‘Limanlar kamulaştırılacak özelleştirmeyi millet ödemeyecek’
Vatan Partisi, Haydarpaşa Liman İşletmeleri önünde yaptığı açıklamada, özelleştirmelerle limanların atıl hale getirilmesine tepki gösterdi. İstanbul Milletvekili Adayı Melih Yılmaz, liman işletmelerini kamulaştırmayı hedeflediklerini duyurdu
Vatan Partisi, İstanbul’da TCDD Genel Müdürlüğü Haydarpaşa Liman İşletmesi önünde yaptığı açıklama ile “Liman işletmelerinin kamulaştırılması zorunluluktur.” dedi.
Vatan Partisi İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı ve eski Türkiye Liman İşçileri Sendikaları Genel Başkanı Melih Yılmaz’ın yaptığı açıklamada, Vatan Partisi iktidarında özelleştirmelerle yurt dışına çıkan kârların, kamulaştırmayla millet için kullanılacağını vurguladı.
Haydarpaşa Liman İşletmesi’nin geçmişten bugüne Anadolu’nun en önemli ihracat ve ithalat kapısı olma özelliğine sahip olduğunu kaydeden Melih Yılmaz, bu limanın atıl hale getirildiğini ifade etti. Yılmaz, şunları söyledi:
FATURAYI MİLLET ÖDÜYOR KÂRLAR YURTDIŞINA GİDİYOR
“Ambarlı mevkiinde bulunan terminallere Anadolu'dan gelen ihraç ve Anadolu’ya gidecek olan ithal malları kamyonlarla taşınmaktadır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoyol ücret giderlerinin maliyete ilavesi ile yapılan bu hizmetin faturası milletimize yüklenmektedir. Ayrıca; Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ)’ne ait 13; TCDD' ye ait 5 liman işletmesinin 1997 yılından bu yana yapılan özelleştirilmesinin milletimize sağladığı katma değerlerinin ve elde edilen kârlarının millete olan yararının sorgulanması gerekmektedir. Bu sorgulamanın sonucunda, elde edilen karların büyük çoğunluğunun yurtiçinde tutulmadığı, yurt dışına transfer edildiği görülecektir.
HEDEF YENİDEN KAMULAŞTIRMA
“En kısa zamanda liman işletmelerinin yapılan işletme hakkı devri özelleştirme süreleri bitimine kadar karma ekonomi anlayışıyla kamunun bu işletmelerdeki yönetim yetkisinin arttırılması ve sözleşme süreleri bittiğinde söz konusu hizmetlerin yeniden Kamu İktisadi Teşebbüsü olan TDİ ve TCDD Genel Müdürlükleri tarafından verilmesi temel hedeflerimizdendir.
‘ÇÖZÜM ÜRETİM DEVRİMİ PROGRAMI’NDA’
Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nda Türk milletini refaha çıkaracak somut çözümlerin millete sunulduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:
“Türk Boğazlarından yılda ortalama 50 bin gemi geçmekte, verilen bu hizmeti alanların hiçbir talebi olmamasına rağmen, Kanal İstanbul adı altında yapılmak istenen üretici olmayan yatırımlara son verilecektir. Üretim ekonomisine katkıda bulunacak yabancı sermayenin yatırımları desteklenecek, sağladıkları katma değere bakılarak elde ettikleri karların en az iki yıldan önce Türkiye dışına çıkarılması yasaklanacaktır. Dünya haritasına baktığımızda, 3 bin yıllık İpek Yolu’nun merkezi durumunda olan Anadolumuzun ve Mavi Vatanımızın milletimize yönelik sağlayacağı faydalar, başta komşularımız olmak üzere izlenecek doğru dış politikalar sonucunda milletimizin refahına sunulacaktır.
‘MİLLİ BANKACILIK GELİŞTİRİLECEK’
“Üretimi destekleyen milli bankacılık geliştirilecek ve bankacılıkta yabancı sermaye hakimiyetine izin verilmeyecektir. İhracata yönelik üretimimiz için gerekli olan malların ithalat yoluyla değil, milli sermayeye destek verilerek yurt içinde üretilmesi sağlanacak, böylelikle cari açığın getirdiği dış borçlanma odadan kaldırılacaktır. Yaklaşık 30 yıldır yapılan iktisadi devlet teşebbüsleri ve kamu iktisadi kuruluşları derhal kamulaştırılacak ve verimliliklerinin arttırılması için gerekli kaynağının bütçeden karşılanacağı Devlet Yatırım Bankası yeniden yapılandırılacaktır.”
ÖRGÜTLENME 21 YILDA YÜZDE 46 GERİLEDİ
Vatan Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Melih Yılmaz, Türk milletinin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan milyonlarca emekçiyle beraber yaklaşık 14 milyon emeklinin geçim mücadelesi verdiğini ifade etti. Yılmaz, son 21 yılda işçi örgütlenme oranının yüzde 60’tan yüzde 14’e gerilediğine de dikkat çekti. Gelir dağılımındaki adaletsizliğe işaret eden Yılmaz, “Vatandaşlarımız arasındaki bu uçurumun kapatılmasının çözümleri, partimizin somut ve Üretim Devrimi Programı’nda açıklanmıştır. Milletimizin seçim yarışına giren partilerin programlarına bakarak yapacağı değerlendirmeleri sonucu Vatan Partisinin farkı anlaşılacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
‘EMEĞİN DEĞERİNİN NE KADAR DÜŞÜRÜLDÜĞÜ ORTADA’
Son istatistiklere göre, 290 işçi sendikasından yalnızca 61’inin iş yerlerinde toplu iş sözleşme yapma yetkisine sahip olduğunu kaydeden Yılmaz, şunları kaydetti: “Bu durumun bir örgütlenme özgürlüğü değil, bir böl- yönet sonucunu getirdiği açıkça görülmektedir. Bugün 16 milyon işçinin, yaklaşık 10 milyonu asgari ücretle, sendika üyesi olmadan çalıştırılmakta ve toplu iş sözleşme sisteminden yararlanmamaktadırlar. Bu kadar çok işçi sendikasının emek mücadelesine katkı sağlamadığı açıkça görülmektedir. 16 milyon işçinin 2 milyonunun sendika üyesi olarak görülmesi, geri kalan 14 milyon işçinin sendikasız olarak çalıştırılması hangi özgürlük ifadesi ile doğrulanabilir. 2002 yılında işçi sendikası örgütlülük oranı yüzde 60 iken, günümüzde bu oran yüzde 14 olarak gözükmekte ve bu süreçte emeğin değerinin ne kadar düşürüldüğü gün gibi ortadadır.”