Yandex
02 Mart 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Likya yolu tehdit altında! Likya’ya duble yol kamu yararı taşımıyor: Doğal ve kültürel miras tehdit altında

Türkiye’nin turistik tarihi yollarından biri olan Likya Yolu’na duble yol yapılması gündemde. Uzmanlar ise ÇED onayı verilen projenin doğal ve kültürel mirası tehdit ettiğini belirtiyor.

Likya yolu tehdit altında! Antik kentlerde alarm! Tarihi Likya Yolu'na duble yol yapılacak
A+ A-
GÖZEN ESMER

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Finike-Demre-Kaş-Kalkan Devlet Yolu Projesi ile ilgili “ÇED olumlu” kararı verildiğini duyurdu. Bu kararla birlikte başta İsion Kalesi olmak üzere 11 arkeolojik sit alanı zarar görebilir.

Otoyolun geçeceği sit alanları arasında Hoyran Antik Kenti, Myra Antik Kenti, Sura ve Kyaneai Antik Kentleri yer alıyor. Tarihi Likya Yolu’nu tehdit eden duble yolun ise, mevcut güzergâhı sadece 2 kilometre kısaltacağı öğrenildi.

‘KAMU YARARI YOK’

Likya Yolu’nu tehdit eden projeye karşı Kaş Çevre ve Kültür Derneği imza kampanyası başlattı. Derneğin paylaştığı açıklamada, duble yol projesinin kültürel ve doğal mirasa doğrudan ve dolaylı yönden zarar vereceği savunuldu. Açıklamada, “Duble yol; 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına doğrudan ya da dolaylı olarak zarar verecektir. Yol, Beymelek Lagünü ve Kaputaş 1. Derece Doğal Sit Alanlarının, Kaş -Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin, Istlada/Hoyran Antik Kenti’nin içinden geçerek, dünya çapında tanınan Myra Antik Kenti ve Sura, Kyaneai Antik Kentlerinin sınırlarından ise teğet geçerek bölgedeki en değerli doğal ve kültür varlıklarımıza zarar verecektir.” denildi.

Açıklamada duble yol projesinin kamu yararı taşımadığı, tarımsal üretimi olumsuz yönde etkileyeceği ifade edildi. Bölgeyi tehdit eden bu proje yerine mevcut yolların iyileştirilmesi gerektiği kaydedildi.

ÇED YÖNETMELİĞİ

AMACINA UYGUN DEĞİL

Likya yolu tehdit altında! Likya’ya duble yol kamu yararı taşımıyor: Doğal ve kültürel miras tehdit altında - Resim : 1

Arkeolog Nezih Başgelen, süreci Aydınlık’a aktardı. ÇED’in amaçlandığı gibi günümüzde çevrenin korunmasına hizmet etmediğini belirtti. Başgelen, “1993 yılında yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nden bugüne sahadaki uygulamalara baktığımızda, ÇED'in amaçlandığı gibi çevrenin korunmasına hizmet etmediği gibi hukuken de her açıdan tartışılması gereken bir hale geldiği görülmektedir.” dedi.

LİKYA YOLU’NUN ÇED RAPORU AÇIKLANMALI

Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili rapordaki değerlendirmelerin açıklanması gerektiğini vurgulayan Başgelen, “Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili ÇED raporundaki uzman imzaları ve değerlendirmeleri özellikle merak ediliyor. Ben de bir arkeolog olarak otoyol projesinin geçtiği güzergâhtaki ÇED inceleme alanının arkeolojik raporunu hazırlayan arkeoloğun kimliğini ve sahadaki çalışmasının detaylarını merak ediyorum. Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi’nin öngörülen güzergâhında özellikle Beymelek Lagünü ve İsion Kulelerinden Kyaneai Antik Kenti’ne, tarih öncesinden Bizans dönemine arkeoloji ve kültürel peyzaj açısından inanılmaz yoğunluktaki bu güzergâh ile ilgili olarak seçilen bu arkeoloji uzmanının arazide neler saptadığını, bunlarla ilgili olarak neleri kurula sunduğunu bilmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

ANTİK KENTLER TEHDİT ALTINDA

Seçilen güzergâhta 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanının olduğunu vurgulayan Başgelen, “Projede yolun; 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına doğrudan ya da dolaylı olarak zarar vereceği görülmekte. Bu koruma alanları içinde Beymelek 1. Derece Doğal Sit Alanı , Sura, Myra, Kyaneai, Hoyran Antik Kentleri, Kaputaş 1. Derece Sit Alanı da bulunmakta. Otoyolun şantiye alanı olarak gösterdikleri yere baktığımızda şantiyenin Kyaneai Antik Kenti’nin sit sahasının içinde yer aldığı ve Likya'nın en karakteristik antik kentlerinden Kyaneai'nin nekropol alanı ile çakıştığı hayretle görülüyor.” diye konuştu.

BİNLERCE AĞAÇ KESİLECEK

ENDEMİK BİTKİLER ZARAR GÖREBİLİR

Bölgedeki doğal mirası da hatırlatan Başgelen, “Ayrıca doğal miras açısından da otoyolun geçeceği bölgede 22’si endemik olmak üzere 454 bitki cinsinin olduğu biliniyor. Otoyol böyle uygulanırsa dünyada sadece bu bölgede yetişen Likya Orkidesi, Kaputaş Andızotu, Sürmeli Çiğdemi’nin yayılım alanları üzerinden geçerek bu endemik türlerin popülasyonuna zarar vereceği belirtiliyor.” dedi.

Güzergâh boyunca toplamda 118 hektar tarım alanının da tehlike altında olduğunu dile getiren Başgelen, 66 bin 73 ağacın da kesileceğinin öngörüldüğünü söyledi. Başgelen şöyle devam etti;

“Yol güzergâhında 118 hektar tarım alanı (yaklaşık 210 futbol sahası), 57 hektar toplam orman alanı (çalı, geniş yapraklı ve iğne yapraklı), 44 hektar zeytinlik alan ve 95 hektar makilik vejetasyon alanı olmak üzere toplam 321 hektar alanın tahrip olacağı, sadece 26,75 hektar orman alanında 66 bin 73 adet ağacın kesileceği öngörülüyor. Yol yapımı yarma çalışmalarında 19 milyon 680 bin 825 metreküp hafriyat oluşacağı, oluşan bu hafriyatın 7 milyon 290 bin 517 metreküpü dolgu amaçlı olarak projede kullanılacağı, geriye 12 milyon 390 bin 380 metreküp hafriyat/moloz fazlası için döküm alanı bulunmadığı anlaşılıyor.”

‘TURİZM DEĞERLERİ TAHRİP EDEREK YAPILMAZ’

Konuyu Aydınlık’a değerlendiren Prof. Tuncay Neyişçı ise Likya Yolu’nun Türkiye’nin dünyaya açıldığı ilk turistik değerlerden biri olduğunu belirtti. Neyişçı, “Turistik değerler kolay ulaşılan değerler değildir kesinlikle. Farklılıklarını güzelliklerini koruyarak turistik değer olurlar. Hiçkimse bir başka ülkeye; işte duble yollardan gitmek, turistik değerlere 5 dakika yerine 3 dakika da ulaşmak için gitmez.” diye konuştu.

“Dünyanın en önemli turistik destinasyonu olmayı hak eden, dünyadaki tek coğrafya parçasıdır.” diyen Neyişçı, “Biz bunları bırakmışız. Otelcilik yapıyoruz. Şimdi de yani dünya markası olmuş Likya Yolu gibi bir yerde kolay ulaşım sağlamak için oradaki değerlerin pek çoğunu sıfırlayabilecek bir yol inşaatı yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tarihi ve doğal değerler tahrip edilerek turizmin yapılamayacağını belirten Neyişçı, “Yani değerlerinizi parçalayarak, tahrip ederek turizm yapılmaz. Onun için başta söyleyeyim. Bizde, turizm veya turizmle ilgili akademisyenlerin hepsi turizm deyince otelciliği anlarlar. Otel turistik bir ürün değildir. Hiç kimse bir ülkeden bir başka ülkeye otelde kalmak için gitmez.” sözlerini kullandı.

VATAN PARTİSİ İL BAŞKANI ÖZBAY: PROJE TÜMÜYLE YANLIŞ

Konuyla ilgili Aydınlık’a açıklama yapan Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Ahmet Özbay da böyle bir yola ihtiyaç olmadığını, iyileştirmelerin yeterli olacağını belirtti. Özbay, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından geliştirilen Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyol Projesi'ne olumlu ÇED raporu verildiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Antik kentleri, ormanları, tarım alanlarını, endemik bitkileri tehdit eden bu proje tümüyle yanlıştır. Ulaşım bakımından böyle bir projeye ihtiyaç yoktur. Mevcut güzergâh yeterli bir trafik akış hızı ve güvenliğine sahiptir. Bazı genişletme çalışmaları ile yol daha verimli hale getirilebilir. Yapılması gereken iş; bu projeden bir an evvel vazgeçilmesi ve proje için ayrılan paranın istihdam sağlayacak yatırımlarda kullanılmasıdır.” dedi.

Likya Yolu Likya ÇED