Yandex
22 Nisan 2025 Salı
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Macron’un Ukrayna fiyaskosu

ABD’nin Ukrayna konusunda Avrupa’yı devre dışı bırakması kriz yarattı. Macron’un ‘acil’ çağrısıyla Paris’te toplantı düzenlendi. Avrupa bölündü, Fransa ve İngiltere’nin Ukrayna’ya asker gönderme önerisi karşılık bulmazken başta Almanya ve İspanya olmak üzere birçok ülke bu adımı erken buldu

Macron’un Ukrayna fiyaskosu
ALİ RIZA TAŞDELEN

ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Şubat Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra gelen açıklamada, iki liderin Ukrayna'daki savaşa son vermek üzere “derhal” müzakerelere başlama konusunda mutabık kaldıklarının belirtilmesi; ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in aynı gün Brüksel’de Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına karşı olduklarını, 2014 öncesi sınırlara dönülmesinin gerçekçi olmadığını, barış anlaşmasından sonra Ukrayna’nın güvenliğini garanti etmek için Ukrayna'da hiçbir ABD askerinin konuşlandırılmayacağını ve Avrupalılar asker göndermek istiyorsa da bunun NATO dışı bir misyon olacağını bildirmesi; Avrupa’da deprem etkisi yarattı.

İki gün sonra da ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance’in Münih Güvenlik Konferansı’nda Avrupalıları yerden yere vuran konuşması, Almanya’da Başbakan Scholz ile değil de Milliyetçi Almanya İçin Alternatif Parti (AfD) lideriyle görüşmesi Avrupalıları şaşkına çevirdi.

Tepkiler ise art arda geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Amerikalılar NATO'ya coğrafi olarak da dahil olmak üzere bağlılık düzeylerini kesinlikle gözden geçireceklerdir. Tüm bunlar, Avrupa kıtasının güvenliğindeki yerimizi almak için bizim açımızdan gerçek bir uyanış gerektiriyor.”

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise Avrupa'nın “NATO'da daha büyük bir rol oynaması gerektiğini” söyledi.

Macron’un Ukrayna fiyaskosu - Resim : 1

GELENEKSEL BATI İTTİFAKLARI SİSTEMİ YIKILIYOR MU?

Transatlantik ilişkileri bir hafta içinde büyük bir darbe alarak geleneksel Batı ittifakları sistemi yıkılmanın eşiğine geldi. Le Figaro gazetesinden Isabelle Lasserre, “Bugün Donald Trump, 1945'te Amerika Birleşik Devletleri tarafından yaratılan ve daha sonra onun tarafından domine edilen ve Avrupalıların kavramakta yavaş kaldığı uluslararası sisteme yönelik bu meydan okumayı hızlandırmaktadır. Hem ABD içinde hem de dışında liberal demokrasinin ilkeleri birbiri ardına çiğneniyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

TRUMP KARŞITI VE SAVAŞ YANLISI AB LİDERLERİ PARİS’TE TOPLANDI

Avrupa’da Trump karşıtı, savaş kışkırtıcısı ve küreselcilerin sözcülüğünü üstlenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Trump’ın Ukrayna atağı üzerine 17 Şubat Pazartesi günü, 8 AB üyesi devleti Paris’e davet ederek resmi olmayan bir “acil toplantı” düzenledi. Alman, İngiliz, İtalyan, İspanyol, Polonya, Danimarka ve Hollanda hükûmetlerinin başkanları, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte toplantıya katıldı. Masada Avrupa’nın Ukrayna’da nasıl bir inisiyatif alacağı, Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak için asker gönderilmesi, Avrupa’nın güvenliği, NATO’nun geleceği ve finansmanı konuları vardı.

AVRUPA GÜVENLİĞİ DÖNÜM NOKTASINDA

Ursula von der Leyen, toplantıya girmeden önce yaptığı açıklamada “Avrupa güvenliği bir dönüm noktasında!” uyarısında bulundu. “Aciliyet ruhuna” ve “savunmamızda ileriye doğru bir sıçramaya” ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanı ise “Avrupa’da birlik rüzgârı esiyor.” dedi ama toplantı AB ülkelerinin birlik içinde değil bölünme içinde olduğunu gösterdi. En önemli çatlak, Ukrayna’ya asker gönderilmesi konusunda yaşandı.

FRANSA VE İNGİLTERE YALNIZ

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Elysee Sarayı'ndan ayrılırken “Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz ve Ukrayna bize güvenebilir.” dedi. Ama Ukrayna'ya barış gücü askerlerinin gönderilmesinden bahsetmek için “çok erken” olduğunu söyledi.

İspanya da Almanya gibi asker göndermenin “erken” olduğu düşüncesinde. Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, “Şu anda Ukrayna'ya asker göndermekten bahsetmek için çok erken. Şu anda barış yok.” dedi.

Polonya Başbakanı Donald Tusk, “Bu toplantıya katılan herkes transatlantik ilişkilerin, Kuzey Atlantik İttifakı’nın ve ABD ile dostluğumuzun yeni bir aşamaya girdiğinin farkındadır. Bunu hepimiz görebiliyoruz.” dedi. Tusk “Ukrayna'ya Polonya askeri göndermek gibi bir planlarının olmadığını” söyledi. “Kendi savunma kabiliyetlerimizle ilgili olarak derhal somut tedbirler almazsak Ukrayna'ya etkili bir şekilde yardımcı olamayız.” diyen Tusk'a göre Avrupa şu anda Rusya'nın askeri potansiyeline karşı koyabilecek “konumda” değil dedi.

Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, asker gönderilmesini tartışmanın “şimdi zamanı olmadığını” söyledi. “Güvenlik garantisinin nasıl formüle edileceği ve ne tür bir katkıda bulunulacağı konusunda henüz bir sonuca varmanın zamanı değil.” dedi.

Macaristan, “Rusya yanlısı” olarak görüldüğü için toplantıya davet edilmedi. Asker göndermeye başından beri karşılar. Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, “Bugün Paris'te, hayal kırıklığına uğramış, savaş yanlısı ve Trump karşıtı Avrupalı liderler Ukrayna'da bir barış anlaşmasını engellemek için bir araya geliyorlar. Onların aksine biz Donald Trump'ın hedeflerini destekliyoruz. Onların aksine biz Rusya ile ABD arasındaki müzakereleri destekliyoruz.” açıklamasında bulundu.

İtalya daha önceden asker göndermeye karşı olduklarını açıklamıştı. Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, “İtalya'nın Ukrayna'ya asker göndermesi mümkün değil.” demişti.

Ukrayna’ya asker göndermenin başını çeken Fransa ve İngiltere ise yalnız kaldı. Sadece İsveç Fransa ve İngiltere'nin izinden giderek barış gücü göndermeyi göz ardı etmeyeceğini açıkladı. Savaş kışkırtıcılarına moral vermek de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte: “Avrupa, Ukrayna'ya güvenlik garantileri sağlanması konusunda inisiyatif almaya hazır ve isteklidir” dedi. Macron ise X’te yaptığı paylaşımda toplantıda içine düştüğü yalnızlık konusunda renk vermedi ve aynı düşüncelerini tekrarladı:

“Ukrayna'da sağlam ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu amaçla Rusya saldırganlığına son vermeli ve buna Ukraynalılar için güçlü ve inandırıcı güvenlik garantileri eşlik etmelidir.”

Emmanuel Macron Ukrayna ABD Avrupa Birliği Fransa İngiltere Almanya İspanya
Yorumlar (2 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...