27 Aralık 2024 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Lübnanlı akademisyen PROF. DR. Muhammet Nurettin: NATO üyeliği Türkiye’nin Filistin politikasını belirliyor

Aydınlık’a konuşan Lübnanlı profesör, NATO’ya üye olduktan sonra Türkiye’nin ‘yurtta sulh cihanda sulh’ politikasını terk ettiğini söyledi. Nurettin, Bu yüzden Filistin meselesinde İsrail ile Filistin arasında kaldığını vurguladı.

Lübnanlı akademisyen PROF. DR. Muhammet Nurettin: NATO üyeliği Türkiye’nin Filistin politikasını belirliyor
Prof. Dr. Muhammet Nurettin
A+ A-
ÖZGÜR ALTINBAŞ / GÜRKAN DEMİR / BEYRUT

Lübnanlı akademisyen Prof. Dr. Muhammet Nurettin’le Beyrut’ta buluştuk. Türkiye uzmanı olan Nurettin, Filistin direnişi, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri değerlendirdi. İsrail’in Lübnan’a saldırıları hakkında konuşan Nurettin, “Hizbullah Lübnan’ı savunacak. Biz savaş istemiyoruz, ancak eğer saldırıya uğrarsak o zaman biz kendi toprağımızı sonuna kadar savunacağız. İsrail’den korkmuyoruz. Tam aksine onlar bizden korksunlar.” dedi.

AKSA TUFANI YAPILAN EN BÜYÜK OPERASYONDUR

Prof. Dr. Muhammet Nurettin Aksa Tufanı’nı iki noktada değerlendirdi. Birincisi Aksa Tufanı’nı, Filistin direniş tarihinin en büyük operasyonu olarak değerlendiren Nurettin, “Aksa Tufanı, 1993, 1996 ve hatta 2006 Lübnan savaşı ile kıyaslandığında da yine en büyük operasyondur. Böylesine büyük bir operasyon sonrası Filistin’in özgürlüğe kavuşma ihtimalinin çok güçlüdür.” ifadelerini kullandı. İkinci değerlendirmesi de şu şekilde oldu: “Aksa Tufanı’yla birlikte İsrail’in önemli bir ülke olmadığı ve Batı olmadan asla var olamayacağı açığa çıkmıştır. Batı ülkelerinin İsrail’i desteklemesinin asıl sebebi Yahudi oldukları için değil, Doğu Akdeniz ve Batı Asya’da kendi çıkarlarını ilerletmek için İsrail’i destekliyor. Bu yüzden şu an yaşanan savaş sadece İsrail’e değil Batı’ya karşı yapılan bir savaştır.”

Lübnanlı akademisyen PROF. DR. Muhammet Nurettin: NATO üyeliği Türkiye’nin Filistin politikasını belirliyor - Resim : 1

SÜREÇ UKRAYNA’DA BAŞLADI

Nurettin, Filistin’deki bağımsızlık savaşı ile Rusya’nın Ukrayna operasyonunun aynı süreçlerin bir parçası olduğunu düşündüğünü belirtti. Aksa Tufanı’nı mazlumlar ve Batı arasında yaşanan bir olay olarak nitelendiren Nurettin şu şekilde konuştu:

“Süreç Ukrayna’da başladı. Bu iki savaşın birbirine benzediğini düşünüyorum. İran ve Rusya’nın Batı ile savaşı ve Filistinlilerin şu anki savaşı benzer. Ukrayna’da olsun Filistin’de olsun Batı’ya karşı olan savunma aynıdır. Ama arada bazı farklılıklar var. Ukrayna Rusya’yı zayıflatmak için bir vesile olarak kullanılıyor. Eğer Ukrayna bu savaşı kaybederse, çok büyük bir neticesi olmayacaktır. Rusya ve NATO arasındaki çekişmede o kadar da dengeleri çok fazla bozmayacak. Fakat Filistin’de durum çok farklı. Olayların yaşandığı coğrafya, bölge, İsrail’in olduğu bölge çok zengin ve hassas olduğu için (gaz, suyu, petrol, havası olsun vs.) Batı sonuna kadar İsrail’in arkasında duracaktır. Ama Ukrayna savaşı kaybedecek olursa Batı çok fazla Ukrayna’nın yanında olmayacaktır.”

‘TÜRKİYE HAMAS VE İSRAİL ARASINDA KALDI’

Nurettin, İran, Suriye, Yemen ve Hizbullah’ın dışında kimsenin Filistin’in yanında yeteri kadar durmadığını vurguladı. Bu ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyleyen Nurettin, “İnanıyorum ki Recep Tayyip Erdoğan ve partisi olarak en önemli konu ‘Nasıl iktidarda kalabilirim?’dir. Bu kapsamda da Erdoğan ve partisi, İsrail ile ilişkileri normalleştirme adımlarıyla ekonomik sorununu hafifletmeyi ve böylece iktidarda kalmaya devam etmeyi düşündü. Benim bakış açıma göre Türkiye, İsrail ile kurduğu irtibatları tamamen kesmemek için savaşın ilk gününden beri HAMAS/Filistin ile İsrail arasında kaldı. Fakat Türkiye bu ikisi arasında kalamaz. Çünkü İsrail’in varlığı bölgedeki en büyük tehdit.” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan‘ın tepki açıklamalarına rağmen İsrail’e ticaretin devam ettiğini de hatırlatan Nurettin, “Eğer Türkiye ciddi olsaydı, gerçekten Filistin halkına destek olsaydı çok farklı adımlar atabilirdi. Biz tam olarak İsrail ile ilişkileri kessin demiyoruz ama ilk olarak bazı alanlarda ilişkileri dondurabilir veya azaltabilirdi. Örneğin Türkiye’den İsrail’e günde 8 gemi gidiyordu. Bu gemilerin yaptığı ticaret azaltılabilirdi. Bir diğer konu da Erdoğan, İsrail’i bütün dünyada savaş suçlusu olarak ilan edeceğini duyurmuştu. Açılan davalara baktığımızda mahkemelerde olanlara rağmen Türkiye hala aynı Türkiye.”

‘GÜVENLİĞİ İÇİN TÜRKİYE’NİN NATO’DAN ÇIKMASI GEREKİYOR’

Nurettin’e Filistin’de yaşananların Türkiye’nin güvenliği açısından nasıl değerlendirdiğini sorduk. Nurettin’in yanıtı şu şekilde oldu: “Çok hassas bir konu. Türkiye 1949 yılında İsrail’in varlığına itiraz eden ülkelerden biriydi. Fakat şu an Türkiye’nin Filistin’e bakış açışı kendi milli güvenlik sorunu dışında. Bunun nedeni ise Türkiye’nin NATO üyesi olması. Türkiye’nin İsrail ve Filistin meselesine bakış açısının temelinde NATO üyeliği var. Bu yüzden Filistin’in özgürlüğü konusunda ciddi değiller. Çünkü Türkiye’nin NATO’da olması Filistin politikasını belirliyor.”

Türkiye’nin kuruluş dönemindeki dış politika programına dikkat çeken Nurettin, “Türkiye’nin bir taraf değil, Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan ortak bir merkez olması gerekiyordu. Ülkeniz Hıristiyanlar, İslam alemi, Ruslar, Türk devletleri arasında ortada yer alan çok hassas bir noktada. Bir tarafa çekilirseniz diğer tarafın düşmanlığını kazanmış olursunuz. Bu sebeple Atatürk döneminde uygulanan ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ politikası çok iyiydi. Özellikle Sovyetler Birliği ile ilişkiler çok olumluydu. Fakat 1952’de Türkiye’nin NATO’ya üye olmasından sonra Sovyet düşmanlığı başladı. Türkiye’nin etrafında savaşlar var. Bu yüzden NATO üyeliği Türkiye’nin güvenliğine tehdittir. Türkiye’nin güvenliği için NATO’dan çıkması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

‘ESKİDEN İLİŞKİ İKİ DEVLET ARASINDAYDI’

Nurettin, 2002 öncesi Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin iki devlet arasında olduğunu fakat sonrasında bunun değiştiğini aktardı. İki ülke arasında terörist başı Öcalan ile ilgili çıkan sorunu hatırlatan Nurettin, “Abdullah Öcalan problemi yaşandığında, Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş Suriye sınırına gittiğinde, Suriye’yi ‘Ya Abdullah Öcalan Suriye’den çıkar ya da Türk askerleri Suriye’ye girer’ diye tehdit etti. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı idi. Hafız Esad da Suriye’nin Cumhurbaşkanı’ydı. Ne oldu peki? Ertesi gün Hafız Esad, Abdullah Öcalan’a ‘Suriye’den git.’ dedi ve o noktada problem bitti. Çünkü, o zaman ilişkiler devlet ile devlet arasındaydı.” şeklinde konuştu.

‘ABD VE PKK/PYD TÜRKİYE’NİN SINIRINA YERLEŞTİ’

Nurettin, Türkiye’nin, 2011’de başlayan Suriye’deki savaşta o dönem bir taraf olduğunu söyledi. Hükümetin o dönem Suriye’nin iç politikasına müdahale ettiğini belirten Nurettin şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin en büyük hatası Suriye’deki savaşta bir tarafı olmasıydı. Neden? Ne çıkarı vardı Türkiye’nin? Hiçbir çıkar yoktu. Üstüne Suriye’nin kuzeyine ABD ve Kürtler (PKK/PYD) yerleşti. Ve bu Türkiye’nin aleyhine oldu. Şimdi Türkiye’nin içinde 3-4 milyon Suriyeli mülteci var, belki daha fazla. Ekonomik, toplumsal ve güvenlik açısından sorunlar doğuruyor.”

‘ANKARA-ŞAM ASKERİ İŞBİRLİĞİ ABD’Yİ BÖLGEDEN KOVAR’

Nurettin, Türkiye ile Suriye’nin iş birliği yaptığı takdirde Suriye’deki terör gruplarına son verileceğini söyledi. Bunun sonucunda ABD’nin de bölgeden kovulacağını söyleyen Nurettin, “Türkiye ile Suriye arasında Adana Mutabakatı uygulanırsa problem kalmaz. Bir de şunu söylemeliyim; Adana Mutabakatı’nı güncellemek gerekiyor. Çünkü, Türkiye Suriye’ye girdi. Sınırın iki tarafında aynı tertibat olmalıdır. Yani iki ülkenin orduları iki ülke sınırlarını kontrol etmeli, Suriye kuzeyinde Suriye ordusu, Türkiye güneyinde Türk ordusu olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

‘ESAD ANLAŞMA İÇİN İSTEKLİ’

Nurettin’e “Sizin gözlemlerinize göre Beşar Esad Türkiye ile anlaşma yapmaya istekli mi?” sorusunu yönelttik. “Çok.” yanıtını veren Nurettin, “Beşar Esad sürekli olarak bir şartı dile getiriyor: Hiç olmazsa en azından Türkiye Cumhurbaşkanı ya da hükümet yetkilisi, hemen olmasa da Suriye’den çıkmak için bir zaman versin. Kademeli bir çekilme olabilir.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, Türk ordusu çekildiğinde o bölgeye terör gruplarının yerleşeceği Suriye’nin orayı kontrol edecek güçte olmadığı itirazını da sorduk. Nurettin yanıtı ise şöyle oldu: Bu bence bir bahane. Suriye ordusu güçlü ve kudretli. Türkiye de yardım etmeli. İran da bu konuda yardım edebilir. Önemli olan Türkiye’nin niyeti Suriye’nin kuzeyinden ayrılmak olsun.”

‘TEPEDEN TIRNAĞA NAZIM HİKMET’

Lübnanlı akademisyen PROF. DR. Muhammet Nurettin: NATO üyeliği Türkiye’nin Filistin politikasını belirliyor - Resim : 2
Muhammet Nurettin, Gürkan Demir ve Özgür Altınbaş ile

Prof. Dr. Muhammet Nurettin’in bir sürprizi de oldu bize. Türkiye ile ilgili 20’den fazla kitap yazdığını belirten Nurettin, “Tepeden Tırnağa Nazım Hikmet” adlı son kitabını bize imzalayarak hediye etti. Nazım Hikmet’i “büyük, görkemli şair” olarak nitelendiren Nurettin, “Bu kitap, 450 sayfa kadar. Kitabın kaynakları çoğunlukla Türkiye’den. Türk ve Arap okurlar bu kitapla yepyeni bilgilere kavuşacak. Bir bölümünde Nazım Hikmet’in 1962 yılında Beyrut’taki anıları yazıyor. Önemli Lübnan ziyaretinde Arapların en büyük şarkıcısı Feyruz ile buluşmuş, şiir okumuştu. Ve Lübnanlı edebiyatçılarla da görüştü. Bu kitapta, bütün görüşmeler üzerine çok geniş ayrıntılar var.” dedi.

Filistin NATO İsrail Lübnan Muhammet Nurettin Ukrayna