Lira ve ruble ile ticaret gündemde
Türkiye ve Rusya arasında ticari ilişkilerin aksamaması için arayışlar sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’e “Türkiye, Çin ve Rusya aramızda milli paralarımızla ticaret yapabiliriz.” önerisi yolu açtı.
Batı'nın yaptırımlarını enerji alanına kaydırma tehdidi karşısında Rusya sessizliğini bozdu. Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, önceki gün yaptığı yazılı açıklamada, Rusya'ya enerji yaptırımları uygulanması durumunda buna hazır olduklarını ancak petrolün varil fiyatının 300 doların üzerine çıkacağını söyledi. Novak ayrıca, "Avrupalı siyasiler, bizi Kuzey Akım 1'den gaz akışına ambargo uygulamaya itiyorlar." dedi. Bu gelişmelerin ardından Avrupa'da gösterge doğal gaz vadeli kontrat fiyatları yüzde 30 artarak megavat/saat başına 270 avroya çıktı. Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 3'ün üzerinde prim yaparak 127 doları aştı.
ZAMLAR ABD'YE YANSIDI
BloombergHT'nin haberine göre Shell, Rusya'dan spot ham petrol alımlarını durduracağını açıkladı. Şirket Rus boru gazı ve LNG alımlarından da çekileceğini duyurdu. AA'nın haberine göre ise, ABD’de benzin fiyatları ortalama 4 bin 173 dolarla rekor seviyeye yükseldi ve 2000'li yıllardan sonraki en yüksek seviyesine ulaştı. Sürücüler için en pahalı bölge olan California’da ise fiyatlar galon başına 5 bin 444 dolara yükseldi. Fiyatların yakın vadede düşmesi beklenmiyor. Uluslararası piyasada altının ons fiyatı 2007 dolardan işlem görürken, Türkiye'nin iki yıllık tahvil faizi yüzde 25'i aştı. Böylece piyasa faizi ile Merkez Bankası faizi arasındaki fark 11 puanı geçti.
DEVLETİN TAVRI ÖNEM TAŞIYOR
Rusya, Türk turizm, deri konfeksiyon, hazır giyim, yaş meyve sebze sektörleri açısından vazgeçilmesi zor bir pazar. Kısa ve orta vadede alternatif bulmak da zor. Türkiye de Rusya için önemli bir tedarikçi ve aynı zamanda güçlü bir enerji müşterisi. Batı yaptırımları yüzünden iki ülkenin de birbiri ile ticari bağlarını koparması beklenmiyor. Yaptırımların boyutu henüz tam olarak açığa çıkmamış durumda. Rusya'da işleri de bulunan bir bankanın yetkilisi ile konuştuğumuzda devletin tavrının belirleyici olacağını söyledi. “Rus turist geldi. MİR sistemi açık, kartıyla ödemesini buradan yaptı. Fakat karşı taraftan biz alabilecek miyiz?” diye soran bankacı, şimdilik bunda sorun olmadığını ancak ABD'nin ve Batı'nın yaptırımlarının sadece spesifik unsurlar üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini CAATSA söz konusu olduğundan “düşmanımla iş yapan benim düşmanımdır” mantığının işlediğine dikkat çekti. ABD hukuku karşısında Türk devletinin tavrının önemli olacağını devlet iş yapmaya devam ettiği sürece Türk şirketlerinin de buna zaten uyacağını belirten bankacı, “İki ülke merkez bankaları konuyu çalışıyordur. Yaptırımların boyutunun ne olacağı önemli.” yorumunu yaptı.
TOPLANTI ÜSTÜNE TOPLANTI
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise Rusya operasyonunun başladığı günlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi'ni ziyaret ederek, ihracatçıların görüşlerini dinledi. Bakan Muş'un dün de TOBB Heyeti ile bir araya geldiği öğrenildi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de hafta başında DEİK ile bir araya geldi. Rusya ile ticaretin aksamaması için çalışmalar sürüyor. Çeşitli senaryolar ise dolaşıma sokulmuş vaziyette. Rus Telegram gruplarında dolaşan bir bilgiye göre dört alternatif söz konusu. Rus pazarında Batılı şirketlerden boşalacak alana Türk mallarının yerleşmesi bekleniyor. Buna göre; 1-Türk ve Rus merkez bankaları döviz takası SWAP anlaşması yapabilir. 2-Türkiye'nin, SWIFT'te alternatif kurulan Rus SPFS'ye dahil olabilir. 3-Barter yani mal takası artırılabilir. 4-Üçüncü ülkeler üzerinden ticaret sürdürülebilir. Bu noktada Azerbaycan ve Gürcistan re-export ülkeleri olarak öne çıkıyor. Ticaret Bakanı ile toplantıya katılan hzır giyim alanında faaliyet gösteren bir ihracatçı başkan ile konuştuğumuzda, toplantıda TL ve ruble ile ticaretin gündeme geldiğini belirterek, “Biz ihracatçılar olarak hep arzu ettiğimiz yerel para birimleri ile ticaretin artırılması için bunu bir fırsat olarak gördüğümüzü ifade ettik.” dedi.
UKRAYNA ETKİSİ ENDEKSE HENÜZ YANSIMADI
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi şubatta 55.2’ye yükselerek Türk imalat ihracatçılarının talep ikliminde belirgin bir iyileşmeye işaret etti. Geçen yılın ağustos ayından beri en güçlü düzeyde olan iyileşme, esas olarak Omikron varyantının birçok ana ihracat pazarında yatışmasından kaynaklandı. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi'ni değerlendiren IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Omikron varyantının özellikle ana ihracat pazarlarındaki etkisinin azalması, şubatta Türk imalat sanayi ihracatçılarına destek sağladı. Bu dönemde salgının yol açtığı aksamalarda sona yaklaşıldığına yönelik umutların arttığı gözlendi. Öte yandan, iş dünyası için yeni bir tehdit oluşturan Ukrayna savaşının uluslararası talep üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde görülecek.”
YÜZ KİŞİLİK İHRACAT HEYETİ İSRAİL'E GİTTİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile İsrail Uluslararası Ticaret Odaları Federasyonu arasında işbirliğine gidildi. İş birliği mutabakat zaptını TİM Başkanı İsmail Gülle ile İsrail Uluslararası Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Uriel Lynn imzaladı. Beş yıl sonra 100 Türk firmasının yer aldığı TİM'in İsrail heyeti kapsamında, 400’den fazla İsrail’li firma ile bini aşkın ikili iş görüşmesi yapıldı. TİM Başkanı İsmail Gülle, burada yaptığı konuşmada, “İsrail, ihracatçılarımızın daha çok var olmak istediği, bizler için son derece müstesna bir pazar. Türk ihracatçıları olarak, tüm bölgesel ve küresel jeopolitik sınamalara rağmen, İsrail’e ihracatımız son 8 yılda 2.5 katına çıktı.” dedi. İsrail Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Uriel Lynn ise, “Bu heyetin buraya gelmesini oldukça önemsiyoruz. Daha önce söylediğim iradeyi tekrarlamak istiyorum, her iki iş camiamız da daha yüksek bir tempoda çalışmak için tekrar bir araya geliyor.” ifadelerini kullandı. İsrail-Türkiye İş Konseyi ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Gad Shoshan da, “Bu ticaret heyeti son iki yıldır yaşadığımız sakin dönemin ilk sevindirici eylemi oldu.” derken, İsrail Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı Avrupa Dairesi Direktörü Ami Levin ise “İsrail-Türkiye serbest ticaret anlaşmasının yirmi beş yıl önce imzalanmasından bu yana Türkiye bizim için İsrail'de kalıcı ticaret ortağı oldu.” yorumu yaptı.