Lübnan Hizbullahı Hareketi Lideri Nasrallah konuştu: İsrail'e ne mesaj verdi?

Lübnan Hizbullahı Hareketi Nasrallah, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına dair vatandaşlarına hitap etti.

Nasrallah, İsrail'e misillemeyi bugün başlattıklarını ancak bunun bir başlangıç olduğunu ve devamının geleceğini ifade etti. Hiçbir sivil hedefin vurulmadığını kaydeden Nasrallah "340 roket ile İsrail üslerinin vurulduğunu" ifade etti. Nasrallah ilk tespitlerine göre 11-12 askeri hedefin vurulduğunu da sözlerine ekledi.

Nasrallah'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Tüm dronlar hazırdı. Ancak düşmanın hava saldırıları düşmanın operasyonları başlatmasından yarım saat önce başlamıştı. Bunu sonra konuşacağız.

320 roket dediler ancak asıl sayı 340'tı. Bunların hepsi fırlatılma bölgelerinde dronlarını havalandırabildi. Dronları kaldırdığımız hiçbir lokasyon hasar görmedi. Füzeler tüm cepheler art arda fırlatıldı. Hepsi tüm hedefleri vurmak için harekete geçti. Bu dronların hepsi sınırdan geçti. Güneyden ve kuzeyden olsun sınırdan geçti. Fırlatılan tüm dronların çok uzun bir süre boyunca Lübnan'dan uçarak Filistin sınırlarından hedeflerine ulaştılar. Golan Tepelerinde ve işgal edilmiş Filistin bölgelerinde bazı dronlar engellendi. Biz füzelerimizin sayısını artırmak istedik. Böylece engelleyici dronlar harekete geçecekti. Askeri hedefler daha sonra duyurulacak. Bunlar İsrail'in istihbarat karargahları, Tel Aviv'e yakın olan 8200 isimli birim vuruldu. Büyük sayıda dron bu iki hedefe ulaştı ancak düşman bunu saklıyor. Günler ve geceler gerçekten neler olduğunu açığa çıkaracaktır.

Düşman yalanlarla dolu hikaye anlatıyor. İsrail Ortadoğu'daki en güçlü ülke olduğunu söylüyor. Ancak bir ilüzyon var. Operasyonun başarılarından biri de şu; yanıttan sonra tek tek baktığımızda direnişin bir planı olduğunu söylüyorlardı. Tel Aviv'i hedef alacağımızı söylüyorlardı. Havalimanını vuracağımızı söylüyorlardı. Ancak bunların hepsi yalan. Bizim hedefimiz belirli bir karargahı vurmaktı. Sivil hedefleri vurma ve bunu savuşturdukları yalandır. Direnişin 8000 roket ve dron saldırısı gerçekleştirdiklerini söylemişlerdi sonra 6000'e düşürdüler. Bunlar yalandı. Açıkladığımız rakam 300'dü, 340 roket fırlattık. Onlarca dron tam sayıyı vermek de istemiyorum. Bu füzeleri şu an kullanmak gibi bir niyetimiz yok. Ancak gelecekte kullanabiliriz. Net bir vizyon ortaya koyduk. Bahsettikleri füzeler taktiksel güdümlü balistik füzeler kullanılmadı. Burada bir başarısızlık söz konusu. 2006'daki operasyona benzer bir şey bu. O zamanki başarısızlıktaki sebep şudur; komutan Seyid Şükrü bir süre önce şu kararı almıştı, bu bölgelerin hepsini tahliye etmişlerdi. Hepsi tahliye edilmiş boş yerleşkelerdi. Birçok saldırıda ve açık alanda, düşman bu balistik füzeler için fırlatma alanları var diye düşünüyorlar. 2006'da yaşanana benzer bir başarısızlık. Düşmanın ordusunun ve Netanyahu'nun açıklamaları şunu tekrar etti; binlerce fırlatma bölgesini yok ettiklerini söylediler. Bunların hepsi yalan. Binlerce dedikleri zaman kısa menzilli demeye başladılar.

Operasyondan yarım saat önce güneye hava saldırısı düzenlemeye başladılar. Ve istihbaratları olduğuyla ilgili kanıtları yok ama bir şeyler olduğunu hissettiklerini söylediler. İsrail, Avrupa, Batı ve küresel güçler bu imkanlara sahipler. Diyelim ki 4.00'te başlandı büyük sayıdaki mücahit saldırı yerlerine geçtiler. Bu yüzden hava saldırısı düzenlediler. Hedef aldıkları tüm bölgelerin operasyonla ilgili olmadığının kanıtı da bizde var. Uçaklar eğer havalansaydı ve bu bölgeleri vursaydı, 300 füzenin fırlatıldığı bölgeleri, o zaman operasyonu savuşturdular diyebilirdik. Yapılan şey bize bir saldırıydı önleme saldırısı değildi. Öle olsa bile bize bir etkisi olmadı. Biz bugün operasyonda dronlar sınırlardan geçene kadar tüm roketler fırlatıldıktan sonra da bir şehit bile vermedik. Operasyonlar sonra da vurmaya devam ettiler. Bizim sevdiğimiz kardeşlerimizden ve Hizbullah'tan bir şehit verdik.

Bizim operasyonumuz başarıyla sonuçlandı. Onların önleme saldırıları başarısızlıkla sonuçlandı. Liderleriyle birlikte, mücahitlerle ve komuta merkezleriyle birlikte savaş alanında bu gerçekleşti. Dronlar Seyif Fuad'ın şehit edilmesinden beri bekliyorlardı. İsrail'den duyduğumuz her şey bir yalan. Resmen şaka yapıyorlar. Bunların hepsi gerçek dışı. Bugün biz direnişin cesaretini gösteren ve onunla birlikte duran insanların cesaretini gösterdi. Biz bu kararı aldığımızda çok cesurduk. Medyanın "Hizbullah saldırırsa İsrail onları yok edecek" demelerine rağmen biz saldırı kararı aldık. Bu Seyid Fuad'ın olmadığı durumdaki ilk büyük operasyonumuzdu. İnanıyoruz ki şehitlerimizin ruhu bizimle birlikteler.

ABD ve NATO İsrail'in arkasında duruyor. Bize yönelik ortaya konulan zayıf söylemlerini reddetmiş olduk. Düşmanın tüm varlığı korku içinde sığınaklara kaçtılar. Düşman sivillere saldırmaya cesaret edemedi. Gazze'ye baktığımız zaman uluslararası toplum var. Direniş var, direniş iradesi var. Onurlu savaşçılarımız direnişi benimsedi.

İlk yanıt olacak demiştik. İlk aşamada kuzeydeki karargahları vurmak, sonra da dronları vurmak ve belirlenmiş hedeflere ulaşmaktı. Bu sona erdi mi? Net bir şekilde biz bunun tekrarını gerçekleştireceğiz. Düşmanın bu kadar gizli davranması tüm bilgileri açıklayacağız. Eğer istediğimiz sonuca ulaştıysak yanıt operasyonunun şehit komutanımızın suikastına ilişkin saldırımız bizi tatmin ettiyse operasyonlarımız duracak.

Gelecek bizim elde ettiğimiz verilere olayları analiz ettiğimiz sonuçlara göre şekillenecek. Bizim cephemizde bugünkü operasyonlarda hiçbir şekilde Filistinlilere ya da Araplara faydalı olacak bir şey yaptık. ABD'nin taraf olduğu bu cephelerde bizim sessiz kalmamızı bekliyorlarsa bu beyhudedir. Ne Gazze ne direniş, ümmet, bugün Muharrem'in 10. gününde binlerce kişi hayatını kaybeden savaşçılar için biraraya geldi.