26 Ekim 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Maas’tan ABD’ye‘stratejik ilişkileri geliştirme’ çağrısı

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Der Spiegel’e verdiği röportajda Avrupa ve ABD’nin yeniden stratejik olarak birlikte yakın çalışması gerektiğini vurguladı. Çin’in dünyadaki etkisini artırdığını söyleyen Maas, Washington ve Avrupa’nın bu konuda da ortak strateji belirlemesi gerektiğini savundu.

Maas’tan ABD’ye‘stratejik ilişkileri geliştirme’ çağrısı
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

4 Aralık Cuma günü Der Spiegel dergisine röportaj veren Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, yeni ABD yönetimi ile ilişkiler ve Berlin’in dış politikası üzerine konuştu.

Donald Trump döneminde Washington-Berlin ilişkileri gerilmiş, Trump Almanya’yı NATO’ya yeterince katkı sunmamakla suçlayarak askerlerini çekme kararı almıştı. Münih Güvenlik Zirvesi başta olmak üzere pek çok uluslararası toplantıya iki ülkenin gerginliği yansımış, Alman siyasetçiler ABD hegemonyasından bağımsız bir Avrupa politikası belirleme vurgusu yapmıştı. Almanya ve Çin arasında gelişen ticari ilişkiler ve Rusya ile yapılan Kuzey Akım 2 doğalgaz projesi de ABD yönetimini rahatsız eden konuların başında geliyor.

Alman Dışişleri Bakanı Maas, Spiegel röportajında bu tartışmalı konular üzerine açıklamalarda bulundu.

‘UZUN ZAMANDIR BEKLEDİK’

ABD’li mevkıdaşı Blinken ile ilgili soruyu, “Henüz kişisel olarak tanışmadım, ancak tabii ki Dışişleri Bakanlığı'nda ya da diğer görevlerde onun işlerini takip ettim. Blinken, uluslararası sorumluluk ve işbirliği politikalarını savunan biri. Bunun için uzun zamandır bekledik” şeklinde yanıtladı.

Muhabirin yönelttiği, “Siz ve Fransız meslektaşınız Transatlantik için “yeni bir anlaşma” çağrısı yaptınız. Bu tam olarak ne anlama geliyor” sorusuna karşılık ABD’nin tekrar uluslararası sahneye dönüşünü ve işbirlikçi yaklaşımını desteklediklerini söyleyen Maas, “Avrupa ve ABD yeniden stratejik olarak birlikte daha yakın çalışmalıdır” ifadelerini kullandı.

Maas açıklamalarına şöyle devam etti: “Örneğin Libya ya da Suriye'de olduğu gibi, Rusya, Türkiye ya da başkaları tarafından doldurulan bir boşluk bırakmamalıyız. Artık otokratik oyunculara alan sunamayız. Biz Avrupalılar, ABD ile ittifak içinde barışı, demokrasiyi ve insan haklarını garanti altına almak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”

‘NATO’NUN AVRUPA AYAĞINI GÜÇLENDİRELİM’

Avrupa’nın ortak beceriler geliştirdiğini söyleyen Maas, NATO’daki Avrupa ayağını daha da güçlendirmek istediklerini vurguladı.

“Sahel'den Akdeniz'e, Yakın ve Orta Doğu'ya kadar güvenlik politikasının sorumluluğunu üstleniyoruz” ifadelerini kullanan Maas, ABD ile ortak çıkarlarını şöyle tanımladı: “Kendi güvenlik çıkarlarımız dışında ve ABD ile dengeli bir ortaklık için sürekli olarak bu yolda ilerlemeliyiz. Ve bölgesel siyasi çıkarlarımızı ABD ile birlikte açıkça tanımlamalıyız. Çin'e veya İran'a karşı nasıl birlikte hareket edebiliriz? Afganistan veya Irak'ta sorumluluklarımızı nasıl yerine getirebiliriz?”

Bugün eski günlerin dönüşünü umut etmenin ise aldatıcı olacağını belirten Maas, “ABD dünya polisi rolüne geri dönmeyecek” dedi.

Maas muhabirin, “Avrupa'da yeni işbirliği konusunda halihazırda bir tartışma yürüyor. Alman Savunma Bakanı, özellikle güvenlik konularında ABD'ye bağlılığı vurguluyor. Fransa Cumhurbaşkanı ise Avrupa egemenliği çağrısında bulunuyor. Kim haklı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Tartışma çok retorik. Avrupa egemenliği - veya Fransızların dediği gibi stratejik özerklik - şu anda Almanya’nın başkanlık ettiği AB Konseyi’nin sloganıdır. Bu, Transatlantik ilişki için bir çelişki değil, aksine bu ilişkinin yeniden işlemesi için bir ön şarttır.”

‘AFGANİSTAN’DAN ÇEKİLME KARARI ACELECİ’

ABD’nin Afganistan’dan askerlerini çekmesi konusuna da değinen Maas, bu konudaki endişelerini dile getirerek, ABD tek taraflı olarak birliklerini geri çekmesinin, oradaki diğer ülkelerin askerlerinin de güvenliğini tehlikeye atabileceğini belirtti. Kararı ‘aceleci’ bulduğunu söyleyen Maas, “son 20 yılın bütün başarılarını yok eder” ifadesini kullandı. Maas bu koşullarda güvenlikleri garanti edilmediği takdirde orada (Afganistan) tek bir Alman askerinin dahi kalmayacağını vurguladı.

NATO’daki ‘oybirliği ilkesi’nin kısıtlanması ile ilgili tartışmalara da değinen Maas, bu kararın, NATO'nun hareket etme kabiliyetini güçlendireceğini savundu.

‘ÇİN’LE BAŞA ÇIKMAK İÇİN ABD İLE ORTAK ÇİZGİ’

Maas, Avrupa’nın Washington ve Pekin arasındaki rekabette nerede konumlandığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “Avrupa için Çin, bir yandan ekonomik bir ortak, diğer yandan sistematik bir rakiptir. Washington ise, temel değerleri paylaştığımız yakın bir ortaktır. ABD ve Avrupa tekrar bir araya gelir ve ortak bir strateji geliştirirse, Çin ile sadece ticaret ve ekonomik konular hakkında değil, aynı zamanda insan hakları hakkında da konuşmak için tamamen farklı fırsatlar oluşacaktır.”

ABD ile Avrupa arasındaki ittifak ne kadar yakınsa, Pekin üzerindeki etkilerinin o kadar arttığını söyleyen Maas, “Her noktada hemfikir olmasak bile yakın koordinasyon içinde olmalıyız. Çin, ekonomik ve ticari politika faaliyetleri yoluyla dünyadaki siyasi etkisini giderek genişletiyor. Bu sistemik rakiple nasıl başa çıkılacağına dair temel bir çizgiye acilen ihtiyaç var” dedi.

KUZEY AKIM 2 TARTIŞMASI

Maas, Trump dönemindeki Kuzey Akım 2 anlaşmazlığının Biden döneminde çözülüp çözülemeyeceğine dair soruyu şöyle yanıtladı: “Bu konuda Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında görüş ayrılığı yok, ancak yeni bir üslup ve tartışma biçimi ilerleme kaydetmemize yardımcı olabilir.”

ABD’nin Kuzey Akım 2 projesi sebebiyle Avrupalı şirketlere yaptırım uygulamasını yasa dışı olarak gördüklerini söyleyen Maas, ABD’nin meseleye bakış açısının tamamen ekonomik olduğunu ve kendi sıvılaştırılmış gazını satmakla ilgilendiğini belirtti. Bu bağlamda Kuzey Akım 2 ile Almanya'daki altyapının iyileştirilmesinde herhangi bir sorun görmediğini kaydeden Maas, Kuzey Akım 2 ile ABD’nin iddiasının aksine kimseye bağımlı olmadıklarının altını çizdi.

Son Dakika Haberleri