Macaristan çocukları korudu AB 'çık git' dedi
Macaristan, 18 yaş altındaki çocukları korumak amacıyla eşcinselliğe teşviki yasaklayan kararı kabul etti. Avrupa Birliği (AB) zirvesinde Başbakan Viktor Orban'ı hedef alan liderler 'Neden hâlâ AB'de kalıyorsun' dedi
Macaristan, 18 yaş altındaki çocukları korumak amacıyla eşcinselliğe teşviki yasaklayan kararı kabul etti. Karar, Avrupa Birliği zirvesinde tartışmalara neden oldu. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı hedef alarak “Viktor, bunu yapıyorsan neden halen AB'de kalıyorsun?” sorusunu yöneltti.
Macaristan kamuoyu bir süredir, Batı merkezli çocukların eşcinselliğe teşvikine karşı çalışma yapıyor. Önce pedofiliye karşı hazırlanan yasa taslağının kapsamı genişletildi ve 18 yaş altı çocukların eşcinsellik propagandasından korunması hedeflendi. Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader sözkonusu yasal düzenlemeyi onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan açıklamada, yasaya karşı gösterilen tepkilere de yanıt verildi. Yasanın 18 yaşından büyüklerin anayasal haklarını kısıtlamadığını ama 18 yaşından küçüklerin korunmasına yönelik anayasal yükümlülüğü yerine getirdiği belirtildi. Yasanın anayasada yer alan özel ve aile hayatına saygı duyulması maddesini ihlal etmediği de kaydedildi.
ORTAK BİLDİRİYLE KINADILAR!
AB üyesi ülkeler ise Macaristan'ı 22 Haziran'da yayınlanan ortak bildiriyle kınadı ve yasanın eşcinsellere karşı ayrımcılık içerdiğini, fikir özgürlüğünü ihlal ettiğini savundu. Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İsveç ve Letonya tarafından imzalanan metinde 'farklılıkları kabul etmenin ve eşit tutmanın AB'nin temel değerleri olduğu ve bundan taviz verilemeyeceği' ifade edildi.
UTANÇ VERİCİYMİŞ
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de yasayı 'utanç verici bulduğunu' söyledi ve “Sadece cinsel yönelim temelinde ayrımcılık yapmakla kalmıyor aynı zamanda AB'nin temel değerlerine de aykırı. Bu konuda taviz yok” dedi.
ZİRVE TARTIŞMALARI
Yasanın Avrupa Birliği zirvesinde de tartışmalara neden olduğu ve çocukları koruyan Macaristan'ın diğer AB ülkelerince hedef alındığı öğrenildi. Zirve toplantısında bulunan üst düzey bir AB yetkilisi, Macaristan'daki yasa üzerine 27 üyenin tamamının söz aldığı toplantıda "derinlemesine ve hatta zaman zaman da duygusal" tartışmalar yapıldığı bilgisini verdi.
AB yetkilisinin verdiği bilgiye göre, birçok AB lideri yasanın "eşcinsellerin haklarını etkilediğini" ve AB değerlerinin baltalandığını savundu.
'NEDEN HALEN AB'DE KALIYORSUN'
Basına sızan haberlerde de Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban arasındaki konuşmalar ile gergin ortama dair diplomatların verdiği bilgiler yer aldı. Toplantıya katılan diplomatlara dayandırılan haberlere göre, Orban'a yasa nedeniyle tepki gösteren Rutte, "Viktor, bunu yapıyorsan neden halen AB'de kalıyorsun?" sorusunu yöneltti. Rutte, Orban'a AB anlaşmalarında yer alan ve bir ülkenin istediği zaman birlikten çekilebileceğini belirten 50'nci maddeyi hatırlattı.
'YANLIŞ YORUMLANIYOR'
Macaristan Başbakanı Orban'ın tepkileri dinledikten sonra söz alarak eleştirileri yanıtladığı, yasanın AB liderlerince yanlış yorumlandığını söylediği ifade edildi. Orban, yasayla ilgili eleştiriler karşısında zirve öncesinde yaptığı açıklamada, yasanın eşcinsellere karşı olmadığını, çocuklar ve aileleri korumayı amaçladığını dile getirmişti.
YASANIN İÇERİĞİ
Macaristan'da 15 Haziran'da kabul edilen ve tartışmalara neden olan yasaya göre, okullarda 18 yaş altındaki kişilere, eşcinselliğe ve cinsiyet değişikliğine teşvik eden herhangi bir içeriğin gösterimi yasaklanmıştı. Yasaya göre ayrıca, televizyon kanalları da bu tür içeriklere sahip film ve programların izlenmesini 18 yaşın üzerindeki kişilere önerebilecek.
ALMANYA'DA DERS KİTAPLARINDA OKUTULUYOR
LGBT, Avrupa ülkelerinde bir toplum modeli olarak öne çıkıyor. Altyapısı da birkaç yıldır okullarda çocuklara verilen cinsel eğitimle geliştiriliyor. Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde dördüncü sınıftan itibaren çocuklara cinsellik üzerine ayrıntılı eğitimler veriliyor. Beşinci sınıf itibarıyla yeni bir konu olarak eşcinsellik ele alınıyor. Çocuklara ödev olarak kendilerini bu insanların yerine koymaları ve sınıftan hemcins bir partner seçerek bu konuyu işlemeleri de istenebiliyor.
KINAYAN BELÇİKA'NIN 'ÇOCUK' HASSASİYETİ
Macaristan'ı suçlayan ülkeler arasındaki Belçika'da cinsel ilişki rıza yaşı 14!
Belçika'da 3 yıl önce ceza yasasında yapılan yeni değişiklikle, 16 olan cinsel ilişkiye rıza yaş sınırı 14'e indirildi. Bu yaştaki bir kişinin ilişkiye girdiği kişi ile arasındaki yaş farkı 5'ten fazla olmayacak. Değişikliğin, gençleri incitmeden yasayı günün gerçeklerine uygun hale getirmek amacıyla yapıldığı açıklandı.
'TAARRUZ DEVLET ELİYLE DURDURULMALI'
TLB Başkanı Furkan Kaplan, çocuk ve gençleri hedef alan dayatmaya karşı 'LGBT taarruzu devlet eliyle durdurulmalıdır' dedi. Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkan Yardımcısı ve avukat Nuriye Kadan hukuki olarak kararın çocuğu koruduğunu, uluslararası sözleşmelere de uygun olduğunu vurguladı. Kadan Türkiye'de de Medeni Kanun'un benzer hükümleri olduğunu söyledi.
Macaristan'ın kararını sorduğumuz Kadan ve Kaplan değerlendirmede bulundu.
'ANAYASA ÇOCUĞU KORUMA GÖREVİ VERİYOR'
Nuriye Kadan: Macaristan'ın kararını olumlu olarak görüyorum. Çünkü uluslararası sözleşmelerde, her devletin anayasasında zaten birincil görev çocukları korumak. Her ülkenin anayasasında var. Bu tür yayınlar, teşvik edici reklamlar düpedüz çocuk istismarı. Çocukların korunması için de yasaklar gelmeli. Türk mevzuatına baktığımızda, Anayasamızda çocuklarımızın korunmasına ilişkin hükümler var. Hatta cinsiyet değişikliğine ilişkin Türk Medeni Kanunu’nda 18 yaş sınırı var.
Bugün onur yürüyüşlerinde çocuklar ön planda kullanılıyor ve sömürülüyor. Erkek çocuklara kız kıyafetleri giydiriliyor, ağır makyajlar yapılıyor. Sorsanız çocuk haklarında en öndeyiz derler ama bu tamamen çocuk istismarı. Özellikle 'LBGT çocuk da vardır' sloganıyla öne çıkıyorlar. Bunlar çok yanlış ifadeler.
'ÇOCUĞU YÖNLENDİRMEK ÇOK KOLAY'
Son zamanlarda dünya genelinde birtakım dayatmaların olduğunu görüyoruz. Tamamen çürümüş bir politika. Özellikle ulus devletlere yönelik... Parçalamanın, ayrıştırmanın bir başka yolu bu.
Televizyonlarda +18 yaş sınırı göstergesi olması doğru. Birey 18 yaş sonrası özgürdür, istediği gibi hareket edebilir, istediği filmi izleyebilir, istediği araştırmayı yapabilir. 18 yaşına kadar bu kısıtlamaların olması çok doğal. Çünkü rahat bir şekilde yönlendirilebilir. Siz bunu çocukların özgürlüğü olarak göremezsiniz. Çocuğun korunmaya ihtiyacı var. Her türlü istismardan, ihmalden korunmaya hakkı var. Devletlerin de bunu hayata geçirme görevi var.
LİSELİLER: HEDEF 'MÜŞTERİ TOPLUMU'
Furkan Kaplan: LGBT hareketi en çok gençleri ve çocukları hedef alıyor. Zaten bu hareketin nihai hedefi, cinsiyetsiz ve ailesiz bir "müşteriler toplumu" kurmaktır. Bu yüzden tüm değerlerin yıkımı amaçlanıyor. Ailenin tasfiyesi devletin ve ulusal kimliğin tasfiyesidir.
Netflix'ten Nike'a, Danimarka Büyükelçiliği'nden Amerikan sermayesine hepsinin LGBT için seferber olmasının sebebi budur. Elbette biyolojik nedenlerle kendini farklı cinsiyette hissedenlerin insan haklarını koruyacağız ve dışlanmamalarını sağlayacağız. Bununla birlikte, insanın biyolojik ve toplumsal doğasına ve tarihselliğine aykırı olan eşcinselliğin normalleştirilmesinin de karşısında olacağız.
'HÜMANİST TUTUM'
LGBT yürüyüşlerinde gey ve lezbiyen çiftler çocukları dudağından öpüyor, yaşına hiç uygun olmayan teşhirci kıyafetler giydirip maskot olarak yürütüyorlar. Sözde çocuk hakları dernekleri 'Avrupa'dan gelen paramız kesilir' diye bu istismar ve tecavüze göz yumuyorlar. Bakınız Patrick Mitchell adında bir çocuğun 12 yaşında "yanlışlıkla" cinsiyeti değiştiriliyor, birkaç yıl sonra çocuk kendi cinsiyetine dönmek için çabalıyor. Çocuk yaşta cinsiyeti değiştirilirken hayatını kaybedenler var. Bu vahşet ve cinayete "özgürlük" diye göz yumulamaz. Medyadan sivil toplum yapılanmasına, LGBT taarruzu devlet eliyle durdurulmalıdır. Macaristan bu bakımdan çok önemli bir karar aldı. Macaristan, İstanbul Sözleşmesi'ni de onaylamayan ülkeler arasında yer alıyor. Bu kararlı hümanist tutumu örnektir.