nin Libya ile MEB anlaşması yapmasının önü kesilmesini sağlayacak.
