Lugansk Halk Cumhuriyeti’ndeyiz: Sahneden cepheye Lugansk’ın tiyatrocuları
Donetsk’ten 3 saatlik kara yolculuğuyla Lugansk’a geldik. Burada hayat olağan akışında ve tehlikeden görece uzak. Fakat 2014’te savaş en şiddetli anındaydı ve binlerce insan hayatını kaybetti. Bu şehrin bir özelliği de sanatçılarının cephede savaşması.
Yazı dizimizi Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC) ziyaretimizle bitiriyoruz. 20 günlük gezimizi 5 yazı dizisiyle size aktarmaya çalıştık. Bu bölümde Lugansk’ın merkezindeki tiyatroya gittik. Tiyatronun onlarca oyuncusu var. Fakat tiyatroyu ziyaret ettiğimizde pek kimseyle karşılaşamadık çünkü bir kısmı cephede savaşıyor.
2014’TE BAĞIMSIZLIĞINI İLAN ETTİ
Lugansk’ta gördüklerimizi anlatmadan önce size LHC ile ilgili birkaç bilgi vereceğiz. Lugansk Halk Cumhuriyeti, Donbass’ta bulunuyor. LHC, 2014'te tek taraflı olarak kendini bağımsız devlet olarak ilan etti ve bu 8 yıl sürdü. Ardından 2022 Eylül ayında Rusya Federasyonu’na katılmak için ülkede bir referandum yapıldı. Rusya Merkez Seçim Komisyonu tarafından açıklanan sonuçlara göre, LHC’de yüzde 98,42 (1,636,302 seçmen) Rusya’ya katılma lehinde oy verdi. Katılım oranı yüzde 94,15 (1.662.607 seçmen) olarak açıklandı. Leonid Paseçnik LHC’nin 2018'den beri başkanlığını yürütüyor.
SANAYİ BÖLGESİ
LHC, zengin demir ve kömür yataklarına sahip. Genel olarak Donbass bölgesinin tümü sanayi ve maden bölgesi olarak geçiyor. Ekonominin bel kemiğini bu bölge oluşturuyor. Bağımsızlığını ilan ettikten sonra, dönemin LHC Başkanı Igor Plotnitsky gaz ve su temini alanındaki işletmelerin kamulaştırılması gerektiğini duyurdu. Ayrıca LHC yasalarının emrine girmeyi reddeden Ukraynalı şirketler de kamulaştırıldı.
ŞEHRİN EN ZOR GÜNLERİ
LHC bağımsızlığını ilan ettikten sonra Ukrayna ile savaş başladı. LHC, Ukrayna ordusuna karşı “Halk Milisleri” adını verdiği silahlı gücüyle savaştı. Savaşın ilk dönemi Lugansklılar için çok zordu. O dönem ağır silahları olmayan LHC, şehri savunmakta güçlük çekiyordu. Özellikle 2014 yazında şehri kuşatan Ukrayna güçleri her gün rastgele şehri bombaladı.
SAVAŞ DÖNEMİNİN TİYATROSU
Şehrin her yerinin ilginç bir hikayesi var. Onlardan biri de Lugansk Akademik Ukrayna Drama Tiyatrosu. Bu tiyatro çok büyük bir öneme sahip. Çünkü savaş döneminde inşa edildi. Tiyatro, 1941’de İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği’nin lideri Joseph Stalin’in emriyle kuruluyor. Stalin’in bu tiyatroyu açtırmasındaki sebep ise, savaş döneminde insanların moralini yüksek tutmak ve savaş halinde bile sanatın yaşadığını göstermek. Savaşta kurulan tiyatronun kaderi, on yıllar sonra tekrardan savaş zamanında oyun sergilemek olmuş.
YER ALTINDA SENARYO YAZIMI
Bu tiyatronun oyuncuları, ustalarından aldıkları mirası yaşatmak için tıpkı İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi, savaş zamanı oyunlar sergilemiş. Tabi bu oyunların sergilenmesi için bir senaryonun yazılmasına ihtiyaç var. Ukrayna ordusu, o dönem elektriği kestiği ve her gün şehri bombaladığı için, tiyatronun sanatçıları, binanın altında sığınakta karanlık bir ortamda oyunlarını yazdılar. Ardından, çok büyük bir risk taşısa da şehrin meydanında oyunlarını sergilediler.
OTUZ TİYATROCU SAVAŞTI
Lugansk’taki tiyatronun sanatçıları, savaş zamanında cephede gönüllü olarak yer aldı. Hala cephede savaşan tiyatrocular var. Toplamda 30 tiyatrocu cephede savaşmış ve bir kısmı savaşmaya devam ediyor. Bazıları savaşta yaralanmış. Tiyatroda kalıp cepheye gidemeyen oyuncular ise, askerler için ihtiyaç malzemelerini hazırlayıp cepheye gönderiyor. Hatta kendi maaşlarından düzenli olarak para biriktirip ihtiyaçların karşılanması için yardım fonu bile kurmuşlar.
‘ANAVATANI SAVUNMA SINAVINI ONURLA GEÇTİ’
Tiyatronun tarihini özetlersek yedi ateşten geçmiş bir tiyatro diyebiliriz. Büyük savaşlarda bile oyun yazıp sergileyen bu tiyatronun sitesinde, tarihi ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Sonu ise şu cümleyle bitiyor: “Lugansk Akademik Ukrayna Müzik ve Drama Tiyatrosu, Anavatanını, şehri, seyirciyi savunma, ateş, abluka, kötülüğün güçlerine, yalanlara ve anlamsızlığa karşı savunma yapma sınavını onurla geçti.”
BURADA ÇOCUKLARIN OYUNLARI MAYIN VE BOMBALARI TANIMAK ÜZERİNE
Lugansk’taki ziyaretimizde en çarpıcı konularda biri çocukların şehirdeki yaşamı ve psikolojisiydi. Lugansk, Donetsk’e göre daha güvenli olsa da hala tehlikeli bir yer. 2015’ten sonra ilk defa şehir geçen ay İngiltere’nin verdiği uzun menzilli füzelerle vuruldu. Bunun dışında şehrin çevresinde özellikle yeşil alanlarda Ukrayna’nın mayınları ya da bombaları bulunuyor. Derneğin faaliyetlerinden birisi de çocukları, bu mayın ve bombalardan korumak. Bunun için özel bir yöntem bulmuşlar. Bir oyun oluşturarak çocukların mayınları ve bombaları tanımalarını sağlıyorlar.
DİKKAT MAYIN!
Çocukların, özellikle oynadıkları park gibi şehrin yeşil alanlarında, mayın ya da patlayıcılarla karşılaşmaları mümkün. Zarar görmemeleri için hazırlanan bu oyunda bu mayın ve bombalarla ilgili bilgi veriliyor. Patlayıcıları gördüklerinde tanımaları için boyama kitabı hazırlanmış. Boyama kitabında patlayıcıları boyatarak, çocukların hafızalarında kalması sağlanıyor. Bu patlayıcıları gördüklerinde ise ne yapmaları gerektiği ayrıntılı bir şekilde yazılmış. Dokunmamaları ve yaklaşmamaları için uyarılar kitapçıkta mevcut. Bu tarz patlayıcıları gördüklerinde ailelerine hemen haber vermeleri tembih ediliyor.
‘UNUTMADIK, AFFETMEYECEĞİZ’
Lugansk’ta aynı zamanda savaş suçlarını inceleyen ve raporlayan “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” Derneği’nin konuğu olduk. Derneğin Başkan Yardımcısı Sergey Levov zor şartlar altında geçen süreci anlattı. Derneğin yeklisi, 2014 yılının yaz döneminde yaklaşık 3 ay boyunca Ukrayna kuvvetlerinin şehre verilen elektriği ve suyu kestiğini söyledi. Levov, tüm çağrılara rağmen Ukrayna’nın elektrik ve suyu temin etmediğini belirtti. Rus yetkili “İki aydan uzun bir süre boyunca her gün şehirdeki sivil yerleşimlerini vurdular. Ortalama her gün 7-8 sivil bombardımanlardan dolayı hayatını kaybediyordu.” ifadelerin kullandı.
‘CESETLERİ HALILARA SARIYORDUK’
Özellikle elektriğin olmaması cesetlerin saklanmasının önünde büyük bir engeldi. Şehir kuşatıldığından dolayı ölen sivillerin cesetlerini gömemediklerini belirten Rus yetkili, “Morg binasının kapasitesi 30 kişilikti. Fakat elimizde yaklaşık 300 ceset vardı. Hava sıcaklığı zaman zaman 35 dereceye çıkıyordu. Cesetler gözümüzün önünde çürüyor ve artık yaşayan insanlar için hastalık tehlikesi oluşturuyordu. Elimizdeki tabutlar yetmedi. Cesetleri halılara sarıyorduk ya da büyük torbalara ve çuvallara koyuyorduk.” diye anlattı.
BEDENLERİ MEZARLARDAN ÇIKARTIP TANIMAYA ÇALIŞTILAR
Levov, kuşatmanın yarılmasından sonra, cesetlerin gömülmeye başlandığını söyledi. Şehir merkezine kurdukları anıt mezarlıkta yüzlerce sivilin mezarı bulunuyor. Fakat birçoğu tanınmaz halde ve bazılarının kimlikleri hala tespit edilemedi. İlk başta bu mezarlar numaralandırılmış. DNA testleri sonucunda tespit edilenlerin isimleri yazılmış. Rus yetkili insanların, tanıdıklarını bulma umuduyla toprak altından cesetleri çıkartıp bakmaya çalıştıklarını söyledi. Fakat bu çok zorlu bir yöntem.
‘ŞU ANDA BURADA 300’DEN FAZLA MEZAR VAR’
Anıt mezara şimdiye kadar 300’den fazla insan gömdüklerini belirten Levov, yeni bulunan cesetlerle buranın daha fazla büyüyeceğini söyledi. Anıtın girişinde, derneğin ismini aldığı “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz.” yazısı yer alıyor. 100’er metrelik sıra sıra mezarlar bulunuyor.
‘HALA BULAMADIĞIMIZ CESETLER VAR’
Bize aktarılana göre bu dernek sadece savaş suçlarını tespit etmiyor. Aynı zamanda Ukrayna’nın saldırıları sonucunda ölen fakat hala ulaşamadıkları cesetleri bulmak. Haritada belirledik bölgelerde ayrıntılı çalışmalar yürütüyorlar. Farklı yerlerde toplu mezarları bile tespit etmişler. Şu anda yer altında binden fazla cesedin olduğunu tahmin ediyorlar. Röportajı yaptığımız gün 12 ceset bulundu.
‘ULUSLARARASI MAHKEMELER DİKKATE BİLE ALMADI’
Bu savaş suçlarının belgeli olduğu halde henüz bununla ilgili uluslararası mahkemelerden neden sonuç çıkmadığını sorduk. Yanıt ise “Ukrayna Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ya da diğer uluslararası mahkemelere baskı yapıyor.” oldu. Levov, Ukrayna yönetiminin Lugansk’ın kendine ait bir yer olduğunu ve hukuksal olarak tanınmadığını belirttiği için, bu mahkemelerin belgeleri kabul etmediğini söyledi. Fakat yetkili, buradaki savaş suçlarını anlatan insanların Ukrayna vatandaşı olduğunu, kimliklerini göstererek yaşadıklarını aktardığını belirtti. Buna rağmen LHC, BM’de tanınmadığı için uluslararası mahkemeler talepleri ciddiye bile almamış. Ayrıca Ukrayna yönetimi bu “Unutmadık, affetmeyeceğiz” Derneği’ni terör örgütü olarak ilan etmiş.