Macron ile Baerbock arasındaki 5 fark
Avrupa liderlerinin Çin trafiği yoğunlaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ardından Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Çin’e gitti. Mocron, ABD’yi kızdıran açıklamalar yaparken Baerbock bunun tam tersi duruş sergiledi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ardından Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Çin’i ziyaret etti. Macron’un ziyarette verdiği röportaj, ABD ve Avrupa’da tartışmaları ateşledi. Baerbock’un ziyarette yaptığı açıklamaların bir kısmı ise doğrudan Macron’un sözleri üzerineydi.
Macron ile Baerbock’un açıklamaları, birtakım temel konulardaki önemli tutum farklarını daha da belirgin kıldı. Macon ile Baerbock arısındaki bakış açısı farklılıkları başlıklar şeklinde şöyle:
1)‘MÜTTEFİKLİK VASALLIK DEĞİLDİR’ (MACRON)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Çin ziyaretinin ardından "Müttefik olmak vasal olmak anlamına gelmez” ifadesini kullandı: “Müttefik olmamız, yapmaya karar verdiğimiz şeyleri birlikte yapıyor olmamız, kendi başımıza düşünme hakkımız olmadığı ve bizimle müttefik olan bir ülkedeki en aşırı insanları takip edeceğimiz anlamına gelmez… Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en büyük risklerden biri kendisinden kaynaklanmayan krizlere yakalanmaktır… Avrupalılar Tayvan konusunda ne ABD’nin ne Çin’in takipçisi olmalı.”
‘ABD İLE ORTAĞIZ’ (BAERBOCK)
Macron’un aksine Annalena Baerbock ABD’yle ortaklığın gereğini belirtti. Baerbock “Avrupa Birliği Tayvan'la ilgili gerginliklere kayıtsız kalamaz. ABD gibi ortak değerlere sahip ortaklarla yakın ortaklıkların Rusya gibi güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kaldığımızda ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.” dedi.
2)ABD’YE BAĞIMLI OLMAMA VURGUSU (MACRON)
Macron, Avrupa’nın kendi başına güçlü olmasına vurgu yaptı ve uyarıları bu doğrultudaydı. Macron, “Karşı karşıya olduğumuz en büyük risk, bizim olmayan ve Avrupa’nın stratejik özerkliğini inşa etmesini engelleyen krizlere yakalanmak.” Ifadelerini kullandı.
Avrupa’nın stratejik bağımsızlığının önemine işaret eden Macron, Avrupa’nın “üçüncü bir süper güç” olması gerektiğine vurgu yaptı. Macron’un bu bağlamda çarpıcı diğer çıkışı ise “sınırlar ötesi özgürce hareket eden dolara bağımlılığının azaltılmasının gerekliliği” oldu.
ÇİN’E BAĞIMLI OLMAMA VURGUSU (BAERBOCK)
Macron vurguyu “ABD’ye bağımlılığa” yaparken Baerbock’un tercihi “Çin’e bağımlılık” uyarısı oldu. Baerbock, “Almanya’nın bazı alanlarda Çin'e sağlıklı olmayan bağımlılıkları var” dedi. Enerjide Rusya’ya bağımlılıkta benzerlik kuran Baerbock, “Açık olan şey, Rusya'nın saldırganlık savaşından çıkardığımız dersler, elbette Çin konusunda da göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
3)UKRAYNA KONUSUNDA OLUMLU TON (MACRON)
Macron Çin’in Ukrayna’daki savaşın sona ermesinde sağlayabileceği katkıyla ilgili hem ziyaret öncesi hem sonrası olumlu bir ton tutturdu. Öncesinde "Çin, dünyada çatışma üzerinde şu ya da bu yönde ani ve radikal bir etki yaratabilecek tek ülkedir” ifadesini kullanan Macron, Xi Jinping’e "Rusya'nın makul noktaya getirilmesinde ve herkesi müzakere masasına geri döndürme konusunda size güvenebileceğimi biliyorum” dedi.
UKRAYNA KONUSUNDA OLUMSUZ TON (BAERBOCK)
Baerbock da Çin’in Ukrayna’daki savaşı bitirmede tutubileceği konumu belirtti. Ancak konuşmasının açısı ve vurgusu farklıydı.
Baerbock, Macron’un aksine, “Rusya’nın saldırgan savaşını durdurma” ifadesiyle Çin’e çağrıda bulundu.
Ayrıca Baerbock ABD’nin de Avrupa’yı bir süredir uyara geldiği “Çin’in Rusya’ya silah temini” konusunu gündeme getirdi ve Rusya'ya silah sevkiyatına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Çin’i Macron’la birlikte ziyaret eden Von der Leyen de Çin'in Rusya'ya silah sağlaması halinde bunun uluslararası hukuka aykırı olacağını ve AB ile Çin arasındaki ilişkilere "önemli ölçüde zarar vereceğini" söylemişti.
4)TAYVAN’A ÖZEL AÇIKLAMA YOK (MACRON)
Macron Fransa’nın, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Çin'in tek meşru temsilcisi olduğu anlamındaki “Tek Çin” politikasını kabul ettiğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Tayvan konusuna özel bir açıklama yapmayarak Tayvan’ı da içeren bir ilke tutumu açıkladı: Ne ABD’nin ne de Çin’in olmamak.
TAYVAN’DA ‘KABUL EDİLEMEZLER’ VAR (BAERBOCK)
Baerbock da Macron gibi “Tek Çin” politikasını kabul ettiklerini belirtti. Ancak Baerbock “kabul edilemezler”den de söz etti: "İhtilaflar barışçıl yolla çözülebilir. Statükonun şiddet yoluyla tek taraflı olarak değiştirilmesi Avrupalılar açısından kabul edilemez… Dünya ticaretinin yüzde 50'sinin geçtiği Tayvan Boğazı'ndaki askeri bir gerilim bütün dünya için dehşet senaryosu olur. Buradaki bir istikrarsızlık Almanya'nın, Avrupa'nın ve tüm dünyanın çıkarlarını etkiler.”
5)‘İNSAN HAKLARI’ KONUSUNA GİRMEDİ (MACRON)
Macron’un Çin ziyareti esas itibariyle ekonomi ve Ukrayna konularını ele aldı. Fransa Cumhurbaşkanı Çin’in siyasal sistemi ve çevresindeki konularla ilgili herhangi bir yorumda bulunmadı.
‘İNSAN HAKLARI’ KONUSUNA GİRDİ (BAERBOCK)
Macron’un aksine Baerbock Çin’e “insan hakları” noktasından eleştiriler dillendirdi. Baerbock Çin’de “insan haklarının kısıtlandığı” ve “sivil toplum katılımı için alanın daraldığını” öne sürdü.
Almanya Dışişleri Bakanı, özel olarak Doğu Türkistan konusuna da değindi ve Çin’in hak ihlali içeren uygulamaları olduğunu yazan Birleşmiş Milletler’in bu konudaki raporuna atıfta bulundu.