02 Temmuz 2024 Salı
İstanbul 26°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Maden ocaklarındaki romancı İrfan Amca’nın ardından

İrfan Yalçın Vatan Partiliydi. Partimizde Merkez Karar Kurulu üyeliği de yapmıştı. Köyceğiz’de Parti teşkilatımızın göz bebeğiydi. Partide birleşen büyük edebiyat ve sanat birikiminin en nadide önderlerindendi.

Maden ocaklarındaki romancı İrfan Amca’nın ardından
Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri, sık sık İrfan Yalçın’ı ziyaret ederdi.
A+ A-
ÖZGÜR BURSALI / VATAN PARTİSİ GENEL SEKRETERİ

Hangi romanıydı hatırlamıyorum ama not almıştım, “yaşlanmayan acılarım var” diye bitiriyordu büyük ustamız İrfan Yalçın, ya da Muğla’daki bütün genç Vatan Partililerin İrfan Amcası…

Serin bir yaz akşamında bu acı haberi, İrfan Yalçın hayranlığını paylaştığım Cemil Gözel’den alınca, İrfan Amca’yı ilk kez okuduğumuz ve ilk karşılaştığımız günlere ışınlandım. Köyceğiz’de, portakal kokulu sokakların ortasında, mütevazı, şirin bir ev. Özden Hanım ve İrfan Amca’nın sadeliği ve estetiğiyle birleşen o eve ilk gidişimizdeki heyecanımı unutamıyorum. Bembeyaz bir Ankara kedisi Pamuk’la karşılamışlardı bizi. Doğayı ve hayvanları çok severdi.

Maden ocaklarındaki romancı İrfan Amca’nın ardından - Resim : 1
İrfan Yalçın ve Bilim Ütopya Genel Yayın Yönetmeni Cemil Gözel.

VATAN PARTİSİ’NİN BÜYÜK DEĞERİ

İrfan Yalçın Vatan Partiliydi. Partimizde Merkez Karar Kurulu üyeliği de yapmıştı. Köyceğiz’de Parti teşkilatımızın göz bebeğiydi. Partide birleşen büyük edebiyat ve sanat birikiminin en nadide önderlerindendi.

Defalarca o güzel evinde buluştuk, Özden Hanım’la birlikte. İrfan Amca ve Özden Hanım’la buluşmak büyük mutluluktu. İkişer, üçer kişi, Yıldırım Gençer, Beyhan Korkman, Çağdaş Cengiz’le, bazen Öncü Gençlik’i kalabalıkça toplayıp giderdik.

Hep Parti ile başlardık. Zor gülümserdi, ama yürektendi. Ciddi ve sert gibi gözüken yüz ifadesi, dakikalar geçtikçe yumuşacık olur, bizi içine çekerdi.

İlk buluşmamızda da, ilk cümlede, üyesi ve yöneticisi olduğu Vatan Partisi ile başlamıştık. O büyük ustanın Vatan Partili olması tesadüf değildi… Ergenekon sürecinde ön önde “beni de alın” diyen cesur aydınların liderlerindendi. Büyük bir Cumhuriyet aydınıydı.

Genel Başkanımız Doğu Perinçek için Silivri’ye yazdığı mektuplarda, Ergenekon döneminin romanı yazılmalı diyordu. Hep umutluydu. Türkiye’nin o karanlık tünelden çıkacağını çok kez söylemişti.

Partiye eleştirisi olduğunda, hiç çekinmeden söylerdi. Saatlerce Partinin nasıl daha etkili olabileceğini konuştuğumuzu hatırlıyorum.

Eleştirmekten çekinmezdi. Nâzım Hikmet, Attilâ İlhan gibi büyük ustalara da önemli eleştirileri vardı. Cesur, kişilikli, sözünü esirgemeyen duruşu bize hep örnektir.

Maden ocaklarındaki romancı İrfan Amca’nın ardından - Resim : 2
İrfan Yalçın, eşi Özden Yalçın, Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı ve Vatan Partisi Genel Saymanı Şehmus Yıldırım Gençer.

UNUTULMAZ CUMARTESİ AKŞAMI

Bir gün Partinin büyük edebiyat birikimini konuşmak üzere sözleşmiştik. Bir zaman sonra bu söze dayanarak telefon ettim, “Cumartesi günü geliyorsanız bekliyorum, başka gün olmaz” demişti. Biraz da sert bir ifadeyle… Başka bir gün olmaz mı dediğimi hatırlıyorum. Aynı tonda reddederek yine tek kelimeyle, cumartesi dedi. Şaşırarak teşekkür edip kapatmıştım. Belirlediğimiz cumartesi günü Köyceğiz’e vardık.

Bu cumartesi zorunluluğunun nedenini masaya oturur oturmaz izah etti. Meğer her Cumartesi Özden Hanım’la, şarap akşamıymış. Birlikte, haftanın diğer günlerinde olmadığı kadar özendikleri, güzel sofralar kurdukları gün imiş. O güzel sohbet için de ancak cumartesi akşamı yakışırmış.

O uzun ve güzel cumartesi akşamını kayda almadığımız için çok pişmanım. Erkan Yücel’le anılarından saatlerce bahsetmişti. Kim bilir, nereden buluruz onları… Yine hiç unutmuyorum; “Birçok arkadaş, Erkan da dâhil, ilk gençlik yıllarında birçok arkadaş ne yapacağını bilemeyen yavru ördekler gibiydi. Doğu Perinçek’e ne kadar çok şey borçluyuz” diye anlatıyordu.

Bir cumartesi günü kaybediyoruz O’nu…

MADENCİNİN, EZİLENİN, EMEKÇİNİN, KENARDAKİLERİN KAHRAMANI

İrfan Yalçın madencinin, köylünün, emekçinin, kapıcıların, köşeye sıkıştırılmışların, ezilenlerin, Geneleve düşenlerin, kenar mahallelerdeki sefaletin yazarıydı.

Ölümün Ağzı romanını okuyup da ağlamamak mümkün müdür? İnsanın bir kazmadan, kürekten, herhangi bir eşyadan daha değersiz olduğu Mükellefiyet yılları.

Zonguldak köylüsünün derin acısını O’nun gibi hissedebilen bir yazar daha var mıdır? Romanı yazarken, maden ocaklarına defalarca girip çıkar İrfan Yalçın. Kendisinin söylediği gibi Acının tarihidir o roman.

Genelevde Yas, yine bir acının romanı. Yoksul, çaresiz insanların yasak adresi…

İlk romanı Pansiyon Huzur, yine kenarda kalmışların, açlıkla sınanan yoksulluğun Beyoğlu’nun kenar mahallelerindeki bir başka öyküsü. Açlıktan yediği zeytinin çekirdeklerini bile yutan bir insan düşünün.

Aşkın Yedi Rengi romanındaki yine kentin ruhuyla birleşen zorlu bir yalnızlık ve sevgi hikayesi…

Onlarca romanı, öyküsü, şiiri… Yalın dili, yoğun duyguların en sade şekilde yüreğe işlenişi okurken bizi hep büyüledi.

İrfan Yalçın hepimizin büyük özlemlerini ve devrimciliğini ateşleyen kahramanlarımızdandı. Düşe kalka yaşayanların, sararmış gözlerin, nasırlı ellerin, açlıktan kıvranan karınların, kara yüzlerin, acılı ruhların, sevdalıların kahramanıydı.

Ayrıca Türkiye’deki sayılı Kafka uzmanlarındandı.

Maden ocaklarındaki romancı İrfan Amca’nın ardından - Resim : 3
İrfan Yalçın, eşi Özden Yalçın, Vatan Partisi Propaganda Bürosu Başkanı Çağdaş Cengiz, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman ve Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı.

ACEMİ ŞİİRLERİMİZİN ÖĞRETMENİ

Tanıştıktan sonra şiirlerimizi yollamaya başlamıştık İrfan Amca’ya. O büyük usta, biz üniversite öğrencilerinin şiirleriyle tek tek ilgilenir, notlar yazar, tatlı-sert kızar, yol gösterirdi. Cemil Gözel’in şiirlerinden “Eskimiş ve pörsümüş” kelimeleri nasıl ayıkladığını hâlâ gülerek hatırlarız. Öğütleri ve yönlendirmelerinden sonra “Sizi kucaklıyorum” diyerek bitirirdi her mektubunu.

Yalnız romanı değil, şiiri de hem okumayı hem de yazmayı sevdirdi bize.

İrfan Yalçın’ın o sıcak ilgisi, bizi her zaman yüreklendirdi.

YAŞLANMAYACAK ACI

Bu kez bir cumartesi akşamı, “yaşlanmayacak bir acı” bıraktı içimize İrfan Yalçın.

“Acıdan ve öfkeden soluk soluğa bir madenci kentinin denize sarkmış bir kolunun, defneler ormanına gizlenmiş güzelliği içinden,” bir daha çıkagelir mi İrfan Yalçın?

İrfan Yalçınlarını yaratacak bir Türkiye için, İrfan Yalçın’ın bilincine, vicdanına, erdemlerine, eserlerine sarılacağız.

Hoşça kal İrfan Amca…

İrfan Yalçın Maden Roman Vatan Partisi