Lityum OPEC’i gündemde: Şili ‘beyaz altını’ millileştiriyor
Latin Amerika ülkesi Şili, dünyanın en değerli madenlerinden lityumu kamulaştırılacağını açıkladı. Şili lideri Boric, Eski Devlet Başkanı Allende’nin 1971’de bakır madenini millileştirmesine atıf yaptı. Söz konusu hamle, dünyada yükselen milli yer altı kaynaklarına sahip çıkma eğilimini yansıtıyor.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, ülkede yabancıların elinde olan lityum endüstrisini kamulaştıracağını açıkladı. Dünyada “beyaz altın” diye anılmaya başlayan lityum, elektrikli otomobillerin bataryaları için vazgeçilmez bir maden. Dünya genelinde yenilenebilir enerjiye geçiş nedeniyle lityuma olan talebin her geçen yıl artması bekleniyor. Şili, dünyanın en büyük lityum rezervlerine sahip ve üretimde de ikinci sırada yer alıyor.
KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞINI SAVUNDU
Şili’de 2021 sonunda başkanlık seçimlerini kazanan 37 yaşındaki Boric, solcu ve kamucu politikaları savunuyor. Boric, perşembe günü yaptığı açıklamada, gelecekteki lityum sözleşmelerinin yalnızca devlet kontrolünde kamu-özel sektör ortaklığı şeklinde yapılacağını ilan etti. Amerikancı bir darbeyle devrilen Şili lideri Salvador Allende’nin 1971’de bakırı millileştirmesine atıfta bulunan Boric, “Bu, kısa vadede daha iyisini bulmanın zor olduğu bir ekonomik büyüme fırsatıdır. Sürdürülebilir ve gelişmiş bir ekonomiye geçiş için elimizdeki en iyi şans bu. Bunu heba etmeyi göze alamayız.” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 100 MİLLİ BİR LİTYUM ŞİRKETİ
Ülkede lityum madenciliği, ABD’li Albermarle (ALB.N) ve yerel Sociedad Quimica Y Minera de Chile (SQM) şirketlerinin tekelinde bulunuyor. Şili lideri, hükümetin mevcut sözleşmeleri feshetmeyeceğini, ancak şirketlerin süreleri dolmadan önce devlet katılımına açık olacaklarını umduğunu dile getirdi.
Boric ayrıca yüzde 100 devlet mülkiyetinde ulusal bir lityum şirketi kurmak için topluluklar, şirketler ve yasa koyucularla bir diyalog süreci başlatacağını açıkladı. Kongre tarafından onaylanması gereken planı yılın ikinci yarısında yasama organına sunacağını söyledi.
Cuma günü, SQM’nin ABD’de listelenen hisseleri yüzde 6,2, Albemarle ise yüzde 2,5 geriledi. SQM’nin Şili’deki lityum kontratı 2030’da, Albemarle’ınkinin ise 2043’te son buluyor. Bu durum, özel şirketlerin elini rahatlatıyor.
‘LİTYUM ÜÇGENİ’ BİRLEŞEBİLİR
Şili’nin ardından en büyük lityum rezervlerine yine Latin Amerika ülkeleri Arjantin ve Bolivya sahip. Bu ülkelerin bulunduğu bölge, “lityum üçgeni” diye adlandırılıyor. Boric’in teklifi, Latin Amerika’da güçlenen milli kaynaklara sahip çıkma eğiliminin son halkası.
Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, geçen yıl ülkenin lityum yataklarını kamulaştırmıştı. Bolivya, uzun süredir ülkenin lityum rezervleri üzerinde tam devlet kontrolü uyguluyor. Arjantin devlet enerji şirketi YPF de geçen yıllarda lityum üretimine başladı.
Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, hafta başında “Bolivya lityumunu savunmak anavatanı savunmaktır!” mesajı paylaştı. Arce, Meksika lideri Obrador’la birlikte lityum politikası konusunda eşgüdüm sağlamak ve yerel ekonomilere fayda sağlamak amacıyla bölgesel bir “Lityum OPEC”i fikrini ortaya atmıştı.
DEĞERLİ MADENLERİ KAMULAŞTIRMA DALGASI
Ülkelerin sahip olduğu değerli madenlerin uluslararası şirketler tarafından yağmalanmasına “dur” deme eğilimi, Latin Amerika’yla sınırlı değil. Son dönemde dünya genelinde hükümetler doğal kaynaklarını daha fazla kontrol altına almak için harekete geçti.
Güneydoğu Asya’da 273 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya, Haziran 2020’de yine pillerde kullanılan nikel ihracatını yasaklamış ve yüksek teknoloji ürünleri için ülke merkezli bir tedarik zinciri oluşturmaya başlamıştı. Devlet Başkanı Joko Widodo, ülkenin milli kaynaklarını işleme kabiliyetini geliştirmek üzere kalay, boksit gibi madenlerin de ihracatını yasaklayacaklarını açıkladı.
Afrika ülkesi Zimbabwe, Aralık 2022’de lityum yasağına ihracat yasağı getirmişti.