Macron: Avrupa düşüncesi çökebilir

Salgının yol açtığı krizin yönetiminde en zengin AB ülkelerinin daha fazla sorumluluğu bulunduğunu aktaran Macron, "AB'nin siyasi bir proje mi veya (ekonomik) bir pazar mı olduğu konusunda karar vermemiz gereken bir dönemdeyiz. Ben siyasi bir proje olduğunu düşünüyorum. (AB'yi) Daha da ileriye taşımazsak Avro grubu ve Avrupa düşüncenin yıkılma riski bulunuyor. Bazılarını feda ettiğimiz bir pazara sahip olamayız" değerlendirmesinde bulundu.

‘POPÜLİST SAĞ GÜÇLENEBİLİR’

Macron, salgından en çok etkilenen Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerine destek verilmemesi halinde İtalya, İspanya ve belki Fransa'da popülist sağın zafer elde etmesine katkıda bulunulacağını kaydetti.

‘KÜRSELLEŞMENİN DOĞASI DEĞİŞECEK’

İçine girilen bu belirsizliğin “uluslararası kapitalizmin yapısını ve küreselleşmenin doğasını değiştirebileceğini” söyleyen Macron “Bugün yapabileceğimiz tek şey yeni bir şeyler icat etmek. Salgın sonrası sosyal eşitliğe ve çevreye saygılı bir ekonomik model kendini dayatacak İnsanlar artık kirli havayı solumayı kabul etmeyecek ve diyecekler ki: bebeğimin bu nedenle bronşit alacağı bir toplumda yaşamasını kabul etmiyorum, Kovid-19 hikayesini unutma.”

‘ÇİNLE İLGİLİ GRİ ALANLAR VAR’

Salgınla ilgili Fransa, Almanya ve İtalya'nın, Çin veya Rusya ile karşılaştırılmasının mümkün olmadığını söyleyen Macron: “Çin yetkilileri tarafından salgının yönetiminde bizim bilmediğimiz gri alanlar var” dedi. Macron sözlerine şöyle devam etti:

“Bir bilinmezliğe doğru yol alıyoruz. Salgına karşı Çin’in mücadelesinin bizden daha iyi olduğu saflığına kapılmayalım. Bunu bilmiyoruz. Açıkçası bilmediğimiz şeyler oldu. Krizin başında mı yoksa ortasında mı olduğumuzu bilmiyorum, kimse bilmiyor. Çok fazla belirsizlik var ve bu bizim (iddialı değil) alçakgönüllü olmamızı gerektiriyor.”