Libya mutabakatının yankıları sürüyor
Türkiye'den dört bakanın katıldığı üst düzey heyet tarafından Libya'ya 3 Ekim'de gerçekleştirilen günübirlik resmi ziyaret ve yapılan anlaşmaların yansımaları hala devam ediyor.
Ziyaret esnasında enerji, savunma, ticaret ve iletişim alanlarında iki ülke arasında iş birliğini güçlendirici adımların atılması, özellikle de hidrokarbonlar alanında imzalanan mutabakat muhtırası uluslararası arenada olduğu gibi Libya'da da gündemin en önemli maddesi oldu.
Konuya ilişkin, siyasilerin yanı sıra ülke müftüsü Sadık el-Gıryani de kanaatini Libya kamuoyuna duyurarak anlaşmaları övdü.
İŞ İNSANLARI ÜZERİNDE ETKİSİ OLUMLU
Türk heyetinin ziyaretini ve anlaşmaları, Türk iş adamları da yakından takip etti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'den Libya'ya yapılan üst düzey ziyaretin iş insanlarını memnun ettiğini söyledi.
"İki ülke arasında yapılan her stratejik anlaşma, özel sektör için yeni projelerin hayata geçirilmesine elverişli bir ortam sağlıyor." diyen Karanfil, farklı alanlarda imzalanan söz konusu anlaşmaların, bu ülkede iş yapan ve yapmak isteyen Türk iş insanları üzerinde olumlu etkisi olacağını söyledi.
Karanfil, Libya ile kazan kazan anlayışına dayalı ticari ilişkilerde yeni bir safhaya geçildiğini söylemenin mümkün olduğunu, bu minvalde, özel sektörün ekonomiye kazandırılmasıyla birlikte, küresel pazarda potansiyel etkileri çok daha büyük stratejik ortaklıklar görüleceğini kaydetti.
"Libya'da iş yapma kültürüne en hakim ülkeyiz ve dolayısıyla iş insanları olarak Libya ile ilgili pozitif gelişmeleri sevinçle karşılıyoruz." diye konuşan Karanfil, tüm bunların sahaya yeni yatırım ve istihdam fırsatları olarak yansıyacağının da bilincinde olduklarına işaret etti.
Karanfil, özel sektör olarak, bu girişimlere zemin oluşturacak her türlü desteğe ve iş birliğine hazır olduklarının altını çizdi.
ÖNEMLİ OLAN ÇIKARLARDIR
Libyalı gazeteci Mahmud Beşti, "Özellikle de hidrokarbon alanında Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının ülkeye sağlayacağı ekonomik kazanım çerçevesinden konuya bakılması gerekir." dedi.
Söz konusu mutabakat muhtırası anlaşmasında asıl olanın Libya'nın çıkarları olduğunun altını çizen Beşti, şunları kaydetti:
"Libya'ya faydası mı daha fazla yoksa zararı mı? Ben şahsen ona bakıyorum. Eğer bu anlaşma Libya'nın çıkarlarına hizmet ediyorsa destek verilmeli, tersi doğru ise karşı çıkılmalıdır. Libya ile birçok ülkenin anlaşması var. Ayrıca dünyada ülkelerin kendi aralarında anlaşmaları var. Uluslararası ilişkilerde önemli olan duygular değil çıkardır."
NE OLMUŞTU?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan oluşan heyet, 3 Ekim'de Libya'nın başkenti Trablus'a günübirlik resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti. Libyalı yetkililer ile görüşmeler yapılmış ve Libya tarafı ile hidrokarbonlar ve protokol alanlarındaki mutabakat muhtıraları imzalanmıştı.
Başbakan Abdulhamid Dibeybe, imzalanan anlaşmalardan memnuniyetini ifade ederek meydan okumuş, "Bazı ülkelerin Türkiye'yle imzalanan mutabakat muhtırasına karşı çıkması beni ilgilendirmiyor." demişti.
Torbuk'taki Temsilciler Meclisi Başkanı (TM) Akile Salih ise Dibeybe hükümetinin görev süresinin dolduğunu öne sürerek, "İmzalanan anlaşmalar kanun dışıdır reddedilir.” ifadesini kullanmış, TM tarafından başbakan seçilen Fethi Başağa, Dibeybe hükümetinin görev süresinin sona erdiğini iddia etmiş, ancak Türkiye ile imzalanan anlaşmalardan hiç söz etmemişti.