Liraya güven sayesinde vurgun düzeni bitecek
TL'ye dönüş hamlesi sayesinde tasarrufların milli parada birikmesi kredi mevduat makasını azaltacak. Azami faiz sınırı sayesinde ticari kredi oranlarının da aşağı gelmesi beklenebilir.
Pozitif reel faizden vazgeçerek kısa vadeli dış sermaye akımlarına kapı kapatılması sayesinde sıcak para riski asgariye indiriliyor.
Kur korumalı vadeli mevduat uygulamasının detayları Merkez Bankası'ndan sonra Hazine tarafında da netleşti. Dün iktisatçı akademisyenlerle basına kapalı toplantıda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerek TL'ye dönüş mekanizması gerekse yeni ekonomik model konusunun kamuoyuna anlatılması noktasında mesajlar verdiği öğrenildi. Dün Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılan duyuruya göre, kur korumalı vadeli mevduat uygulamasında daha önce açıklanan detayların dışında, minimum faiz oranının Merkez Bankası'nın politika faizi olacağı, azami faizin ise bunun 300 baz puan üstünde olabileceği kaydedildi. Buna göre normal mevduat hesabını kur korumalı hesaba taşıyanlara bankalar yüzde 14 ile 17 arasında mevduat faizi verebilecek. Vade sonunda, tam kambiyo desteği aynı gün hesap sahibine ödenecek. Vade sonunda kur farkından kaynaklanan bankalara ödeme yapılmasının gerekmesi halinde, bankaların ödeyecekleri tutara ilişkin talepler Merkez Bankası'na iletilecek. Hazine tarafından ödenecek kısım aynı gün Merkez Bankası tarafından bankalara aktarılacak. Hesabın vadeden önce kapatılması durumunda da dövizden bozdurulup açılan hesaplarla benzer bir uygulama söz konusu olacak.
MERKEZ FİNANSE ETMİYOR
Diğer yandan, “Vade sonunda kur farkı desteğinin tamamı hesap sahibine aynı gün ödenecek. Vade sonunda kur farkından kaynaklı bankalara ödeme yapılması gerekmesi halinde, bankalar tarafından ödenecek tutara ilişkin talepler TCMB'ye iletilecek. Hazine tarafından ödenecek kısım TCMB tarafından bankalara aynı gün aktarılacak. Hesabın kapatıldığı tarihte saat 11.00'de TCMB tarafından ilan edilen kurun vade başında esas alınan kurdan düşük olması durumunda, hesabın vadeden önce kapatıldığı tarihte saat 11.00'de TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurundan hesap bakiyesi güncellenecek. Aradaki fark banka tarafından Hazine'ye aktarılmak üzere TCMB'nin ilgili TL hesabına aktarılacak.” maddeleri Merkez Bankası'nın Hazine'yi finanse edeceği şeklinde yorumlandı. Buna göre Merkez Bankası kanununun Madde 56'ncı maddesindeki “Banka, Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremez ve kredi açamaz. Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alamaz.” şeklindeki hükme aykırı bir durum olduğu öne sürüldü. Ancak Merkez'in finanse etme gibi bir durumu söz konusu değil. Banka tarafından Hazine'ye aktarılmak üzere dendiği için banka bünyesindeki Hazine hesabından işlem yapılması için bir talimat niteliğinde. Yani Hazine'nin Merkez Bankası bünyesindeki hesabından işlemler yapılacak. Merkez'in ilave bir aktarım sapması öngörülmüyor.
2018 VE 2019'A DİKKAT ÇEKTİ
Yeni uygulamaya ilişkin detayların netleşmesi ve devreye alınmasıyla birlikte döviz tarafından 10 milyar liralık bir geçişin yaşandığını Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açıkladı. Perşembe akşamı NTV'ye konuk olan Bakan Nebati, ayrıca “Sıcak para özellikle gelişmekte olan ülkelerin temel problemlerinden bir tanesi. Ne zaman geldiği ne zaman gittiği belli değil. Ülkelerin ekonomisini sarsacak noktaya dönüşebiliyor. Sıcak paradan ziyade doğudan yatırımın gelmesini istiyoruz. 2018, 2019’daki saldırılarda kullanılan temel araç sıcak paraydı. Sıcak parayla dilediğiniz şekilde manipüle edebiliyorsunuz, ülke iktidarlarını tehdit edebilecek boyuta gelebiliyor. Biz bu yolu kapatıyoruz.” ifadelerini kullandı. Döviz satımı yapılarak kura müdahale edildiği iddialarına da değinen Nebati, “Ya Türkiye olayları oturup kendi başına izleyecek, elindeki bütün enstrümanları pozitif yönde kullanmayacak kadar beceriksiz bir ülke mi? İhtiyacı olan her türlü enstrümanı kullanır. Mali politikalar ve para politikalarının uyum içerisinde gerçekleştirildiği, bu uyumun da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takip edildiği, uyumsuzluğun herhangi bir alanda çıkması karşısında da gerekli adımların çok hızlı şekilde atıldığı dönemdeyiz. ” diye konuştu. Vatandaşları da piyasa spekülatörleri konusunda uyaran Bakan Nebati, "Bireysel yatırımcılara söylüyorum, spekülatif, manipülatif hatta ihanete varan söylemleri ciddiye almayın. Burada güçlü bir ekonomi yönetimi, güçlü bir iktidar ve güçlü bir liderimiz var. Buradan yanlış olmaz." mesajı verdi.
KREDİ FAİZİNDE DÜŞÜŞ OLACAK
Hazine'nin de detayları açıklamasının ardından kur korumalı vadeli mevduat uygulamasını yorumlayan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, geçtiği notta şunları aktardı: “Banka maliyetleri uygulanan TL mevduat faizi oranıyla sınırlıydı ve bankalar mevduat çekişi sağlayabilmek adına faiz oranlarını biraz daha yükseltmekteydiler. Aynı zamanda kredi faiz oranlarının da yüzde 25-30 bandında seyretmesinden dolayı, faiz düşüşünün reel ekonomiye etkisi çok olmuyordu. Ekonomi yönetiminin temel gayesi TL faizlerini düşürmek, dolayısıyla bu taban-tavan uygulaması ile beraber mevduat faizlerine de bir sınır getirilmiş oldu.”
Konuştuğumuz bazı sanayiciler kredi faizlerinin yüzde 30'ları bulduğunu ifade ediyorlar. İhracatçılar ise yüzde 20-25 bandında seyrettiğini aktardılar. TL'ye dönüş mekanizmasının ağırlığı arttıkça TL kredi mevduat oranındaki makasın kapanması ve kredi maliyetlerinde azalmayla birlikte buradaki faizlerin de aşağı gelmesini bekleriz.
BAKANLIK'TAN DENETİM MÜSİAD'DAN ÇAĞRI
İTO, ATO, ASKON, TESK ve TBF'den sonra MÜSİAD da üyelerine indirim çağrısı yaptı. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, “Son ekonomik gelişmeler doğrultusunda iş dünyamızı halkımızın alım gücü lehine ürün fiyatlarında indirime davet ediyoruz. Vakit beraber olma, daha güçlü yarınları birlikte inşa etme vaktidir.” dedi. Ticaret Bakanlığı ekipleri, döviz kurundaki düşüşün fiyatlara yansıtılmadığı şikayetleri üzerine, marketlerde temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine yönelik fahiş fiyat ile etiket denetimi yaptı. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Adnan Benli başkanlığındaki ekip, dün Ankara'da sahadaydı.
KALICILIK SAĞLANIR MI?
Merkez Bankası'nın döviz müdahalelerinin sürdüğü 17 Aralık haftasında rezervlerde hızlı bir gerileme yaşandı. Ahlatçı Yatırım'ın piyasa notuna göre, bankanın net rezervleri 21.2 milyar dolardan 12.2 milyar dolara geriledi. Merkez Bankası verilerine göre 3 Aralık'ta 504 milyon dolarlık, 1 Aralık'ta da 844 milyon dolarlık döviz müdahalesi yapıldı. Bu haftanın ilk üç gününde yapılan müdahalenin ise 8.6 milyar dolar olduğu öne sürüldü. Ünlü&Co piyasa raporunda dolar/TL kuru için şu ifadeler yer aldı: “Dolar/TL denge noktalarına yaklaştı. Yıl sonuna kadar TL için çok uygun koşulların oluştuğunu belirtmiştik. Yeni ekonomik modelin temelini ihracat, üretim ve yatırım oluşturduğu için kurun belli bir seviyeye inmesi ve kalıcılık kazanması zor olacaktır. 100 günlük ortalama 10.70’den geçmektedir. 10.20-11.20 aralığı gelecek üç aylık dolar ihtiyacı için uygun bir aralık olabilir.”
NETTE 1.2 MİLYAR ALIM VAR
Yabancı yatırımcılar Borsa İstanbul’da; Ağustos-Eylül 2021 döneminde 686 milyon dolarlık alış, ekim ayında 153 milyon dolarlık satış, kasım ayında 1 milyar dolarlık alış ve aralık ayında geçen haftaya kadar 335 milyon dolarlık satış yaptı. 26 Kasım haftasından geçen haftaya kadar kurun yükselişe geçtiği süreçte yerli yatırımcı kura karşı korunma aracı olarak BIST’te pozisyon alırken yabancı yatırımcının 400 milyon dolar sattığı gözlendi. Diğer yandan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da, Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla yurt dışında kaldıraçlı işlem yaptırıldığı belirlenen 55 internet sitesine erişimin engellenmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması kararı aldı.